Bir yerde çok ciddi tedbirler alındığı söyleniyor ve her hafta da bir vukuat ortaya çıkarılıyorsa, “Orada başka şeyler oluyor” yorumunu yapmak haksız bir yaklaşım olabilir mi? İçişleri ile Ticaret Bakanlığı bu konuya nasıl yaklaşıyor, stratejileri nedir? İstanbul Havalimanı’nın bu denli kaçak ürün sevkıyatına maruz kalmasının sebepleri neler olabilir? Galiba özel bir ilgiyle araştırılması gerekiyor.
İstanbul Havalimanı Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekipleri her hafta ilginç bir kaçakcılık ve usülsüzlük olayına imza atıyor. Bu operasyonları bir başarı olarak görmek mi gerekir, yoksa bu kadar yoğun kaçakcılığın altında başka bir şey mi var, anlamak mümkün değil. Merak edilen şu; “Acaba yakalanmadan yurt içine ne kadar kaçak mal sokuluyor?”
Mesela kısa süre önce kargo terminalinde piyasa değeri yaklaşık 70 milyon lira olan, 1 ton 745 kilogram bitki temelli yeni nesil uyuşturucu madde (kratom) ele geçirildiği duyuruldu. Yakalanan uyuşturucu maddeler aynı zamanda Türkiye’deki havalimanlarından bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük operasyon olarak da kayıtlara geçti. Gerçekten tuhaflıklar söz konusu. Valizde, yolcu beraberinde değil, kargoda yaklaşık 2 tona yakın uyuşturucunun hem de havalimanından Türkiye’ye sokulmak istenmesi ilginç değil mi?
Öte yandan İstanbul Havalimanı’ndan yurduna dönen sıradan Türk vatandaşları ve yabancı yolcular ise ilginç muameler görüyor. Gümrükte iş yapıyormuş gibi görünmeye çalışan, “Gümrük Muhafaza” presoneli açık alanda kaba hareket ve davranışlarıyla yolcuları rahatsız ediyor. Açık alanda olmasının amacı “Gümrük Teşkilatı Çalışıyor” mesajinın alenen verilmesi olabilir mi? Teknolojinin geldiği bu noktada insanların bu şekilde rahatsız edilmesinin ne gibi gerekçeleri Şüphelendiğin vatandaşı diğer yolcuları rahatsız etmeden kapalı mekana al, araştırmanı yap. Üçüncü dünya ülkesi davranışları sergilemenin nasıl bir mantığı olabilir?
Şüphesiz “Gümrük Teşkilatı Çalışıyor” mesajı daha farklı da verilebilir. Ancak Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı konumundaki İstanbul Havalimanı’na bu tarz uygulamalar yakışmıyor. Bagajları, çantaları, aranması icap eden yolcular için medeni ülkelerdeki modeller örnek alınabilir. İstanbul Havalimanı’na da bu yakışır. Kamu ve özel sektör birlikte iyi hizmet sunulabilirse, ülkemize de her türlü katkısı olur. İstanbul Havalimanı Mülkü Amiri Vali Yardımcısı ve ilgili bakanlıkların acilen bu iş el atması gerekir.
Bu kadar kaçakçılığa muhatap olan bir meydanda hız kesmeden usülsüz işler için kapılarımız zorlanıyorsa durup düşünmek gerekir. Yetmez ilave tedbirler, gölge güvenlik önlemleri alınması icap eder. Her hafta önemli bir kaçakçılık maddesi, eşyası yakalanıyorsa demek ki önlemler caydırıcı değil. Geçenlerin yanında yakalananlar bir anlam ifade etmiyor? Yanılıyor olabilir miyiz?
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.