ABD’li senatörler ve temsilciler, Çin’in M503 uçuş rotasını tek taraflı genişletmesine tepki göstererek ICAO’ya çağrıda bulundu. Vekiller, bu hamlenin sivil uçakları Tayvan hava sahasına tehlikeli biçimde yaklaştırdığını vurguladı.
ABD’li milletvekillerinden oluşan iki partili bir grup, Cuma günü Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nü (ICAO), Çin’in Tayvan Boğazı’ndaki bir uçuş rotasını tek taraflı olarak uzatma kararına karşı çıkmaya çağırdı.
Senatörler Gary Peters ve Marsha Blackburn ile Temsilciler Meclisi’nde Çin Seçici Komitesi’nin Cumhuriyetçi Başkanı John Moolenaar ve komitenin kıdemli Demokrat üyesi Raja Krishnamoorthi tarafından imzalanan mektupta, “Bu eylem, sivil uçakları Tayvan’ın kontrol ettiği hava sahasına tehlikeli derecede yaklaştırıyor” ifadeleri kullanıldı.
Milletvekilleri, “Tek taraflı değişiklikler uluslararası havacılık prosedürlerini ve ICAO’nun ortak hava sahasında koordinasyon ve risk azaltımının önemini vurgulayan kendi standartlarını hiçe sayıyor” değerlendirmesinde bulundu.
ICAO ve Çin sessiz kaldı
ICAO ve Çin’in Washington Büyükelçiliği konuyla ilgili herhangi bir yorum yapmadı. Çağrı, her üç yılda bir toplanan ve sivil havacılığı denetleyen BM organının genel kurulunun başlamasına haftalar kala geldi. Milletvekilleri ayrıca ICAO’ya Tayvan’ın toplantılara misafir olarak anlamlı biçimde katılmasına izin vermesi çağrısında bulundu.
2022’de dönemin ABD Ulaştırma Bakanı Pete Buttigieg de ICAO’ya Tayvan’ın toplantılara katılmasına izin vermesi çağrısında bulunmuştu.
Değişiklikler karşılıklı mutabakatla yapılmalı
Geçen ay Çin, Tayvan Boğazı’ndaki gayriresmî ayrım çizgisinin hemen batısında yer alan M503 uçuş rotasının üçüncü uzantısını açtığını duyurdu. Taipei ise bunun “tek taraflı” bir hamle olduğunu ve boğazdaki statükoyu değiştirmeyi amaçladığını belirterek protesto etti.
Çin, geçen yıl da M503 rotasını orta çizgiye daha yakın bir konuma taşımış, bu durum Taipei’den benzer şekilde sert tepki çekmişti. Tayvan, uçuş rotası ve uzantılarında yapılacak herhangi bir değişikliğin önceden bildirilmesi ve iki tarafça karşılıklı mutabakata varılması gerektiğini savunuyor.
Çin, demokratik yönetilen Tayvan’ı kendi eyaletlerinden biri olarak görüyor. Pekin uzun süredir Tayvan’ı kendi kontrolü altına alma sözü veriyor ve bunu sağlamak için güç kullanımını dışlamıyor. Tayvan ise kendisini ayrı bir şekilde yönetilen bir ada olarak tanımlıyor ve geleceğine yalnızca ada halkının, yani 23 milyon kişinin karar verebileceğini vurguluyor.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.