Türk Hava Yolları, 30 Mart 2020 tarihinden itibaren uzun menzilli uçuş hattına yeni bir havalimanı daha ekliyor. Milli havayolu Tokyo’da Narita’dan sonra Haneda Havalimanı’na uçmaya başlıyor.
Türkiye ile Japonya arasında 10 Eylül’de imzalanan frekans artış anlaşması kapsamında Türk Hava Yolları, Tokyo’da Haneda Havalimanı’na 30 Mart 2020 itibarıyla seferlere başlıyor.
İstanbul-Haneda seferleri haftanın her günü karşılıklı yapılacak. Bayrak taşıyıcı havayolu, Tokyo’da Narita’ya haftada 4, Haneda’ya da haftada 7 olmak üzere Japonya’nın başkentine İstanbul’dan yaptığı uçuşları haftada 11 frekansa çıkmış olacak.
https://twitter.com/TK_TR/status/1184824358512009216
Seferler Boeing 777-300ER ile yapılacak
Routes Online’ın aktardığına göre, İstanbul’dan gerçekleştirilecek bu uçuşların Boeing 777-300ER tipi uçaklarla yapılacak.
TK198 sefer sayısıyla İstanbul’dan 01.40’ta kalkacak olan THY uçağı, yerel saatle 19.25’te Haneda Havalimanı’na iniş yapacak.
Tokyo Haneda’dan yerel saatle 22.50’de kalkacak olan TK199 sefer sayılı THY uçağı bir gün sonra 05.20’de İsatnbul Havalimanı’na teker koyacak.
Japonya’ya haftada 16 sefer yapılacak
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) ve Japonya Sivil Havacılık Otoritesi arasında yürütülen çalışmalar neticesinde Türkiye ile Japonya arasındaki haftalık uçuş sayısının artırılmasına karar verildi.
Haneda’nın ardından THY’nin 2020 yaz tarife döneminde 5 frekans olarak Osaka seferlerine de başlaması planlanıyor. Böylece Türkiye ve Japonya arasındaki uçuş sayısı haftalık 7 frekanstan 16 frekansa çıkmış olacak.
Doğunun başkenti Tokyo
Adı “doğunun başkenti“ anlamına gelen Tokyo, gelenekselle ultra-modern çizgilerin karışımı olan ve hatta ilk bakışta batıyı çağrıştıran mimarisiyle dikkat çekse de aslında hâlâ Uzakdoğu’ya ait kültürel özelliklerini sürdüren, gelenekleriyle yaşayan bir kent.
Hayatın hiç bir zaman yavaşlamadığı nadir şehirlerden biri olan Tokyo’da değişik kültürlerin uyumunu keşfedebilir, geleneksel Japon kültürünü yakından tanıyabilirsiniz.
Japonya’nın başkenti Tokyo, modern binalarıyla aynı göğe yükselen geleneksel Japon tarzı tapınaklarıyla, yemyeşil, huzurlu parklarının etrafında hayatın hep hızlı yaşandığı kalabalık caddeleriyle modernle gelenekselin hoş uyumunu yansıtıyor.
Kalkınmanın sembolü, Paris’teki Eyfel Kulesi’nin bir benzeri olan Tokyo Kulesi’nin en tepesinden şehrin nefes kesen manzarasına bir göz atarak gezinize başlayabilirsiniz. İmparatorluk Sarayı’nın halka açık olan Doğu Bahçesi’ni bahar aylarında geziyorsanız, sakura denilen kiraz ağacı çiçeklerinin yarattığı görsel şölenin ve etrafa yaydığı inanılmaz kokunun keyfini çıkarabilirsiniz.
Akihabara’da kendinizi elektronik eşyaların albenisine kaptırıp, Edo-Tokyo Müzesi’nde kentin tarihine keyifli bir yolculuk yapabilirsiniz. Uzakdoğu yemeklerinin hüküm sürdüğü Tokyo’da yerel lezzetler sunan restoranlara uğramayı da unutmayın.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.