Antalya Havalimanı yenileme ihalesine mevcut ortakları Fraport ile birlikte katılacaklarını belirten TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, Amerika’dan Afrika’ya Avrupa’dan Orta Doğu ve Rusya’ya dünyanın her yerindeki havalimanı projeleri ile ilgilendiklerini ve ihalelere davet aldıklarını bildirdi.
TAV Havalimanları olarak bugün 28 ülkede, 91 havalimanında ürün ve hizmetlerinin yer aldığını, 7 ülkede de 14 havalimanını doğrudan işlettiklerini ifade eden Şener, “İstanbul harici portföyümüzün toplam cirosu 2019’un dokuz ayında yüzde 9 artarak 592 milyon Euro’ya ulaştı. Toplam yolcu sayımız Atatürk Havalimanı hariç, yüzde 7 artışla 89 milyon yolcu oldu. İç hatlar trafiğinde yaşanan düşüşe karşın, hizmet verdiğimiz dış hatlar yolcu sayısı yüzde 18 artarak 55 milyona ulaştı” dedi.
2020’de faaliyet gösterdikleri tüm coğrafyalarda büyümenin süreceğini öngördüklerini vurgulayan Sani Şener, “Atatürk Havalimanı’nın kapanmasından doğacak boşluğun dörtte birini hizmet şirketlerimizin TAV dışında üstlendiği işler, dörtte birini de Antalya Havalimanı’nı portföyümüze ekleyerek kapattık. Son dört yılda yürüttüğümüz başarılı stratejiyle hizmet şirketlerimizin toplam Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar (FAVÖK) içindeki payı yüzde 30’un üzerine çıktı. İnorganik büyüme faaliyetlerimiz 2019’da da hız kesmeden devam etti. Kazakistan Almatı Havalimanı için satın alma görüşmelerine başlayarak, iyi niyet anlaşmasını imzaladık. Görüşmelerin olumlu neticelenmesi halinde, Almatı portföyümüzde mülkiyetine sahip olacağımız ilk havalimanı olması bakımından son derece önemli bir yer tutacak. Karadağ’da ise özelleştirilmesi planlanan Tivat ve Podgorica Havalimanları ile yakından ilgileniyoruz. Türkiye’de ise bu yıl yapılması planlanan Antalya Havalimanı yenileme ihalesine de mevcut ortağımız Fraport ile hazırlanıyoruz” diye konuştu.
“Gelişmekte olan pazarlara odaklanıyoruz”
Şener, TAV olarak 20 yıllık süreçte havalimanı işletmeciliğinde küresel ölçekte tercih edilen bir marka olduklarını dile getirdi.
Ortakları Groupe ADP ile yılda 228 milyon yolcuya hizmet veren dünyanın en geniş havalimanı işletmeciliği platformunun bir parçası olduklarını aktaran Şener, “Amerika, Afrika, Avrupa, Orta Doğu, Rusya ve Kafkaslar başta olmak üzere dünyanın her yerindeki havalimanı projeleriyle ilgileniyoruz, ihalelere davet alıyoruz” dedi.
Şener, halka açık bir şirket olarak, yurt dışından çok sayıda kurumsal ve bireysel yatırımcılarının olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’de işini doğru yapan şirketlerin, yabancı yatırımcılar açısından ciddi fırsatlar sunduğunu vurguladı.
Dünyada hava yoluyla seyahat eden insan sayısının gelecek 20 yılda ikiye katlanacağına dair beklentilere değinen Şener, “Küreselleşmenin itici güçlerinden biri olan havacılık sektöründeki bu büyüme, havalimanı işletmeciliği alanında da 1 trilyon dolarlık yeni yatırım gerektirecek. Biz de özellikle büyümenin yüksek olacağı gelişmekte olan pazarlara odaklanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Türk mühendislerinin yazılımları dünyada 30’dan fazla havalimanında kullanılıyor”
Sani Şener, katma değer yaratmanın ve küresel ölçekte rekabetçi kalabilmenin yolunun inovasyondan geçtiğini belirterek, dijitalleşmenin de verimlilik ve müşteri memnuniyeti yaratarak inovasyonu destekleyen başlıca süreci oluşturduğunu söyledi.
Bir işi dijitalleştirebilmek için önce o işi çok iyi bilmek gerektiğini vurgulayan Şener, “Bilmediğiniz işi dijitalleştiremezsiniz. Biz havalimanı işletmeciliğine odaklandık. Bilişim şirketimiz TAV Technologies de bu birikimi kullanarak sektöre yönelik ürün ve hizmetler geliştiriyor. 300’den fazla yazılımcı ve mühendisimiz var. Türk mühendislerinin ürettiği yazılımlar bugün tüm dünyada 30’dan fazla havalimanında kullanılıyor” dedi.
Şener, 2020’de, yeni kurdukları İnovasyon Merkezi’ni üretken hale getirecekleri bilgisini vererek, seyahat ve havacılık alanında çalışan genç girişimcilerle buluşacakları, onları destekleyecekleri ve birlikte üretecekleri bir platform oluşturduklarını, burada geleceğin havalimanı teknolojilerini geliştireceklerini bildirdi.
TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, kur gelişmelerine de değinerek, “Biz TAV Havalimanları olarak tüm faaliyetlerimizde finansal riskleri minimuma indirecek şekilde hareket ediyoruz ve faaliyetlerimizin odak noktasına operasyonel kazanç elde etmeyi koyuyoruz. Gelirlerimiz ve giderlerimiz aynı para biriminden gerçekleştiği için bunun doğal bir hedge etkisi var. Öte yandan kurdaki istikrarın sağlanması, öngörülebilirliğin ve yatırım iştahının artması, dolayısıyla da ekonominin genel gidişatı açısından olumlu bir etki yapıyor” şeklinde konuşmasını tamamladı.
(AA)
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.