Türk Hava Kuvvetleri, filodaki ABD yapımı McDonnell Douglas F-4 jetlerinin envantere girişinin 50. yılını kutladı.
Eskişehir 1’inci Ana Jet Üs Komutanlığı’nda gerçekleşen etkinliğe, yerli ve yabancı 30 basın mensubu ile havacılık fotoğrafı tutkunlarından 670 olmak üzere 700 kişi katıldı.
1’inci Ana Jet Üs 111’inci Filo Komutanlığına (Panter Filo) bağlı, birinin gövdesinde Türk bayrağı, kuyruğunda Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bakışlarının yer aldığı resimlerle renklendirilmiş 5 uçak, buradaki jet üssünden havalandı.
“F-4E Phantom 2” uçakları, ikili kol uçuşu yaparak yaklaşık yarım saat havada kaldıktan sonra üsse geri döndü.
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu da etkinlikte uçuş icra etti.
Uçuşun ardından piste dönen Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Kadıoğlu, katılımcıları selamladı. Kadıoğlu, uçağın gövdesine Türk bayrağını resmeden personele teşekkür belgesi takdim etti.
Kadıoğlu daha sonra F-4E Phantom 2 uçağının Türkiye’ye ilk geldiği dönemde, Filo Komutanı olarak görev yapan emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ergin Celasin’le uçağa binerek fotoğraf çektirdi.
Kadıoğlu ve beraberindekiler F-4E Phantom uçağının 50’nci yılı anısına hazırlanan yakıt drobunu imzaladı.
“Allah bana 3 bin saat bu uçakların içinde uçmayı nasip etti”
Burada konuşan Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Kadıoğlu, hatırladığı kadarıyla F-4E Phantom uçağının 2 Eylül 1974’te ilk uçuşunu Eskişehir semalarında yaptığını söyledi.
Kendisi 13 yaşındayken ilk F-4E’leri havada gördüğünü kaydeden Kadıoğlu, “O zaman şöyle dua ettim; ‘Allah’ım beni bu uçakların içerisinde uçurmayı nasip et. Başka da bir şey istemiyorum. ağzımın fermuarını çekiyorum.’ Allah bana 3 bin saat bu uçakların içinde uçmayı nasip etti. Buna vesile olan Sayın Komutanımıza borçluyum. Hava Kuvvetlerine emeği geçen Sayın Komutanlarımıza büyük minnet borcu duyuyoruz. Hava Kuvvetleri bugünlere, onların emekleri sayesinde geldi. Şükranlarımızı arz ediyorum.” diye konuştu.
Etkinliğe, Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Muharip Hava Kuvveti Komutanı Orgeneral İsmail Güneykaya, Eskişehir Baro Başkanı Barış Günaydın ve askeri erkan katıldı.
F-4E Phantom ilk uçuşunu 1958’de yaptı
F-4 Phantom II; 1958 yılında ilk uçuşunu yapmış, 1960 yılında ise aktif hizmete alınmış, tandem çift koltuklu, çift motorlu, yapısal olarak oldukça güçlü 3. nesil bir savaş uçağıdır. Av-Bombardıman görevlerinde kullanılmak üzere geliştirilen F-4’ler, 10’dan fazla ülke tarafından kullanılmış olup toplamda 5000 adetten daha fazla üretilmiştir.
Türk Hava Kuvvetleri envanterine 1974’te girdi
Savunmasanayist’den Muhammed Ayyıldız’ın haberine göre, resmi adı F-4E Phantom olan ancak Türkiye’de birçok kişi tarafından “Baba” olarak isimlendirilen F-4E Terminatör 2020 savaş uçakları, Türk Hava Kuvvetleri envanterine ilk kez 1974 yılında girmiştir. 1978 yılına kadar Amerika Birleşik Devletleri’nden 40 adet F-4E Phantom teslim alan Türk Hava Kuvvetleri, 1978-80 yılları arasında 32 adet F-4E Phantom ve 8 adet RF-4E (F-4’ün keşif ve gözetleme konfigürasyonu) daha teslim almıştır.
Türkiye’nin satın aldığı 80 adet F-4E ve RF-4E uçaklarına ek olarak Amerika Birleşik Devletleri, 1981-87 yılları arasında Türk Hava Kuvvetleri’ne 70 adet ikinci el F-4E Phantom hibe etmiştir. Yine 1991-92 yılları arasında ABD, Körfez Savaşı sebebi ile Türkiye’ye 40 adet F-4E Phantom daha hibe etmiştir.
Türkiye toplam 236 uçağa sahip oldu
Satın alınan ve ABD tarafından hibe edilen F-4E ile RF-4E uçaklarına ek olarak Türkiye, Almanya’nın envanterine çıkarttığı RF-4 uçaklarına da talip olmuş ve yedek parça amaçlı olanlar da dahil olmak üzere toplam 46 adet RF-4 uçağını daha envanterine katmıştır.
Satın alım ve hibe yoluyla toplam 182 adet F-4E Phantom ile 54 RF-4E olmak üzere toplam 236 adet uçağa sahip olmuştur.
TERMİNATÖR 2020 Modernizasyonu
Envantere giren F-4E uçaklarının 90’lı yıllara geldiğinde güncelliğini yitirmeye başlamıştı. Bu duruma karşı Hava Kuvvetleri Komutanlığı farklı projeler yürüttü. İlk önce İngiltere’den Tornado alımı gündeme geldi. Yaklaşık 40 civarı Tornado alımı üzerine görüşmeler yapılmaya başladı. Fakat İngiliz tarafının işi sürüncemede bırakması Tornado defterini Türkiye için kapattı. Öte yandan Yunanistan’ın F-15 alımı isteği üzerine hemen Türk tarafı da F-15 alım görüşmelerine başladı. Fakat 90’lı yıllarda kötüleşen Türk Ekonomisi F-15 lerin maliyetlerinin yüksekliğini kaldıracak durumda değildi. Bu yüzden F-15 alımı da iptal edildi. Yapılan hesaplamalar, modernizasyon ile ömür uzatılması sayesinde yeni bir uçak almak yerine 1/4 bütçe ile uzun yıllar envanterde kalabilecek bir uçağa kavuşulacaktı.
F-4E uçaklarının modernizasyonu için başlatılan ihaleye Almanyadan DASA ve İsrailden IAI şirketi girdi.
Almanyanın DASA şirketinin modernizasyonunda AN/APQ-120 radarının F/A-18 Hornetlerde kullanılan AN/APG-65 radarı ile değiştirilmesi, yeni nesil GEC Marconi uçuş bilgisayarları, yeni nesil aviyonik göstergeler, MIL-STD-1553B veri yolu ile AIM-120 AMRAAM orta menzilli havadan havaya füze ateşleyebilme kabiliyeti içeriyordu. İlerleyen yıllarda Yunan Hava Kuvvetleri bu proje ile F-4’lerini modernize etmiştir.
İsrailli şirketin modernizasyon teklifi kabul gördü
İsrailli IAI şirketinin teklifi ise Kurnass 2000 ve IAI Lavi projelerinin bir sentezidir. IAI şirketinin teklifinde radarın Elta üretimi EL/M-2032 ile değiştirilmesi, uçağa AN/ALQ-178(V)3 elektronik karşı tedbir sistemi, MXF-484 VHF/UHF telsiz, HOTAS uçuş kumanda sistemi, başüstü (HUD) gösterge ,tümleşik INS/GPS seyrüsefer sistemi, AVTR uçuş video kayıt sistemi, renkli çok fonksiyonlu göstergeler (MFD), yeni görev bilgisayarı, MIL-STD-1553B veri yolu eklenmesini içermekteydi. Ekstradan uçaklara Popeye füzeleri ve ELTA EL/L-8225 elektronik harp podu da projeye dahil edildi.
Uçağın radarının yeni bir projenin ürünü olan Elta üretimi EL/M-2032 olması risk unsuruydu fakat Hava Kuvvetleri Komutanlığı girilen bu riskin meyvesini ilerde yüksek performansla kat be kat alacaktı.
Kısaca EL/M-2032 uçağının radarının performansından bahsedecek olursak İsrail ELTA firması tarafından üretilen EL/M-2035 çok görevli, X bandında SAR/GMTI (Syntetic Aparture Radar/Ground Target Moving Indicator) kabiliyetine sahip ve Pulse Doppler prensibinde çalışmaktadır. Radar SAR/GMTI fonksiyonu sayesinde, tank, zırhlı araç, top, füze bataryası, uçak (yerde), sabit yer radarları ve diğer mobil-sabit ve/veya yer-suüstü hedefleri fotoğraf kalitesine yakın bir çözünürlükle görüntülenebilmektedir. SAR/GMTI moduyla elde edilen resimlerden, yerdeki hedeflerin menzil ve koordinatları tespit edilebilmektedir. Özellikle Block 50+ F-16 alımı ve F-16’lar CCIP modernizasyonuna girmeden önceki zaman zarfında F-4’lerin radarı Hava Kuvvetleri’nin elindeki en güçlü hava-yer radarıydı.
Teklifler arasından 1997 yılında IAI şirketi seçildi ve şirket ile 632.5 milyon dolarlık bir sözleşme imzalandı. Terminatör 2020 adı verilen proje ile modernize edilecek uçakların tüm kablaj donanımı değiştirildi, gövde iyileştirmeye ve yenilemeye tabi tutuldu. GE-J79 motorları da modernizeden geçip artık afterburnerdayken (artyakıcıdayken) siyah egzoz dumanı çıkarma sorunu giderildi. Ayriyeten uçakların motorlarının maksimum hızları 2.5 mach’a çıkartıldı.
26’sı İsrail’de 28 adedi Türkiye’de modernizasyondan geçti
Yapılan anlaşmaya göre, 54 adet F-4E Phantom uçağının 26 adedi İsrail’de, geri kalan 28 adedi Türk Hava Kuvvetlerinin Eskişehir’de konuşlu 1’inci Hava İkmal ve Bakım Merkezinde modernizasyona tabi tutulacaktı. Anlaşmaya göre İsrail’in, modernizasyonun 28 uçağını kapsayan Türkiye bölümü için gerekli gövde ve aviyonik modernizasyon kitlerini sağlaması, Türk mühendislerine aviyonik entegrasyon eğitimi verilmesi, entegrasyon için bir Sistem Entegrasyon Laboratuvarının (SEL) kurulması ve bu laboratuvarın daha sonra Eskişehir’e transfer edilmesini kapsıyordu. Proje dahilinde İsrail’in sağladığı bu teknoloji transferi sayesinde, 1’inci Hava İkmal ve Bakım Merkezi’nin teknolojik imkanları geliştirilerek, uçaklar üzerinde istediği yapısal ve aviyonik değişiklikleri yapma kabiliyetine de sahip olması planlanmıştır.
Teslimat 2023’te tamamlandı
Proje kapsamında modernize edilen ilk uçak olan 73-1032, ilk uçuşunu 11.02.1999 tarihinde gerçekleştirmiştir.
Modernize edilen ilk iki uçak olan 73-1032 ve 68- 0498 kuyruk numaralı iki F-4E 2020 Terminatör 27 Ocak 2000 tarihinde düzenlenen tören ile Türk Hava Kuvvetlerine teslim edilmiştir. Teslim alınan iki uçak 111’inci Filo Komutanlığı’nda göreve başlamıştır. 21 Aralık 2001 tarihindeyse 171’inci Filo’ya ilk F-4E 2020 Terminatör teslimatı gerçekleştirilmiştir. Teslimatlar 2003 yılında tamamlanmıştır.
Terminatör Projesi en önemli özelliklerinden biri de uçaklara takılan Mil STD 1553 uçuş bilgisayarının tüm kaynak kodlarının Hava Kuvvetleri’nin elinde olmasıdır. Bu sayesinde sayesinde, uçaklara istenilen tüm modern silahların kolaylıkla sertifiye edilerek entegrasyonları sağlanabilmektedir. Bu özellik sayesinde Terminatörler 401. Test Filo’nun ve Türk Savunma Sanayii’nin göz bebeğidir.
F-4E 2020 Terminatör uçaklarının tüm gövde, yapı ve ayiyonik sistemlerine tam hakimiyet kazanan Türkiye, ulusal savunma sanayiinin gelişimi ile birlikte bu uçakların kabiliyetlerini bu sefer kendi imkânları ile geliştirmeye başladı. Bu kapsamda ilk adım, TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen Hassas Güdüm Kiti (HGK) projesidir. 2,000lb genel maksat bombasının, INS/GPS güdüm kiti eklenerek hassas güdümlü hale getirildiği HGK, F-4E/2020’lerde denenerek bu uçağın standart silah donanımı arasına girdi. HGK’yı, yine INS/GPS güdümlü Kanat Güdüm Kiti (KGK); beton sığınak ve tünelleri tahrip etme kabiliyetine sahip tandem çift harp başlıklı Nüfuz Edici Bomba (NEB), HGK’nın farklı ağırlıktaki türevleri ve nihayet en önemlisi, SOM uzun menzilli seyir füzesi izledi.
Hedefleme sistemi tarafında ise eski nesil Pave Spike’ların yerine geliştirilen ASELSAN tarafından geliştirilen hedefleme podu ASELPOD kullanılmakta.
Terminatör 2 Modernizasyonu
Terminatör 2020 projesinin başarıyla tamamlanmasından sonra Türkiye 48 uçağı içeren bir ikinci modernizasyon paketini incelemeye aldı. 112 ve 172. Filo’ların F-4E’lerinin ağırlıklı olarak hava-hava kabiliyetlerini geliştirilecek bir proje öngörüldü. Proje kapsamında yerli savunma sanayiinin katkısının da artırılması istendi. İsrail ile yürütülen sözleşme görüşmeleri, 670 milyon dolarlara varan maliyet nedeniyle 2005 yılında iptal edildi.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.