Kış ayının gelmesiyle birlikte havacılıkta da farklı önlemler alınmaya başlanıyor. Karla mücadele için araçlar ve ekipler hazır bekliyor.
Yoğun kar yağışı ve soğuk sonrasında uçaklar; buzlanmadan korumak için anti-icing; oluşan buzun çözülmesi içinse de-icing adı verilen sıvılarla yıkanıyor.
Bu işlem havalimanlarında uçuş öncesinde uzun kuyruklara sebep oluyor ve seferlerin gecikmesine yol açıyor. Uçuş güvenliği için oldukça önemli olan bu iki uygulama neden ve niçin yapılıyor?
De-icing buzun çözülmesi için
Buz çözücü de-icing adı verilen sıvı, kalkış emniyetini sağlamak amacıyla, uçakların dış yüzeylerinde birikmiş olan buz, don ve kardan arındırılması amacıyla kullanılıyor. Özellikle kanatlarda oluşabilecek buzlanma, kalkış esnasında ihtiyaç duyulan aerodinamik performansın elde edilmesine engel oluyor.
1982’de meydana gelen Air Florida kazası, kanatlardaki buzlanma kaynaklıydı. Kırmızıya çalan turuncu renkte, uçaklara yaklaşık 80-85 santigrat derece sıcaklıkta iken uygulanan de-icing sıvısının temel bileşeni propilen glikoldür.
Anti-icing buzlanmayı önlemek için
Buzlanmayı önleyici sıvı anti-icing ise, uçakların yüzeyinde buz, don gibi oluşum ve birikimlerin önüne geçmek için uygulanıyor. Yeşil renkli ve viskozitesi de-icing sıvısına nazaran daha yüksek olan anti-icing, uygulandığı yüzeylere adeta yapışarak, kalkış öncesi taksi yaptığı süre boyunca uçağın üzerinde herhangi bir kar ya da sulu kar birikimi oluşmasını engeller.
Havalimanlarındaki kış operasyonlarının bir parçası olan anti-icing uygulaması, sıvısının etki süresi kısıtlı olduğundan biraz daha kritik bir uygulamadır. Bu nedenle işleme tâbi tutulan uçağın yeniden buz oluşumuna fırsat vermeden belirli bir süre içerisinde kalkış yapması gerekir.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.