THY ve Lufthansa’nın ortak şirketi SunExpress’te, pilotların başına tecrübesiz bir Alman pilot atandı. SHGM, uluslararası kurallar gereği 5 yıl kaptanlık görevi yapmadığı için atamayı onaylamadı. Ancak Alman CEO, Alman pilotta ısrar etti. HAVASEN Başkanı Kaptan Pilot Seçkin Koçak, “Almanya’da yapamayacakları işi Türkiye’de yapmaya çalışıyor. Bunca tecrübeli kaptanlarımız varken CEO’nun bu adam için ısrarı neden?” diyerek tepki gösterdi.
Türkiye’nin en önemli havayolu şirketlerinden SunExpress’te pilotların ve tüm uçucu personelin bağlı olduğu Uçuş İşletme Başkanlığı’na Alman pilot Christopher Wedenig getirildi. Sözcü’den Yusuf Demir’in haberine göre Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) Uluslararası havacılık kuralları gereği yeterli tecrübeye sahip olmadığı için yaklaşık iki ay önce yapılan bu atamayı onaylamadı.
SunExpress CEO’su Kownatzki ısrar etti
Şirketin Alman CEO’su Max Kownatzki, Wedenig’i, geçtiğimiz yıl da, Uçuş Emniyet Başkanlığı görevine atamak istemiş ancak SHGM bu görev için de yetersiz olduğu için, “Form 4” adlı yetki belgesine onay vermemişti.
Ancak CEO Kownatzki, Alman pilotu bu göreve atamakta ısrar etti. Şirkette daha önce olmayan bir uygulamayla Uçuş İşletme Başkanlığı’na bir çeşit eş başkanlık sistemi getirdi. Weding, bir Türk kaptan pilotla birlikte bu göreve bir kez daha atandı.
Havacılık kurallarına aykırı bu atama da şirket içinde yoğun itirazlara neden oldu. HAVASEN Genel Başkanı Kaptan Pilot Seçim Seçkin Koçak da, sert tepki gösterdi. Alman pilotun uluslararası havacılık kuralları gereği olan zorunlu şartları karşılamadığını vurgulayan Koçak, SHGM’yi göreve çağırdı.
Konuyu HAVASEN olarak dikkatle takip ettiklerini kaydeden Koçak süreci şöyle aktardı:
“Kaptanlık 5 yılı tamamlamadı””
“SunExpress’in CEO’su Alman, yardımcısı Türk. Yönetim Kurulu Başkanlığını da THY Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ahmet Bolat yürütüyor.
Getirilen Alman pilot çok yeni, tecrübe olarak zayıf… Şirketteki safahatı bir sene bile yok. Kaptanlık süresi 5 yılı ya yeni tamamladı, ya tamamlayacak… Daha eksik.
Şunu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak soruyorum:
“SunExpress gibi bir şirkette Uçuş İşletme’nin başına, yani tüm uçucu personelin başına, yıllardır bu şirkete emeği geçmiş bir sürü kaptan varken, bu işi yapabilecek nitelikte en az 50 tane adam varken, bu atamayı anlamakta güçlük çekiyoruz.
Kendisi yeni bir kaptan… 20 yıllık bir kaptan getirseniz anlarız da… Hangi saiklerlerle bu adam getirilip uçuş işletmenin başında görevlendiriliyor merak ediyorum. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü neden buna müdahale etmiyor.
Neden bu adamın burada görev yapmasına izin veriyor. Hem Form 4’ünü de onaylamıyor Sivil Havacılık… Onaylamadığı halde, Alman CEO’nun ısrarıyla Uçuş İşletme’nin başında duruyor.
“Türkiye’de kaptan mı kalmadı””
Uzun süredir takip ediyoruz bu konuyu. Bunun safahatı da var. Sayın Ahmet Bolat başta olmak üzere, SunExpress’in yönetim kurulundakilerin hepsine soruyorum:
“Bu kaptan kimdir? 5 yılı dolmamış bir kaptanı Almanya’dan getirip, bu şirketin başına koymak nasıl bir şeydir? Nedenini merak ediyoruz. Herkes merak ediyor. Çalışanlar da merak ediyor, en başta biz de merak ediyoruz. Türkiye’de kaptan mı kalmadı. Bu kaptanın özelliği ne?
Bu çok yanlış yere gidecek, biraz bizim biraz milli gururumuzu da zedeleyen bir uygulama. Dışarıdan bir adamın getirilip, şirkette yıllarca emek vermiş insanlar varken, onların başına getirilmesi… Hem ülkeyi, hem SunExpress’i tanımayan bir adam… Daha şirkette bir saat uçmamış bir adam bu…”
“Resmi onay yok”
“Alman CEO önce bu kaptanı önce Uçuş Emniyet’in başına getirmek istedi. O da Form 4 yetki belgesi isteyen bir kadro. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, “Bu adamın kaptanlık tecrübesi yeterli değil” diyerek onaylamadı. Form 4, SHGM’nin vereceği yetki belgesi. O olmadan orada görev yapamaz. CEO bir süre bekledikten sonra da Uçuş İşletme’nin başına atamak istedi.
Şirkette itirazlar oldu. Buna rağmen şirket yönetimi atama kararını onay için SHGM’ye gönderdi. Anlaşılan o ki SHGM’nin aynı gerekçelerle bu atamayı da onaylamadı ve şirket bu defa yeni bir yöntem uyguladı.
Eş başbakanlık sistemi
26 Eylül’de yapılan şirket içi yazışmaya göre bir Türk kaptan atamak zorunda kaldı. (nominated) ama yanına “joint” diye yeni bir kadro çıkararak Alman pilotu yine bu görevde tuttu. Yani bir bakıma Alman Christopher Wedenig eş başkan olarak atandı. Bu da uluslararası kurallar gereği mümkün değil. Şirketteki pilotlar buna da itiraz etti. Çünkü nitelikleri uygun değil.
Muhtemelen 5 yıl kaptanlık süresinin dolmasını bekliyor. Ama vekaleten görev yapıyor şu anda. “
“Aralarında nasıl bir ilişki var?””
“Nedir yani, nasıl bir ilişki var? Ben onu da merak ediyorum. Bu adamda CEO’nun ısrarı neden? Mahalleden mi arkadaşı, kardeşin mi? Nedir yani? Israrı neden anlamak mümkün değil.
Bu görev normalde, saygı duyulan, şirkette emek harcamış bir kaptanın uçuş işletmenin başına getirilmesi beklenir. Şirketi tanıması önemli. Çünkü burada idari bir iş yapıyorsunuz. Burda bilmediğimiz bir nedenle bu kişide ısrar ediliyor, bir nitelik kazandırılmaya çalışılıyor.
“Almanya’da bunu yapmazlar”
Almanya’da yapamayacağı bir işi Türkiye’de bu kadar ısrarlı olmasına kim müsade ediyor. Bunu Almanya’da yapamaz. Almanya’da yapamayacağı bir işi Türkiye’de yapıyor. Buna nasıl cesaret ediyor, kim bu cesareti veriyor bu arkadaşa.”
Pilotların, mobbing, düşük maaşlar ve keyfi uygulamalar nedeniyle yurtdışına gidişini, genelgeyle engellemeye çalışan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Türk pilotlara, “Dış güçlerin oyunu, Okçular Tepesi’ni terketmeyin” çağrısı yapmıştı.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.