TUSAŞ tarafından geliştirilen Genel Maksat Helikopteri Gökbey’in yerli motorla uçacak olmasını değerlendiren uzmanlar, bunun sektör için bir “milat” olduğunu bildirdiler.
Türkiye, son yıllarda daha büyük bir hızla devam ettirdiği savunma sanayii projelerinde mümkün olduğunca farklı alanlarda yerli ve milli ürün çıkarabilmek için çalışmalarını sürdürüyor.
Bunlardan biri de Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen Genel Maksat Helikopteri Gökbey. Yerli helikopterin TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI) tarafından geliştirilen milli motor TS1400 ile havalanmasına dair takvimde sona gelindi. Peki bu platformda takılı olan TS1400 motorunun genel özellikleri ne, ülkemize hangi alanlarda kazanım sağlayacak?
Helikoptere güç veren bir motoru ilk kez üretiyoruz
Savunma Teknolojileri Analisti Kadir Doğan, TUSAŞ Motor Sanayi tarafından geliştirilen motorun TS1400 olarak isimlendirildiğini ve bu adımın birçok açıdan ülkemiz için kritik bir değişimin öncü adımı olduğunu söyledi.
Türkiye’nin bu proje ile ilk kez çekirdek motorun ötesine geçip daha büyük ve güçlü bir motor yapmaya başladığı bilgisini paylaşan Doğan, ülkemizin ilk kez helikopterlere güç verecek motor üretebilme kabiliyetine dair kazanımlar elde etmesini projenin biri diğer artısı olarak niteledi.
Gökbey ve Atak’a güç verecek
Kadir Doğan, turbo şaft motorların özellikle helikopterlerde kullanılan bir motor türü olduğunu hatırlatarak, “TS1400 motoru ile hem ilk yerli genel maksat helikopterimiz Gökbey’e hem de ilk yerli taarruz helikopterimiz ATAK’a güç verilecek. Tüm bunları alt alta koyduğumuzda ne kadar önemli bir proje olduğunu anlayabiliriz” şeklinde konuştu.
TS1400 motorun bir süre önce çalıştırılmaya başlandığını ve TEI Genel Müdürü Mahmut Faruk Akşit’in kısa bir süre önce “Bir ay içerisinde motoru Gökbey’e entegre edeceğiz” bilgisini paylaştığını hatırlatan Doğan’a göre Gökbey’in bu yılın sonuna kadar uçması hedefi var.
“Burada tabii ki motorun tam performansı ve nihai hali ile entegre edilmesini beklemiyoruz” diyen Doğan, “Henüz nihai motor ve platforma entegrasyonu için bir süre daha beklememiz gerekecek. Ancak üretilen motorun mevcut haliyle entegre edilmesi dahi bana kalırsa Türkiye için bir milat olacak. İlk kez kendi geliştirdiğimiz bir hava platformunda yine kendi geliştirdiğimiz gaz türbinli motorla uçurma başarısını göstermiş olacağız” diyerek, sürece dair beklentilerini sıraladı.
Sertifikasyona tabii bir motor olacak
TS1400 motorunun teknik detaylarına ilişkin sorularımızı da yanıtlayan Kadir Doğan’a göre kağıt üzerinde ‘gereklilik’ olarak görülen ve basit bir eklenti gibi düşünülen sistemler dahi son derece zorlu bir geliştirme süreci istiyor.
TS1400 motorunun ilk olarak bir sivil havacılık helikopteri olan Gökbey’de kullanılacağı için sertifikasyona tabi bir ürün olduğunun altını çizen Doğan, şöyle devam etti:
“Biz bu sertifikasyona CS-E diyoruz. Bu hem bu ürünün geliştirilmesini zorlaştıran ama aynı zamanda ürünü çok daha farklı bir klasmana çıkaran bir gereklilik. TS1400 motoru içerisinde bu sertifikasyonun sağlanması için birçok farklı alt sistem bulunuyor. Motorun içerisine giren ve çalışmasını etkileyecek, mikrometre çaplarındaki toz partiküllerini ayıran bir sistem mevcut mesela.
Aynı zamanda motorun -40 derece gibi çok zor şartlarda çalışmasını sağlayabilecek buzlanma önleme sistemi gibi sistemler mevcut. Bu gibi sistemler bir gereklilik olarak ortaya konulsa da ürünü çok daha farklı bir noktaya getiriyor.”
Türkiye sadece bir motor geliştirmedi çok önemli bir teknolojiyi kazandı
Ülkemizin savunma sanayii ürünlerine dair son yıllarda yaptığı atılımı hatırlattığımız Kadir Doğan’a, TS1400 motorunu üretmenin Türkiye’ye ne gibi kazanımlar sağlayacağını soruyoruz:
“İşin belki de önemli kısmı üretim teknolojileri kısmı. TEI’nin bu proje ile kazandığı ve uyguladığı çok kritik bazı üretim teknolojileri bulunuyor. Tek kristal yapıda döküm ve katmanlı imalat gibi alanlarda ciddi teknolojiler kazanıldı ki bu dünyada bu alandaki en üst seviyedeki üretim uygulamalarıdır. TS1400 ile kazanılan bir diğer yetenek ise test ve altyapı kabiliyetleri oldu.
TS1400 projesinin sadece bir motor geliştirme işinin ötesinde, Türkiye için çok kritik bir teknoloji kazanımı olduğunu düşünüyorum. Bu kazanımla Türkiye, gaz türbinli bir motoru bir fikir olarak ortaya koyup tasarlamış olacak. Bu da şu anlama geliyor; bundan sonraki süreçte yeni hedefler turboprop ve turbofan gibi motorları geliştirmek için ciddi bir altyapıya sahip bir ülkeyiz… Hatta TS1400’ün çekirdek motoru üzerine bu motorların geliştirilebilmesi bile mümkün. Bu nedenle aslında TEI sadece bir turboşaft motoru geliştirmiyor, bir motor ailesi geliştirmek için altyapı oluşturuyor.”
İhracat sorunu ortadan kalkacak
Savunma Teknolojileri Analisti Kadir Doğan, Gökbey ve ATAK’ta kullanılacak her iki motorun da TS1400 olduğunu ancak iki üründeki motorların ciddi farklılıklar gösterebileceğini söyledi.
Bunun temel sebebinin ATAK helikopterinin çok daha farklı kriterlere sahip olmasından kaynaklandığını belirten Doğan, sözlerini şöyle tamamladı:
Hem seyir hızı, hem uçuş zarfının ve çevresel şartların farklılığı hem de manevra kabiliyeti gibi bir çok farklı karakteristik söz konusu. Bu nedenle bazı tasarımsal değişiklikler yapılması söz konusu ancak Gökbey için geliştirilen TS1400, daha önce belirttiğim sertifikasyon şartlarına tabi iken ATAK için geliştirilende böyle bir durum söz konusu değil.
Bu sebeple ATAK’ta kullanılacak motor için entegrasyon ve geliştirme süreçlerinin daha hızlı ilerleyeceğini söyleyebiliriz. Tüm bu sebepleri alt alta koyduğumuz zaman ATAK için biraz daha beklemek gerekebilir.
ATAK helikopterinin Pakistan ve Filipinler gibi ülkelere ihracata söz konusu. ABD’den tedarik edilen ve halihazırda bu helikopterde kullanılan LHTEC-T800 motorunun ihracatı önünde ABD çeşitli engeller çıkarıyor. ATAK için TS1400 entegrasyonu ile bu engeller de ortadan kalkmış olacak. Bu sayede ATAK başta olmak üzere, Gökbey ve ATAK-2 gibi platformlarında ihracatı konusunda herhangi bir engel kalmayacak.”
(TRT Haber)
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.