IATA, 2021 yılına yönelik öngörüsünü revize ederek, gelir kaybının 2019’a kıyasla yüzde 29 yerine yüzde 46’ya ulaşacağını açıkladı. Buna göre sektör gelirleri 385 milyar dolar azalacak. Bu durum milyonlarca çalışanın işsiz kalmasına yol açacak.
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), havayolu endüstrisinin 2021’de iflasları önlemek ve işleri korumak için ciddi nakit yanmasını önleyecek maliyetleri yeterince azaltamayacağını gösteren yeni bir analiz sundu. IATA, havayollarını finansal olarak hayatlarını sürdürmek ve büyük istihdamdan kaçınmak için hükümet yardım tedbirleri çağrısını yineledi. Birlik ayrıca sınırları açmak ve karantina olmadan seyahati mümkün kılmak için uçuş öncesi Covid-19 testi çağrısında bulundu.
IATA’nın yaptığı son analize göre, 2021’de toplam sektör gelirleri, 2019 yılının 838 milyar dolarlık rakamına göre yüzde 46 yani 385 milyar dolar azalacak. Önceki analiz, 2021 gelirlerinin 2019’a kıyasla yaklaşık yüzde 29 yani 243 milyar dolar düşmesi yönündeydi. Bu, 2020’nin dördüncü çeyreğinde başlayan talep toparlanmasına yönelik beklentilere dayanıyordu. Ancak, yeni Covid-19 salgınları ve hükümetlerin aldığı sınır kapatma ve karantina önlemleri dahil zorunlu seyahat kısıtlamaları nedeniyle toparlanma ertelendi. IATA, 2020 yılının tamamı trafiğinin 2019’a kıyasla yüzde 66 azalmasını ve Aralık talebinin yüzde 68 düşmesini bekliyor.
Gelirler maliyetlerin altında kalacak
IATA’ya göre, havayolları maliyetleri düşürmek için sert adımlar atmış olsalar da, en azından kısa vadede maliyetlerinin yaklaşık yüzde 50’si sabit veya yarı sabit harcamalardan oluşuyor. Sonuç olarak, maliyetlerin gelirler kadar hızlı düşmediğine vurgu yapan birlik, ikinci çeyrekte işletme maliyetlerindeki yıllık düşüş, işletme gelirlerindeki yüzde 73’e kıyasla yüzde 48 olduğunu bilgisini paylaştı.
IATA’nın sektörle ilgili paylaştığı veriler ise şunları içeriyor:
- Uluslararası talebin yaklaşık yüzde 90 oranında azalmasıyla, havayolları çoğu uzun mesafeli binlerce uçağı park etmiş ve mümkün olan yerlerde operasyonlarını kısa mesafeli uçuşlara kaydırdı. Bununla birlikte, uçulan ortalama mesafe keskin bir şekilde düştüğünden dolayı, ağı çalıştırmak için daha fazla uçağa ihtiyaç var. Böylece, uçak kapasitesi Ocak 2019’a göre yüzde 62 azalırken, hizmet içi filo sadece yüzde 21 düştü.
- Dünya uçak filosunun yaklaşık yüzde 60’ı kiralandı. Havayolları kiraya verenlerden bazı indirimler alırken, uçak kiralama maliyetleri geçen yıl yüzde 10’dan daha az düştü.
- Havaalanlarının ve hava seyrüsefer hizmeti sağlayıcılarının, kriz öncesi trafik seviyelerine bağlı olan bütçelerdeki boşlukları doldurmak için maliyet artışlarından kaçınmaları kritik önem taşımakta. Daha az uçuş ve yolcu nedeniyle altyapı maliyetleri keskin bir şekilde düştü. Altyapı sağlayıcıları maliyetleri düşürebilir, sermaye harcamalarını erteleyebilir, kayıpları karşılamak için sermaye piyasalarından borç alabilir veya devletten mali yardım isteyebilir.
- Yakıt, 2019’da yüzde 42 düşen fiyatlar ile tek parlak nokta. Ne yazık ki, artan ekonomik aktivite enerji talebini artırdığı için önümüzdeki yıl yakıt fiyatının artması bekleniyor.
- Geçen yılın işgücü verimliliği düzeyini korumak için istihdamın yüzde 40 azaltılması gerektirecek. Birim işgücü maliyetlerini son yılların en düşük noktasına getirmek için daha fazla iş kaybı veya ücret kesintisi gerekecek ve 2020 üçüncü çeyrek seviyelerine göre yüzde 52 azalma olacak.
- İşçilik maliyetlerinde benzeri görülmemiş bir azalma sağlanacak olsa bile, toplam maliyetler 2021’deki gelirlerden daha yüksek olacak ve havayolları nakit yatmaya devam edecek.
“1,3 milyon iş tehlikede”
IATA Genel Müdürü ve CEO’su Alexandre de Juniac, “2020’nin dördüncü çeyreği son derece zor olacak ve sınırlar kapalı kaldığı ve/veya varış karantinaları devam ettiği sürece 2021’in ilk yarısının önemli ölçüde daha iyi olacağına dair çok az gösterge var. Devletten ek mali yardım olmaksızın, ortalama havayolları 8,5 aylık nakit paraya sahiptir” dedi.
2021’deki maliyet cephesinde çok az iyi haber olduğunu belirten de Juniac, “Maliyetleri düşürsek bile, 2021’de finansal olarak sürdürülebilir bir endüstriye sahip olamayacağız. Krizin devam ettiği her gün, iş kaybı ve ekonomik yıkım potansiyeli büyüyor. Hükümetler hızlı davranmadıkça, yaklaşık 1,3 milyon havayolu işi risk altında. Ve bu, havacılık sektöründeki 3,5 milyon ek işi ve havacılık tarafından desteklenen daha geniş ekonomide toplam 46 milyon insanı tehlikeye atan bir domino etkisi yaratacaktır. Dahası, havacılık bağlantısının kaybı, küresel GSYİH üzerinde dramatik bir etkiye sahip olacak ve ekonomik faaliyette 1,8 trilyon doları tehdit edecek. Hükümetler, yaklaşmakta olan bu ekonomik felaket ve işgücü felaketini önlemek için sıkı önlemler almalıdır” diye konuştu.
(Haber Aero)
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.