Tamer çekilmese ve muhalefet birleşse kesin seçimi kazanırlardı.
Davut Günaydın, Firuz Bağlıkaya ile birleşmese, kendi aday olsa kesin kazanırdı.
Bilal Korkmaz, son ana kadar birleşme şartı olarak, illa ilk başkan ben olacağım demese, yaratılacak olan sinerji ile muhalefet Firuz’u zorlardı…
Ama, Nenelerin sakalı yoktu…
YiNE Mi BiLDiM..?
Seçimden önce açıkladığım Firuz Bağlıkaya %60 Muhalefet %40 ve TGA Mete Vardar tahminim, her dönem olduğu gibi bu genel kurulda da tuttu.
Her ne kadar kendisine haksızlık yapılsa da, Bilal ve arkadaşlarının kürsüye yürümesi asla kabul edilemezler sayfasına girdi. Bilal gibi senelerin tecrübesi olan bir arkadaşımızın bu hatası yadırgandı. Haklıyken haksız duruma düştü.
Bu arada, 30 sene sonra bile bu kongreyi hatırlatmak isteyenler “hani başkanın s**ir çektiği kongre vardı ya” diyeceklerdir. Maalesef tarihe böyle geçecek bu kongre
ADAYLARA GELİNCE ;
Bağlıkaya;
Beklendiği gibiydi. Ne dediği anlaşılır şekilde, tane tane konuştu. Salonun nabzını en iyi tutan hatipti. Az iş yapsa da çok yapmış gibi anlatmayı başardı. Yine, şekerden midir bilinmez, beklendiği gibi çabuk sinirlendi, çok kibirlendi, çok yükseldi… Ettiği küfrü başta inkar etse de özür dilemesini bildi. Küfür olmasa 10 üzerinden 9 puan alırdı. 51 senelik turizmci Özkan Altıntaş’a salon yasağı koyması ve küfür olayı nedeniyle 5 puanda kaldı. Bu arada malum tetikçi medya mensubu, belden aşağı yayın yapması yetmezmiş gibi, salonda bizlerin olduğu bölgeye gelip taciz etmeyi unutmadı. Gazetecilik hariç her türlü işi yapan bu 1, 2 kişinin camiadan temizlenmesi gerekir. Unutulmasın, bizler hancıyız…
Ali Bilir;
Muhalefet tarafında olup, yarışa geç başlayıp en önde bitirmesini bildi. Belli ki çok çalışılmış ve profesyonel bir kadroyla yola çıkmış. Duruşu ve efendiliği ile herkesin takdirini aldı. Aldığı oy oranı ile de bu iş burada bitmedi dedi. Gerçi bu noktada başarısının bir kısmı, diğer muhalif grubun ya da kişisinin uzlaşmaz tavrı nedeni ile muhalif oyları kendi tarafına çekmesi de söz konusu. Puanı 7. Nereden kırıldı bu 3 puan? Gereksiz yere, Edirne’den Van’a tüm gezdiği illeri sayarken hem 10 dakika kaybetti, hem salonun dikkatini.
Aydın Yaylacıklılar;
Onun aleyhine kim laf söylerse kendi lafının altında kalır. O derece dürüst, sağlam karakterli bir arkadaşımız. Nerede hata yaptı da kendisi %10’un altında oy aldı derseniz? Bence hata yapmadı ama tıkandı. Nerede tıkandı? En başta, Parada… Paranın ne önemi var, önemi varsa da ben kaybetmem Türsab kaybeder dedi ancak seçmenin beklentisini karşılayacak yemek, konaklama, uçak, yardımcılar, reklam bütçesi vs gibi Showları, sponsor bulamadığı için gerçekleştiremedi. Belki adayın kendi cebinden milyonlar harcaması yadırganabilir ama örneğin kendi şirketini tanıtmak için bir turizm transport, bir DMC, bir “toptancı” yurtiçi veya yurtdışı tur operatörünün, acentacılara ulaşmak isteyen bir oteller zincirinin, uçak bileti satış sisteminin kendisine sponsor olmasında bir mahsur yoktu. Puanı 7. Nereden kaybetti 3 puanı? Çok güzel projeleri vardı. Bazılarını tek cümle ile geçiştirirken, yönetime eleştirileri ağırlıktaydı.
Bilal Korkmaz;
Küçük bir kasabadan geliyordu. Çok iyi bir turizm ve Türsab tecrübesi vardı. Adaylığı tüm Türkiye’de büyük bir sempati ile karşılandı. Dilin Kemiği Yok programında yaptığı söyleşi, 2000 tekil ile tüm zamanların rekorunu kırdı. Birleşmeye de açıktı ve ilk etapta Aydın Yaylacıklılar ile birleşti. Ali Bilir de son gün birleşmeye olumlu baktı ancak Bilal inatla ilk yıl ben başkan olacağım diye tutturdu. Aksini iddia edenlere, yanılıyorsunuz, en çok oyu ben alacağım dedi. Uzlaşma masasına bile oturmadı. Bunu duyan kendi kitlesi kızıp Ali Bilir’e oy verdi. Olan Aydın Yaylacıklılar kardeşimize oldu. Tek başına alacağı oy’u bile alamadı. İkisi beraber %10 civarı oyda kaldılar. Puanı 7. Divan’a yürümesinden… Haklıyken bu hareket puan kaybettirdi.
Bir kongre daha böyle geçti. Bu vesile ile; Kongrenin galibi Firuz Bağlıkaya ve TGA’ya seçilen Mete Vardar kardeşimizi içtenlikle kutlar, yeni dönemde başarılar dilerim. Seçimden sonra başkan ile fotoğraf çektirmemiz her türlü eleştirime rağmen onun hoşgörüsünü gösterdi.
Tabi ki daha daha iyi bir Türsab için, daha güzel günler için iyi yapılanları takdir etmeye, yanlışları eleştirmeye bugüne kadar olduğu gibi küfür, hakaret olmadan devam edeceğim. Aynı hassasiyeti herkesten bekliyorum. Benim bir yanlışım olursa onlar söyler bin düzeltirim, onların yanlışı varsa ben söylerim onlar düzeltir. Bu iş böyledir.
Onların da şimdiye kadar olduğu gibi, hiçbir çıkarları olmadan işlerinden ve ailelerinden zaman ayırarak bizler için bu kutsal görevleri yapmaya çalışacaklarından şüphemiz yoktur. Kendilerine şimdiden teşekkür ederiz.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.