‘Yapay Zekâ’nın hızla yaygınlaşması dünyanın en büyük çip üreticilerini de hareketlendirmiş durumda. ABD – Çin arasında çip teknolojisine yönelik savaşın da “Yapay Zekâ” ile yoğunlaşarak artması bekleniyor. Çinli Huawei bilgisayar çiplerinde ABD ürünlerine ihtiyacı azaltacak çok önemli adımlar attı. Ancak Çin’in çip üretiminde hangi noktada olduğu ve kaydettiği başarıları ne oranda yeni teknolojilere adapte ettiğine dair Batı’nın merakı henüz giderilmiş değil.
Çinli “Yapay Zekâ” teknoloji şirketinin daha ucuz yarı iletken çipler kullanarak “Yapay Zekâ” modelleri ürettiğine dair iddiaların etkisi de henüz geçmiş değil. “Acaba üretmiş olabilir mi?” Sorusunu soran ABD’li ilgili uzmanlar da henüz tam cevabını bulamamışlar. Dolayısıyla yarı iletken (çip veya yonga) sektöründe baş döndürücü gelişmelere Çin’in de yakın bir zamanda önemli bir oyuncu olarak dahil olması ihtimal dahilinde…
Artık yüksek performanslı donanımlar (cihazlar) ve mobil işlemcilerde ‘Yapay Zekâ’ şart. Dijitalleşmenin vardığı son noktanın doğurduğu yoğun talep, çip üreticileri arasında zaten olan ateşli yarışı, devletlerin de baskı ve destekleriyle iyice hareketlendirmiş durumda.
Türkiye gibi savunma, beyaz eşya ve otomotiv sektörünün ihtiyaç duyduğu çip üretimine yatırım yapan, ama yeni nesil çipler için kat edecek mesafesi olan ülkelerin işi zor. Fakat önemi bir detayın atlanmaması gerekir: Çip ve dijital teknolojilerde öne çıkamayan ülkeler arasından “Yapay Zekâ” tabanlı son gelişmeleri iyi değerlendirenlerin ciddi başarılara imza atabileceğine de yine ilgili uzmanlar dikkat çekiyor. Umarım ülkemizde “Yapay Zekâ” atılımı yapanlardan olur.
Geçen yıl, çip üreticisi olarak Samsung, lider olmuş. Ancak bu alana yapılan sıkı yatırımlar, ülkeler arasında başlayan ticaret kavgaları ,2025’te çip üretiminde hangi şirketin öne çıkacağı ve devletler arasında nasıl bir tartışma yaşanacağı hususunda kafalar karıştırmış durumda.
Araştırma şirketi Gartner’ın verilerine göre Samsung Electronics, 2024 yılında ulaştığı yüzde 10,5 oranındaki küresel pazar payı ile 66,5 milyar dolarlık çip satışına ulaşmış ve sektörün lideri olmuş. İkinci sırada ise 49,1 milyar dolarlık çip satışı yapan Intel, son yılların atağa kalkan ve hızla büyüyen şirketi Nvidia ise 45,7 milyar dolarla üçüncü konumda.
İlk 10 arasında yer alan üreticileri, sadece çip tasarlayıp, geliştirip, başkalarına ürettirip, satanlar ile çip üretimi, yapıp satanlar ve sadece üretim yapanlar olarak farklı başlıklarda incelemek de iyi olur. Yukarıda görüldüğü şekilde pazarın lideri olan şirketin payı yüzde 10’un azcık üzerinde, yani piyasada hiçbir şirket çok etkin değil. Dolayısıyla şirketler arasında yoğun bir rekabetten bahsedilebilir, ama devreye ülkeler girince işin rengi değişiyor. Yüksek teknoloji ve ticaret savaşlarının ipini çekecek gelişmeler söz konusu…
Küresel çip üreticileri arasında ilk üçe giremeyen, ama hızla gelişim gösteren Güney Koreli SK Hynix; dördüncü, bu alanın en birikimli şirketlerinden birisi olan Qualcom; beşinci ve en büyüklerin en sonuncusu olarak da AMD, listede altıncı sırada yer alıyor. (İlk 10’da yer alan şirketlerin sıralaması, özellikle 5’ten sonra araştırma yapan şirketlerin dikkate aldığı kriterlere göre değişebiliyor.)
Dijitalleşmenin giderek yaygınlaşması ve daha donanımlı cihazlara olan talep, bellek çip üretimlerini de artırıyor. Ama asıl piyasayı hareketlendiren “Yapay Zekâ” çiplerine olan yoğun ilgi. Samsung’un başarısındaki sır da burada, ama Intel ve Nvidia gibi devlerde liderliği ele geçirmek için yoğun yatırımlar yapıyorlar. Hatta bir noktadan sonra bu konuda ABD gibi öncü pozisyonda olan devletler de çip teknolojisini muhafaza etmek, ticaretini ve kullanıldığı yerleri daha fazla kontrol altında tutmak için de politikalar geliştiriyor. Çünkü önümüzdeki yıllarda çip teknolojileriyle yönünü belirleyecek olan “Yapay Zekâ” her türlü gelişmelerde kilit rol oynayacak. Ülkemiz yetkilileri de bu gerçekleri dikkate alıp kendi şirketlerimize gereken önemi vermeli, bir strateji oluşturmalıdır.
Yukarıda dikkat çektiğim üzere çip endüstrisinde, faaliyet alanları 2 hatta 3 ana kategoride ilerliyor:
1. Çip tasarımı yapıp, ürettirenler (Fabless): Bu şirketler, çiplerin tasarımını yapıyorlar, ancak üretimini başka şirketlerde gerçekleştiriyorlar. NVIDIA, Qualcomm ve AMD gibi şirketler bu şekilde çalışıyor.
2. Sadece çip üretimi yapanlar (Foundries): Bu şirketler ise diğer firmaların tasarladığı çipleri üretirler ve genellikle kendileri çip tasarımı yapmazlar. Taiwan Semiconductor Manufacturing Company (TSMC) ve Global Foundries gibi şirketlerin çalışma modeli de bu şekildedir. ABD, bu tarz şirketlerin Batı’nın teknolojisini kullanarak üretim yaptıkları için Çin’e üretim yapmasını istemiyor.
Üçüncü kategoride ise hem çip tasarımını hem de üretimini kendi bünyelerinde gerçekleştiren şirketleri anabiliriz. Intel ve Samsung gibi…
Dolayısıyla üretimde TSMC en büyük olarak dikkat çekerken, çip satışlarında yeni geliştirilen ürünlerin performanslarına göre şirketler arasında yıllara göre farklı liderler ortaya çıkabiliyor.
Türkiye’de de çip üretiminde kendi çapında önemli sayılacak adımları atıldı. Özellikle savunma, otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinde kullanılan çiplerin yerli üretimi konusundaki çalışmalar önemli. Uzun bir süredir bu alanda uğraşılar veren, ürünler geliştiren ASELSAN’ın çip üretimini daha da ileriye götürmek için özel çalışmaları olduğu biliniyor. Çip konusu çok karışık bir husus. “Sosis ile çipin içinde ne olduğunu kimse bilemez” veya “Sadece üreticileri bilir” sözü önemlidir. TÜBİTAK Bilgem de Türkiye’nin ilk milli işlemcisi “Çakıl” çipini 2 yıl önce geliştirdi. Bu çipin tasarlanıp, üretilmesinde de ASELSAN ile işbirliği var.
İki yıl önce 2023’te, Teknopark İstanbul firmalarından birisi olan Yongatek Microelectronics, Türkiye’nin ilk milli video işleme çipi olan ‘Kırmık’ı geliştirdiğini duyurmuştu. Test ve saha denemelerinde de başarılı olmuştu. Şu an ‘Kırmık’ ne durumda, hangi sektörlerde kullanıyor? Bilgim dahilinde değil. Başta savunma, otomotiv, beyaz eşya sektörleri olmak üzere birçok alanda kullanılabileceği açıklanmıştı. Ticarileşti mi, seri üretimi geçti mi? Ne tür zorluklarla karşılaştı? Yerli/milli ürünlerin yaşadığı bürokratik sorunları ne kadar yaşadı? Yabancı mamul sevdalısı kamu otoritelerinin ayak oyunları karşısında nasıl bir sınavdan geçti? Merak ediyorum.
Yaklaşık 10 yıl önce de Bursa’da Ermaksan, Türkiye’nin ilk çip fabrikasını kurduğunu açıklamış, başlangıçta çok daha spesifik alanlarda hizmet vereceğini duyurmuştu. Acaba 10 yılda kendini ne kadar geliştirdi? Yerli/milli ürün geliştiren bir şirket olarak onun da gelişim serüvenini çok merak ediyorum.
Ermaksan yönetimi,detektörlerden, aydınlatma sistemlerine, çok katmanlı güneş pillerinden, endüstrinin geniş bir alanına hitap eden çipler ürettiklerini ve ihracat yönelik de çok değerli bir ürün haline getirdiklerini belirtiyorlar. Bu önemli teknoloji atılımını da yakından takip etmemiz gerekiyor.
Dünyanın en ileri ülkeleri “Yapay Zekâ” için çip savaşı verirken Türkiye, yaşadığımız çağın en fazla ihtiyaç duyulan unsuru olan çip teknolojisinin neresinde? Kamu ve özel sektör kabiliyetlerini, insan ve maddi kaynağını ne kadar doğru kullanıyoruz? Bazı somut örneklerden dolayı iyi kullandığımızı ilk çırpıda söylemek zor!
Neden mi?
Çünkü yüksek teknoloji entegrasyonu ve etkin liderliği için, bakanlıklara, kamu kurumlarına ve özel şirketlere eşit yaklaşacak, “Cumhurbaşkanlığı Milli Teknoloji Başkanlığı” gibi bir kurumumuz yok! Böylesine önemli hamleler de maalesef bir bakanlığa veya onun altındaki bir genel müdürlüğe ağır geliyor. Başka bakanlık ve kurumlara sözü geçmiyor. Benzer durumu “Cumhurbaşkanlığı Siber Güvenlik Başkanlığı” kurulmadan önce farklı bakanlıklar ve kurumların çatısı altında yer alan “siber” birimlerin ülke güvenliğini ne kadar yapabildiklerini yaşayarak gördük. Siber güvenlik hususunda da çok fazla yazı yazdım, ama neticesi güzel oldu. Görünen köy kılavuz istemez; Milli teknolojiye de liderlik edecek bir başkanlığa acil ihtiyaç var!
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.