Havacılık sektöründe Boeing’in yaşadığı çok yönlü sıkıntılar ile Airbus’ın uçaklarındaki motor sorunu ve uçak teslimatlarındaki problemler konuşulurken, Amerika’da endüstrinin geleceğine damga vuracak yeni bir yolcu uçağı modeli tanıtıldı.
ABD, San Diego merkezli Natilus, yolcu ve kargoyu daha sürdürülebilir ve verimli şekilde taşımak için yola çıkmış iddialı bir şirket. Hafta içinde havacılık sektörün dikkatine sunulan yeni yolcu uçağı modeli Horizon, farklı gövde tasarımı ve yeni teknolojik kabiliyetlerinin sağladığı imkanlarla çok yüksek verimli olmasıyla öne çıkıyor. Natilus, daha önce de bölgesel kargo uçağı Kona’yı tanıtmıştı.
Havacılık sektöründe yeni dönemin kapısını aralayacak şirketin arkasında ise oldukça büyük ve önemli guruplar var: 2016 yılında kurulan Natilus, General Atomics, Northrop Grumman, Skunworks, SpaceX ve Piper Aircraft gibi önde gelen havacılık şirketlerinden oluşan yenilikçi bir ekibin iştiraki konumunda.
Natilus’un ilk yolcu uçağı modeli Horizon, geleneksel boru gövdeli ve ona bitişik kanatlı uçaklara göre yüzde 50 daha az karbon emisyon yayıyor, yüzde 25 daha az yakıt tüketiyor ve yüzde 40 daha fazla kapasite sunuyor. Havayollarının karbon emisyonunu azaltmak için hiper verimli, karma kanatlı ve gövdeli (Blended-wing-body -BWB) uçak ailesi geliştirilmek üzere kurulan Natilus’un ilk yolcu uçağı modeli olan Horizon’ı şüphesiz farklı yolcu kapasitesindeki modeller takip edecektir.
Horizon, açıklanan 200 yolcu kapasitesiyle Los Angeles’tan Boston’a veya New York’tan Londra’ya kadar uçabilecek 6 bin 482 km (3.500 NM) menzile sahip. Bu uçağın kargo taşıma kapasitesi ise 25 ton. Bu detayda önemli, zira aynı sınıfta bu kargo kapasitesinde uçak yok. Yenilikçi karma kanatlı gövde tasarımı onu Boeing ve Airbus’ın geleneksel yolcu uçaklarından birçok açıdan ayırıyor.
Horizon BWB, Boeing 737 Max ve Airbus A320 gibi sektör liderlerine doğrudan meydan okuyarak ticari havacılıkta devrim yapmaya hazır hale gelmiş durumda. Yalnızca gelişmiş yakıt verimliliği değil, çok daha düşük işletme maliyetleri, aynı zamanda daha sessiz, daha konforlu bir uçuş da vaat ediyor. En çevreci uçak olacağı iddiasıyla havada yeni standart belirliyor.
Önümüzdeki yirmi yıl içinde, yolcu ve kargo uçaklarına yönelik pazar talebinin yüksek. Ancak karbon emisyonunun azaltacak teknolojiyle donatılmış uçakların nasıl üretileceği sektörde tartışılan bir husus. Yeni yakıt türleri, düşük karbon emisyonu salan, az yakıt tüketen motorlar şu ana kadar sektörünü konuştuğu konular arasında…
Natilus ise Horizon modeliyle sektörde yeni gelişmelerin kapısını açacak gibi görünüyor. Boeing ve Airbus’ın yolcu uçaklarına en güçlü rakip olacağını söylemek yanlış olmaz. Zira havacılık, uzay, teknoloji ve savunma alanında çok güçlü şirketlerin her türlü desteğini arkasına almış bir şirket söz konusu…
Ülkemizde Türk Hava Yolları dünyada ise küresel taşıyıcılar agresif bir şekilde 2050 net sıfır hedefleri için her türlü teknolojik gelişmeyi yakından takip ediyorlar. Elbette en belirleyici husus yeni geliştirilmekte olan uçak ve onlara güç veren motorların yeni modelleri olacak. Natilus’un BWB tasarımı uçağı Horizon, günümüz havayollarının kullandığı geleneksel tüplü ve kanatlı uçaklara göre daha az yakıt tüketiyor. Daha fazla yolcu kapasitesine imkanı tanıyor. Olağanüstü aerodinamik yapısıyla da işletmecilik maliyetleri açısından verimlilik sunuyor.
Natilus CEO’su ve kurucu ortağı Aleksey Matyushev, Horizon için oldukça iddialı cümleler kuruyor. Yeni model uçaklarının sektöre sunacağı birçok yenilikle endüstriye fayda sağlarken, gezegenimizi gelecek nesiller için korumaya da yardımcı olacağını belirtiyor.
Horizon, günümüz uçaklarına kıyasla yüzde 40 daha fazla hacim sunuyor. Bu müthiş bir kapasite artışı demek. Aynı zamanda da koltuk aralıkları, yolcu başına düşen kabin içi alan da geleneksel uçaklar göre çok daha fazla.
Natilus’un ilk modeli Horizon, havayollarının kabin içindeki düzenlemelerine göre yolcu kapasitesi 200 yolcuya kadar çıkabiliyor. Şirketlerin çeşitli sınıflara göre yapacakları kabin konfigürasyonu ile bu uçağı farklı yolcu kapasitelerinde elbette kullanmaları söz konusu.
Başka önemli ve dikkat çeken özellikleri de var. Günümüz uçaklarına göre çok daha sessiz uçacak. Şehir merkezlerindeki havalimanlarına iniş-kalkışları hissedilmeyecek. Ayrıca bu uçağın operasyonu için günümüz havalimanlarında ve terminallerde de bir değişiklik yapılmasına da gerek olmayacak. Aynı pistleri, taksi yollarını ve aynı terminallerin kapılarını kullanacak.
Horizon’ın yolcu kapasitesinden de anlaşılacağı üzere Boeing 737 ve Airbus 320 dar gövdeli, tek koridorlu uçaklarla aynı kategoride yer alacak. Şüphesiz bu ilk modeli daha fazla yolcu ve kargo kapasiteli uçaklar takip edecektir. Şimdiden birçok havayolunun dikkatini çeken Horizon’ın 2030’ların başında müşteri teslimatına başlaması öngörülüyor. Bakalım Türkiye’den ilk siparişi THY mi, Pegasus mu, SunExpress mi, Corendon mu yoksa AJet mi verecek?
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.