ABD’li havayolu şirketleri ve havalimanı grupları, TSA’nın yüz tanıma teknolojisini kısıtlayan yasa tasarısına karşı çıkarak, düzenlemenin güvenlik süreçlerini yavaşlatacağı uyarısında bulundu.
ABD’nin önde gelen havayolu şirketleri, seyahat firmaları ve havalimanlarını temsil eden kuruluşlar, Ulaştırma Güvenlik İdaresi’nin (TSA) havalimanı kontrol noktalarında biyometrik yüz tanıma yazılımı kullanımını kısıtlamayı amaçlayan yasa tasarısına karşı çıktı. Bu kuruluşlar, Senato’ya tasarının reddedilmesi çağrısında bulundu.
Senato Ticaret Komitesi, Çarşamba günü TSA’nın yüz tanıma taramalarına ilişkin mevcut uygulamalarını değerlendirecek ve Amerikalı yolcuların bu taramalardan vazgeçme hakkını koruyacak iki partili yasa tasarısını ele alacak. Tasarı ayrıca yolcu verilerinin kötüye kullanımını önlemeyi hedefliyor.
American Airlines, United Airlines, Delta Air Lines ve Southwest Airlines gibi büyük havayollarını temsil eden Airlines for America (AFA), ABD Seyahat Derneği (U.S. Travel Association) ve iki havalimanı grubunun imzaladığı ortak mektupta, önerilen yasal düzenlemeye itiraz edildi. Reuters’ın aktardığına göre mektupta, söz konusu yasa tasarısının, havalimanı güvenlik kontrol noktalarında kimlik doğrulama sürecini yavaşlatarak bekleme sürelerini önemli ölçüde uzatabileceği uyarısında bulunuldu.
TSA’nın yüz tanıma yetkisi kısıtlanmak isteniyor
Tasarı, TSA’nın biyometrik ve yüz tanıma teknolojisini kullanım yetkilerini sınırlandırmayı öngörüyor. Buna göre, TSA’nın yolculara yüz tanıma teknolojisi dışında alternatif bir kimlik doğrulama yöntemi sunması ve yüz taramasını reddeden yolculara ayrımcı veya dezavantajlı muamelede bulunmaması gerekiyor.
Tasarıyı destekleyenlerden biri olan Demokrat Senatör Jeff Merkley, Mayıs ayında yaptığı açıklamada, “Halk ulusal bir gözetim devleti istemiyor, ancak TSA’nın yüz tanıma teknolojisini kontrolsüz bir şekilde genişletmesi bizi tam olarak buna götürüyor” ifadelerini kullanmıştı.
“TSA yolcu mahremiyetini ihlal ediyor”
Cumhuriyetçi Senatör John Kennedy ise aynı ay yaptığı açıklamada, “TSA, yasalara saygılı sayısız Amerikalıyı seyahatleri sırasında aşırı yüz tanıma taramasına tabi tutuyor ve taramadan vazgeçebileceklerini bile açıkça belirtmeden yolcuların mahremiyetini ihlal ediyor” demişti.
Ortak mektupta görüşlerini paylaşan sektör temsilcileri, “TSA’nın biyometri kullanımını kısıtlamak ulusal güvenliğimiz için geriye doğru atılmış bir adımdır” ifadesine yer verdi. Ayrıca, “TSA’nın memur tabanlı etkileşimleri zorunlu kılarak teknoloji otomasyonu yoluyla personel verimliliği elde etmesini engelleyeceğini ve TSA bütçesinin %75’inin teknoloji yatırımı yerine personele bağlı kalmaya zorlayacağını” belirttiler.
Havayolu ve havalimanı temsilcileri, biyometrik sistemlerin otomatik geçiş kapıları (e-gates) ve TSA PreCheck Touchless ID gibi yenilikçi çözümler sunduğunu belirterek, bu teknolojilerin kısıtlanmasının her havalimanı güvenlik noktasında “bunaltıcı ve kaotik bir ortam” yaratabileceği uyarısında bulundu.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.