Huzurlu, sessiz, dingin, soğuk havasına ragmen sıcak kanlı insanların olduğu, dünyanın en lüks mağazalarının yer aldığı, tarihi dokusuyla dikkat çeken, çikolata ve peynirin başkenti İsviçre’nin ikinci büyük şehri Cenevre’de görülmesi gereken 8 yeri Haber Aero olarak inceledik.
Mimarisi ve doğası ile dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan Cenevre hem tarihi hem de kültürü ile misafirlerine unutulmaz bir seyahat sunuyor. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de pek çok önemli kuruluşun merkezi olan Cenevre; kültürel, doğal ve tarihsel açıdan görülmeye değer pek çok güzelliğe sahip.
Cenevre, İsviçre’nin en kalabalık ikinci şehri ve İsviçre’nin Fransızca konuşulan bölgesi Romandy’nin en büyük şehridir. Rhône Nehri ve Cenevre Gölü’nün ağzı üzerine kurulmuş olan şehir, MÖ 2. yüzyılda Romalılar tarafından Allobroges’in Galya kabilesinden alındığından beri önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Önemli bir mali ve diplomatik başkent olan Cenevre, birçok işletmenin genel merkezine de ev sahipliği yapmaktadır. Genellikle dünyanın en derli toplu metropolü olarak anılan Cenevre, aynı zamanda “Dünya Barış Başkenti” unvanını da taşıyor. Cenevre Gölü tarafından İsviçre’nin geri kalanından izole edilen şehir, Fransa sınırına çok yakın.
Cenevre Gölü
Cenevre Gölü, Orta Avrupa’nın ikinci büyük tatlısu gölüdür. “Leman Gölü” olarak da bilinir. İsviçre ile Fransa arasında yüzde 40 yüzde 60 oranında bölünmüştür. 73 km uzunluğunda 14 km eninde ve en derin yeri 310 m’dir. Cenerve Gölü şehrin güzelliğinin ortaya çıkmasının en önemli sebebidir. Göl hem gündüz hem gece birbirinden güzeldir. Gündüz ve gece nehir kenarında yürüyüş yapanlar, bisiklet sürenler ve alışveriş yapanları görebilirsiniz. Sakin, huzurlu ve temiz havada güzel vakit geçirmek için Cenevre Gölü şehir merkezinin en güzel yeridir. Gölde şehrin iki yakasını birbirine bağlamak için bot seferleri düzenlenir. Bot seferleri özellikle hava karardığında daha güzel olur. Şehrin tüm ışıkları göle yansır ve keyfine doyamayacağınız bir görselle karşılaşırsınız. Bu tura eğer turistseniz otelinizde verilen ulaşım kullanabileceğiniz Geneva Transport Card sayesinde ücretsiz katılabilirsiniz.
Jet d-Eau
Dünyada her şehri gezerken tat almanızı sağlayan şeylerden biri de o şehre ait hikayelerdir. Cenevre’de de çok ilginç hikayeler söz konusu. Cenevre’yle özdeşletirilen ve resimlere konu olan yer kuşkusuz Cenevre Gölü’ndeki “Jet d’Eau” isimli su fiskiyesidir. Fransızca fıskiye anlamına gelen Jet d’Eau 140 metreye kadar su fışkırtıyor. Bu fiskiyenin hikayesi ise oldukça ilginç. Jet d’Eau’yu yapan mühendis, suyu 140 metreye kadar fışkırtabileceğini söyler. Çalışmalara başlar. Bu çalışmaların üzerinden aylar geçer. Fıskiyenin açılış töreninde su, en fazla 70 metreye kadar çıkar. Ve o mühendis o gece intihar eder. Ertesi gün fıskiye yeniden çalıştırıldığında su 140 metreye kadar çıkar. Şimdi ise burası Cenevre’nin önemli cazibe merkezleri arasında yer alıyor. Özellikle şehri ziyaret eden turistler fıskiyenin dibine kadar giderek burada fotoğraf çektirirler.
Eski şehir
Alışveriş sokağı olan ve dünyanın en önemli markalarının bulunduğu Rue du Marché’den gölün tam aksi istikamette her hangi bir yokuş ya da merdivenden yukarı çıktığınız anda kendinizi eski şehirde buluyorsunuz. Biz caddenin tam göbeği olarak adlandırılan dünyaca ünlü bir saat markasının olduğu sokaktan içeri giriyoruz. Karşımıza yılbaşı süslemeleri olan bir dönme dolap geliyor. Burada ebeveynlerin çocuklarıyla eğlendikleri ve güzel vakit geçirdikleri an bir masal kitabından çıkmış gibi önümüze düşüyor. Dönme dolabın arka planında ise Saint-Pierre katedrali bulunuyor. Dönme dolabın yanında pazar açmış ve rengarenk eşyalar satan bir sokak satısıcısı bulunuyor. Devamında ise eski şehire çıkan arnavut kaldırımlı yoldan devam ediyoruz. Yol o kadar keyifli ki rengarenk kafeler, hediyelik eşya mağazaları, Antikacılar, sanat galerileri, restoranlar ve güzellik ürünleri sunulan mekanlar içinizi açıyor. Yolun devamında Katedrale yakın bir diğer önemli durak Devlet Arşivleri binası. Burada göreceğiniz toplar Cenevrenin korunması amacıyla eski şehrin rampalarında dururmuş bir zamanlar. 17. yüzyıldan kalma bu bina uzun yıllar silah deposu olarak kullanılmış, ardından tahıl ambarına çevrilmiş, şimdi ise devlet arşivleri olarak hizmet veriyor. Duvarlarda görünen resimler ise Cenevre tarihinin önemli dönemlerini canlandırıyor. Buradan hafifçe aşağıya doğru meyilli yoldan indiğimizde Les Promenade de la Treille’den Cenevreyi izleyebiliyorsunuz. Fazla manzarası olmasa da yaz aylarında dağ manzarasını görmek mümkün.
Saint-Pierre katedrali
Saint-Pierre katedrali Cenevre’nin Eski Şehir olarak bilinen tarihi noktasının en tepesinde yer alır. Şehrin ana kilisesi olarak konumundadır. Katedral romanesk ve gotit bir mimariye sahiptir. Katedral 1160-1252 yılları arasında inşa edilmiştir ve bu tarihten beri Reform Kilisesi’ne aittir. Birbirinden ilginç süslemeli camlarıyla dikkat çeken katedral turistlerin de ilgisini çekmektedir. Katedralin yaklaşık 850 yıllık bir tarihi vardır. 1535’te Cenevre sakinleri Reformasyon’u kabul edip katedralin içindeki tüm sunakları, tüm heykelleri ve resimlerin çoğunu öfkeyle yok ettiklerinde, katedralin iç kısımları büyük ölçüde yıkıldı. Sadece minber ve sütunların tepesindeki bazı resimler korunmuş. Saint-Pierre katedralinin uzunluğu 64 metre. Katedral; eski, geniş ve oldukça sade bir iç mekana sahip. Bunun yanı sıra parlak mum benzeri görünümlü avizeler, türbe ve ahşap oturma sıraları mevcuttur. Yan koridorlarda, 15. ve 16. yüzyıllardan kalma kilisenin ileri gelenlerinin mezar taşları bulunur. Katedrale giriş ücreti bulunmuyor. Cenevre’nin ziyaret edilmesi gereken mekanlarından biri olarak ön plana çıkıyor.
Cenevre meydanı
Cenevre’nin ana meydanlarından biri olan ve Yeni Yer anlamına gelen Place de Neuve görülmesi gereken yerlerden biri konumunda. Gün boyu kalabalık olan meydan şehrin merkezi konumunda. Burada bir çok yere gider raylı sistemler bulunduğu için halkın burada konuşlandığını söyleyebiliriz. Meydanın ortasında General Guillaume-Henri Dufour’un at üzerinde heykeli bulunur. Guillaume Henri Dufour 15 Eylül 1787 – 14 Temmuz 1875 yılları arasında yaşamıştır. Dufour, İsviçreli bir askeri subay, yapı mühendisi ve topografmış I. Napolyon’un emrinde görev almış ve kariyerinde dört kez İsviçre Genel Başkanlığı yapmıştır. Dufour ilk olarak 1847’de İsviçre Konfederasyon güçlerini Sonderbund’a karşı zafere taşımış. 1864’te Dufour, Uluslararası Kızıl Haç’ı kuran Birinci Cenevre Sözleşmesine başkanlık yapmış. Aynı zamanda İsviçre Federal Topografya Bürosu’nun kurucusu ve başkanıymış.
Bastions parkı
Bastions parkı bir diğer adıyla Parc des Bastions, Cenevre meydanı olarak bilinen Place de Neuve’nin hemen yanında yer alır. İki girişi olan parkın bir tarafı Cenevre meydanına diğer tarafı ise Eski Şehire çıkar. Biz meydan tarafından giriş yapıyoruz. İlk girişte büyük tahtalarda satranç ve dama oynayanları görüyoruz. Yaş ortalaması 60 üzeri olanların oynadığı oyunlarla keyifli vakit geçirdiklerine şahit oluyoruz. Onların hemen arkasında bir restoran buılunuyor. Parkın içine biraz daha girdiğimizde ufak çocukların midilli atlarına bindirilip aileleri tarafından fotoğraflarının çekildiği anlar önümüze çıkıyor. Midilli atlartıyla çocuklara tur attıran kadın seyisler onların keyifli vakit geçirmesine yardımcı oluyorlar. Midilli atlarına binen çocukları seyrettikten sonra yanında bulunan devasa oyuncak çadırına girişyoruz. Burayı biraz gözlemleyip hemen arkasındaki Reform Anıtı’nın yanına geçiyoruz. Bu anıt dekoratif bir tasarım gibi gözükse de Proetestan Reform hareketlerinde 1909 yılında yaşananlar anısına yapılmıştır. Duvar William Farrel, John Calvin, Theodore Beza ve John Knox’un heykelleriyle heybetli bir görünüme sahiptir. Pazartesi günleri hariç diğer günler 10:00-17:00 arasında açık olan müze ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor.
Çiçek saati (Flower clock)
Cenevre Gölü2nün kenarında bulunan Çiçek Saati yıl boyunca turist akınına uğruyor. Dünyanın bir çok ülkesinden ziyarete gelen turistler bu satin önünde resim çekilmek için biribirleriyle mücadele ediyor. Çiçek saati 1955’te peyzaj mimarı Armand Auberson tarafından tasarlandı. O zamandan beri kendisi ve mozaik yetiştiriciliğinde uzmanlaşmış birkaç nesil bahçıvan tarafından yılda dört kez güncellendi. Bahçıvanlar tarafından haftalık kontroller ile proje, böcek ilacı veya diğer yapay ürünlerden tamamen arındırılmıştır. Mevsim çiçeklerine göre değişen güneş enerjisiyle bize zamanı gösteren yaklaşık 6 bin 500 çiçek ve bitki örtüsünden oluşur. Saniye ibresi 2,5 metre ile dünyanın en uzun ibresidir. 2005 yılında Tahran, İran’da 15 metrelik bir kurulum yapılana kadar 5 metre çapında dünyanın en büyük çiçek saatiydi.
Noel market
Çiçek saatinin yanındaki Jardin Anglais olarak bilinen İngiliz bahçesinin içinde her yıl 17 Kasım-24 Aralık arasında kurulan Noel market Cenevreliler ve ziyaretçiler açısından çok sıcak bir yerdir. Buraya gelenlere yeni yılı müjdeleyen alanda çeşitli hediyelik eşyalar, yiyecek, içecek ve bir çok alışveriş imkanı sunulur. Saat 11:30 da açılan bu alan akşam 22:00’a kadar ziyaretçilerini ağırlar. Çocukların keyifli zaman geçireceği bir çok aktiviteye de ev sahipliği yapan Noel markette her yaşa uygun ilginç eğlence alanları bulunur. Bu alanine biraz ilerisinde ise yeni yıl için hazırlanan boy boy çam ağaçları dikkatimizi çekti. Küçük çam ağacı almak isteyenler hemen yerinde temin edebilirken büyük ağaçları üzerinde bulunan QR koduyla eve sipariş edilebiliyor. BVüyüklüğüne göre değişen çam ağaçlarının ortalama fiyatı 200 Frank civarında.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.