TUSAŞ insansız hava araçlarının yanında, ülkemizin pilot yetiştirme süreçlerinde ihtiyaç duyduğu eğitim uçağı projesine yönelmişti. Bu ilk eğitim uçağımıza büyük usta Vecihi HÜRKUŞ’un hatırasına HÜRKUŞ ismi verildi. Yapılan özverili çalışmalar sonucunda uçak başarıyla tasarlanıp üretilmiştir. 29 Ağustos 2013 tarihinde ilk uçuş gerçekleştirilmiş, bu ilk uçuşa Vecihi HÜRKUŞ’un kızı Gönül HÜRKUŞ ŞARMAN da katılım sağlamıştır. Gönül hanım ilk uçuştan sonra çok duygulanmış ve “Babamın hayallerinin gerçekleştiğini görmek için yaşadım herhalde.” demiştir. HÜRKUŞ’umuz, havacılık otoritemiz Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından sertifiye edilen ve ardından bu sertifkasyon çalışmalarında SHGM ile beraber çalışan Avrupa Havacılık Emniyet Ajansı (European Aviation Safety Agency, EASA) tarafından karşılıklı tanıma sertifikasını alabilen ilk Türk uçağı olma başarısını göstermiştir. Diğer yandan pilot camı kırılma ve koltuk fırlatma sistemleri de EASA’nın aynı uçak içinde ilk defa sertifiye ettiği sistemler olarak kaydedilmiştir. TUSAŞ, Şubat 2007’de hem SHGM’den hem de EASA’dan Tasarım Organizasyonu Onayları (TOO; İngilizce, Design Organisation Approval, DOA) almak için başvuruda bulunmuştur. 19 Temmuz 2012’de EASA tarafından EASA Part21, 26 Aralık 2014’te SHGM tarafından Sürekli Uçuşa Elverişlilik Yönetimi veya Talimatı (SHY/SHT)-21 kurallarına göre TOO sertifikaları verilmiştir. Bu sertifikalar, TUSAŞ mühendislik organizasyonunun alt yüklenicilerle birlikte uyumlu bir işleyişle tasarım yapabildiğini onaylamaktadır. Sertifikasyon süreci; 500 saatin üstünde uçuş testi, 4.000 saatlik uçuşa eşdeğer yorulma testleri, alt-sistemlerin yoğun kalifikasyon ve yer testleri, 500’e yakın kurallara uyum gösterim dokümanı ve 5.000 teknik resimden oluşan yoğun emeklerin görüldüğü bir süreç olmuştur.
Başarıyla üretilen ilk eğitim uçağımız her geçen gün eskisine göre daha da olgunlaşmakta, dünyanın farklı ülkelerinde görücüye çıkmakta ve ihracat başarısı göstermektedir. İlk zamanlarda yapılan olumsuz eleştiriler ortadan kalkmış; ürünümüz talep edilen, istenen, pazarı olan bir ürün haline gelmiştir. Dünyanın birçok yerinde gösteri uçuşları yapmış, izleyicilerin beğenisini kazanmıştır. Müşteriler bu ürüne sahip olabilmek için adeta yarış halindedirler. Tabii burada emeği geçen herkese ne kadar teşekkür etsek azdır. Ülkemizde yeniden şahlanmayı başlattıkları için Türk milleti olarak emeği geçenlerin her birine minnettarız. Ülkemizde cumhuriyetin ilk yıllarında yakılan meşalenin tekrar canlanması, milletimiz adına ne kadar anlamlıdır. Bilindiği üzere Vecihi HÜRKUŞ yaklaşık 100 yıl önce, 28 Ocak 1925 günü ilk Türk tayyaresi Vecihi K.VI’yı uçurmuştu. Yeni HÜRKUŞ’umuzla birlikte “Nerede kalmıştık?” diyerek bu meşaleyi tekrar yaktık. Burada önemli olan nokta; durmadan, yılmadan, eleştirilere kulak asmadan havacılık faaliyetlerine devam etmektir. Bir ülkenin hava gücünün kuvvetli olması çok mühim olup ülke savunmasının temel direğidir.
Tabii şimdi de HÜRKUŞ’un yeni versiyonu olan HÜRKUŞ-II zamanıdır. Bu versiyon daha hafif ve fonksiyoneldir. Uçuş performansı çok yüksek olacaktır. Üretim hızla devam etmektedir, göklerde göreceğimiz zaman çok yakındır. Artık pervaneli (Turboprop) uçaktan jet uçağa geçmenin zamanı gelmiştir. Yeni başlatılan jet uçağına HÜRJET ismi verilmiştir.
HÜRJET, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin yüzyıllık bir hayalinin sonucudur. Bu milletin kendi evlatları dünya havacılığında da ses getiren 5 sene gibi kısa bir sürede, kendi yerli sanayisinin de katkılarıyla bu uçağı tasarlamayı ve üretmeyi başarmış, Cumhuriyetimizin 100. yılında, 25 Nisan 2023’te göklerle buluşturmuştur. TUSAŞ’ın Türkiye yüzyılına en büyük armağanıdır. 1 milyar dolardan daha fazla bütçe ayrılan bu proje aynı zamanda ülkemizin ilk milli insanlı süpersonik jet uçağıdır. Geliştirme ve olgunlaştırma çalışmaları hız kesmeden devam etmektedir.
HÜRJET Jet Eğitim ve Hafif Taarruz Uçağı; tek motorlu, tandem (iki kişilik) ve 5. nesil savaş uçaklarında bulunan modern aviyonik suite sahip turbofan motorlu, ileri seviye jet eğitimi ve yakın hava desteği uçağıdır. Kokpiti dokunmatik, 20 x 8 inch geniş ekrana sahip olup bu özelliği ile geleceğin sistemlerini ve operasyon konseptini pilotlara tecrübe ettirebilmek üzere tasarlanmıştır. 5. nesil savaş uçaklarının eğitim uçağı ve geleceğin operasyonel konsepti dediğimizde, geniş ekran teknolojisi, kaska monteli görüş sistemi, insansız uçaklar ile ortak operasyon, havada sanal eğitim, simülatör ve uçak ile canlı eğitim, sensör simülasyonları gibi kritik konseptler bulunmakta olup bahsi geçen özelliklerin şu an HÜRJET’in rakipleri T-50, M-346 uçaklarında bile olmadığını söyleyebiliriz. HÜRJET’in silahlı varyantı veya versiyonu, geniş görev yelpazesi ve üstün faydalı yük kapasitesi ile muharebe alanlarında önemli bir güç unsurudur. HÜRJET Projesi, Jet Tekâmül Eğitimi kapsamında kullanılan T-38M uçakları ile akrotim gösterilerinde kullanılan NF-5 uçaklarının yerine Türk Hava Kuvvetleri envanterine dahil edilmek üzere başlatılmıştır. HÜRJET’in akrotim versiyonunda, uçağın yüksek manevra kabiliyeti, Türk Hava Kuvvetleri pilotlarının üstün yetenekleri ile birleştiğinde envantere girdikten sonra şehir şehir yapılacak gösterilerde Türk Milleti’nin gururunu okşayacak, tüylerini diken diken edecektir. HÜRJET’in bu özelliklerinin yanı sıra; hizmet süresi 20 yılı aşkın jet eğitim uçaklarının yerine kullanılması, sayısı hızla artan 5. nesil uçaklar (MMU, F-35, vb.) ve güncellenen konfigürasyonlarına hitap edecek jet eğitim uçağı olarak kullanılması da hedeflenmiştir.
HÜRJET eğitim uçağı projesi bilindiği üzere MMU KAAN için ön hazırlık olarak nitelendirilmişti. Bu konu özelinde HÜRJET ile geliştirilen altyapıların KAAN geliştirme sürecinde atılacak adımları hızlandıracağı, dijital uçuş kontrol sistemi gibi ülkemizde insanlı ve kararsız stabiliteye sahip bir uçakta geliştirilmesi hiç yapılmamış sistemin geliştirme sürecini hızlandıracaktır. HÜRJET; ülkemiz ve dünya için çok önemli bir üründür, çok geniş bir pazar alanına sahiptir.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.