İç hat uçak biletleri üzerinden ilginç bir politika sergileniyor. Kime, neye hizmet ettiği belli olmayan, yasal dayanağı da bulunmayan “tavan fiyat” uygulaması yürürlükte tutuluyor. Serbest piyasa mantığıyla uzak yakın bir ilgisi olmadığı gibi vatandaşa ve havayollarına da ciddi zararı dokunuyor.
Tabloya bir göz atalım. Haziran’da 990 TL olarak belirlenen iç hat tavan fiyatı 1149 TL’ye yükseltildi. Türkiye’de bazı hatlarda 180 kişilik bir uçağın tamamını bu fiyattan doldursanız ve tam dolu uçsanız bile kar etmeniz söz konusu değil. Bu yüzden yeni tavan fiyat açıklanır açıklanmaz THY ve Pegasus Havayolları bilet fiyatlarını hemen sınır rakamına çektiler. Ulaştırma Bakanlığı’nın yaklaşık 9 ay önce tavan fiyatı 599 TL olarak açıkladığı rakamı sonraki aylarda 699, 899, 990 TL olarak üstüne vazife olmadığı halde yukarı çekti. Pahalı bilete gücü yeten ile ucuz bilete erişim olanı böylece aynı fiyatlarda, yüksek uçak fiyatlarında Ulaştırma Bakanlığı buluşturdu. Bugün bazı vatandaşlar “Neden ucuza uçamıyoruz?” diye merak ediyorsa sebebi bu bilinçsiz strateji…
Bakanlık uçak biletlerine iç hatlarda “tavan fiyat” uygulayarak taban fiyatı yükseltiyor. Uçuş talebinin az olduğu mevsim, gün ve saatlerde havayollarının kampanyalı ucuz fiyat satışlarının önünü kesiyor. Çünkü talebin yoğun olduğu mevsim, gün ve saatlerde havayolları “tavan fiyat” uygulamasına takılıp kâr marjını yükseltecek ve talebin düşük olduğu zamanları sübvanse edecek fiyatlama modeline geçemiyor. Böyle olunca tabandaki uçak biletleri de tavana mecburen yaklaştırılıyor. Havayollarını bilet fiyatlandırma stratejileri de böylece bozuluyor. Halbuki böyle bir uygulama olmasa havayolları talebin çok olduğu uçuş zamanlarıyla düşük olduğu dönemleri kendi içinde dengeleyerek bilet satışı yapıyordu. Bu sebeple önceki yıllar çok uygun rakamlar biletler satılıyordu. Bu imkanlar ortadan kalktı ve bazı vatandaşlar için bu rakamlarla uçmak hayal olmaya başladı.
Bir başka önemli husus ise “tavan fiyat” uygulaması sebebiyle iç hatlarda zarar eden özel havayolları iç hat uçuşlarını ya azaltıyorlar ya da tamamen uçuşları keserek Ulaştırma Bakanlığı’nın fiyatlara müdahale edemediği dış hatlara yöneliyorlar. Bu durumda vatandaşın havayoluyla seyahat şansı azalıyor. Ancak Türk Hava Yolları (THY) ve alt markası Anadolujet mevcut uçuş hatlarını vatandaş hizmet için zararına uçuş yapmasına pahasına korumak durumunda kalıyor. Peki iç hatlarda zarar eden THY bu zararını nereden çıkarıyor? Tabii ki bakanlığın fiyatlara müdahale edemediği dış hat uçuşlarından. Ancak iç hatlardaki “tavan fiyat” uygulamasının dış hatlar rekabetine de haksız yansıması var.
Nasıl mı?
İç hatlarda zararına uçuş yapan THY, Ulaştırma Bakanlığı’na bu zararın temini adına baskı yaparak Türk tescilli özel havayollarının ve yabancı havayollarının dış hat uçuşlarına kısıtlamalar getirtiyor. Özel havayolları yurtdışına bir noktaya uçmak için gerekli izinleri karşı ülkeden ve Türkiye’de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden almasına rağmen bu yüzden yapamıyor. Bazı yabancı havayollarının da Türkiye’de yeni hatlarda uçuşlarına, mevcut hatlarda frekans artışına ve uçak tipi büyütülmesine THY’nin iç hatlardaki zararlarını gündeme getirip, baskı yapması nedeniyle engel olunuyor. “Tavan fiyat” uygulamasıyla sadece iç hatlara değil, dış hat uçuşlarına da zarar veriyorlar. Rekabeti engelliyor ve fiyatların astronomik şekilde yükselmesine sebep oluyorlar.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.