ABD, Tayvan’ın F-16 filosunu güçlendirmek için 385 milyon dolarlık askeri ekipman satışını onayladı. Teslimat, savaş uçakları ve radar sistemleri için yedek parçaları kapsıyor ve 2025’te başlayacak.
ABD Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı (DSCA) cuma günü yaptığı açıklamada, savaş uçakları ve radar sistemleri için yedek parçalar da dahil olmak üzere askeri teçhizat teslimatına 2025’te başlamayı planladıklarını belirtti.
DSCA, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından onaylanan satışın Tayvan’ın F-16 filosunun “operasyonel hazırlığını sürdürerek mevcut ve gelecekteki tehditlerle başa çıkabilmesini” sağlayacağını savundu.
Al Jazeera’ye göre bu hamle halihazırda Tayvan krizi ve teknoloji satışlarına uygulanan ambargolar nedeniyle ABD ve Çin arasında derinleşen gerilimi daha da tırmandırabilir.
Çin uzun zamandır ABD’nin Tayvan’a silah satışına karşı çıkıyor.
Tayvan Devlet Başkanı William Lai Ching-te ise cumartesi günü ABD’yi de ziyaret etmek üzere Pasifik’e doğru yola çıktı. Lai, Pasifik’teki müttefikleri Marshall Adaları, Tuvalu ve Palau’ya gidecek. Mayıs ayında göreve gelmesinden bu yana ilk yurt dışı gezisine çıkan Lai, ABD’nin Hawaii eyaleti ve Guam bölgesine de uğramayı planlıyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı, Tayvan liderlerinin, resmi diplomatik bağları olmamasına rağmen adanın en büyük silah tedarikçisi ve destekçisi olan ABD’ye gidişini de eleştirdi.
Bakanlık Sözcüsü Mao Ning, ABD’nin “Tayvan sorununu son derece dikkatli bir şekilde ele alması, Tayvan’ın bağımsızlığına açıkça karşı çıkması ve Çin’in barışçıl bir şekilde yeniden birleşmesini desteklemesi gerektiğini” dile getirdi.
Tayvan krizinin nedeni?
Asya-Pasifik siyasetinin en krizli noktalarından biri olan Tayvan sorunu, İkinci Dünya Savaşı’na dayanıyor.
Savaş sonrasında Çin’de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasında iç savaş yaşanmış ve Komünist Parti iç çatışmayı kazanmıştı. Mağlup olan Milliyetçi Parti liderleri ise Tayvan’a sığınmıştı.
Soğuk Savaş nedeniyle Batı’yla ilişkilerini koparan Çin’i 1970’lerin başına kadar Birleşmiş Milletler’de (BM) Tayvan temsil ediyordu.
BM’nin 1971’de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti’ni tanıma kararıyla Tayvan BM’den çıkarılmıştı.
“Tek Çin” ilkesini savunan Çin yönetimi, bugün Tayvan’ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor.
Tayvan aynı zamanda Pasifik Okyanusu’nun batı kıyısında, okyanusun dar geçitlere ve boğazlara bağlandığı en önemli “daralma noktalarından” biri. Pekin buradaki boğazlarda yabancı ülkelerin askeri varlığının olmasına da karşı çıkıyor.
Aynı zamanda Tayvan’ın diğer ülkelerle kendi başına diplomatik ilişkiler kurmasını onaylamıyor.
Tayvan ise İkinci Dünya Savaşı sonrasından beri bağımsızlık arayışında. Öte yandan o dönemde Tayvan’a sığınan Milliyetçi Parti, halihazırda adanın muhalefeti konumunda ve bugün Çin’e yakın bir politika izliyor. (Euronews)
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.