Uçak üreticileri hidrojenli uçaklar için önemli çalışmalarını tek tek açıklamaya başladı. Hidrojen-elektrik motorlu ilk uçakta geçen hafta test uçuşu yaptı. Airbus ve Boeing gibi dünyanın önemli uçak üreticilerinin dikkat çekici projeler geliştirmeleri beklenirken çeşitli şirketler de ilginç çalışmalarıyla sektörde yer alabilmek için çaba sarf ediyor.
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) havacılık endüstrisinin 2050’ye kadar net sıfır karbon emisyonu elde etmek için dengeli bir plan üzerinde anlaştığını açıklamasıyla birlikte çeşitli projeler gündeme gelmeye başladı. Boeing ve Airbus gibi büyük üreticilerin yanı sıra Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) bünyesinde yapılan çalışmalar ve önemli şirketlerle imzalanan anlaşmalar da dikkat çekiyor.
ZeroAvia HyFler II’den ilk uçuş
Geçen hafta ZeroAvia test amaçlı hidrojen-elektrik yakıtlı uçak projesi HyFlyer II Projesi çerçevesinde ilk test uçuşunu yaptı. HyFlyer II Projesi testlerinde kullanılan Dornier 228 çift motorlu model, “Hidrojen-Elektrik Motoruyla Çalışan Dünyanın En Büyük Uçağı” olarak tarihe geçti. ZeroAvia, HyFlyer II Projesi sebebiyle 2021’den bu yana bu model üzerinde hidrojen-elektrikli motorla uçuşların olabilirliğini göstermek için çalışıyor. Uçağın sol kanadına tam boyutlu bir prototip hidrojen-elektrik motor konarak, 19 koltuklu Dornier 228 ile ilk uçuş gerçekleştirildi. İngiltere Cotswold Havalimanı’ndaki Ar-Ge tesisinde gerçekleşen uçuş 10 dakika sürdü. Bu çalışma 600 kW’lık güç aktarma (motor) geliştirilmesini hedefleyen Ar-Ge programı HyFlyer II projesinin bir parçası.
Çift motorlu uçak, sol kanadında ZeroAvia’nın hidrojen-elektrik motorunu olacak şekilde yeniden tasarlandı. Sağda tek bir Honeywell TPE-331 motorla birlikte test uçuş yaptı. Böylece bugüne kadar test edilen en büyük ZeroAvia motoru oldu. Bu motorun 2023’te nihai hale getirilip, sertifikalandırılması için başvuru yapılacak. ZeroAvia hâlihazırda 2-5 MW güçte temiz motor teknolojisi üzerinde çalışıyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde ise 90 koltuklu uçaklarda bu güçteki motorları kullanılabilecek duruma getirerek, dar gövdeli uçaklarda yaygınlaşmasını hedefliyor.
NASA ve Boeing’ten ortaklık
Bunun yanı sıra geçtiğimiz günlerde Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Kiriş Destekli Transonik Kanat (TTBW) tasarımına sahip tam ölçekli test uçağının geliştirilmesi ve uçuş testlerinin gerçekleştirilmesi için Boeing’i seçti. Geleceğin yolcu uçağının 2030’lara kadar göklerde olması amaçlanıyor. Boeing, tam ölçekli bir gösteri uçağı üretmek, test etmek, uçurmak ve emisyonları düşürmeyi amaçlayan teknolojileri doğrulamak için NASA ile birlikte çalışacak. Bu proje için toplam 725 milyon dolarlık fon sağlanacak, 7 yıl boyunca da NASA 425 milyon dolar yatırım yapacak. Şirket ve ortakları yaklaşık 725 milyon dolar olarak tahmin edilen anlaşma fonunun geri kalanına katkıda bulunacak. Anlaşmanın bir parçası olarak NASA, teknik uzmanlık ve tesis desteği verecek.
NASA – üniversite hidrojen iş birliği
Ayrıca NASA desteklediği 9 üniversitede hidrojen yakıtlı, uçak kabininin üzerinde monte edilmiş kriyojenik tanklarla beslenen Center for High-Efficiency Electrical Technologies for Aircraft (CHEETA) projesi üzerinde çalışıyor. Projede hidrojenli ve elektrikli uçakları için güç üretmek üzere gelişmiş yakıt hücreleri ve elektrik iletme teknolojisi geliştirmeye yönelik ilerlemeler kaydedildi. Ancak bu gelişmeler henüz büyük bir uçak üzerinde denenmedi.
İngiltere büyük uçaklar için çalışıyor
GKN Aerospace liderliğinde İngiltere iş birliği programı olan H2GEAR, büyük uçaklara ölçeklenebilecek sıvı hidrojen tahrik sistemi (motor) geliştirmeyi amaçlıyor. Proje kapsamında sıvı hidrojen, bir yakıt hücresi sistemi içinde elektriğe dönüştürülüyor. Böylece elektrikle uçağa verimli bir şekilde güç verilerek karbon emisyonu ortadan kaldırılıyor. Ayrıca H2JET projesi de İsveç’le ortak geliştiriliyor ve orta menzilli, dar gövdeli uçaklar hedefleniyor.
FlyZero ile uzaklar kesintisiz uçuş
İngiltere’deki bir diğer H2GEAR programı projesi de FlyZero. Bu konsepte hidrojenle çalışacak uçaklarla uzaklara direkt sefer yapılarak, seyahat süresinin kısaltılması da amaçlanıyor. Geleneksel bir uçakla aynı hızda uçan, ancak önemli ölçüde artırılmış bir menzile sahip olan FlyZero projesi, 2030’ların ortalarında beklenen ilk uçuşlarını ABD, Avustralya ve Londra gibi uzak mesafeler arasında yapacak. Uzak mesafeler arasında direkt uçuşlarıyla seyahatlerin aktarmasız yolculuklara dönüştürülmesi hedefi var. Kullanılması planlanan sıvı hidrojen, aynı uçuş yolculuğu için gereken JETA1 uçak yakıtının yaklaşık üçte biri ağırlığında olacak. İngiltere Havacılık ve Uzay Teknolojisi Enstitüsü’nde tasarlanan proje, tüketiciler ve hükümetlere büyük bir fırsatlar sunacak gibi görünüyor.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.