İki ayda bir yayınlanan TUSAŞ MAG dergisine konuşan Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, 2002’de 5,5 milyar dolarlık savunma projeleri varken bugün bunun 60 milyar dolara ulaştığını bildirdi. Demir, TUSAŞ’ın bayrak taşıyıcı şirketlerimizden biri olarak savunma sanayinde elde edilen başarılardaki en büyük paydaşlarından biri olduğunu ifade etti.
Savunma Sanayii Başkanı (SSB) Prof. Dr. İsmail Demir, TUSAŞ’ın dergisi TUSAŞ MAG‘e röportaj verdi. TUSAŞ tarafından 2 ayda bir yayımlanan “TUSAŞ MAG” dergisinin 123’üncü sayısına konuşan Demir, havacılık sektöründeki bu yükselişi, yan sanayimizin geldiği noktayı, Türkiye’nin gelecek hedeflerini ve TUSAŞ’ın katkılarını değerlendirdi.
İşte TUSAŞ MAG dergisinin 123’üncü sayısında Demir’e sorulan sorular ve yanıtları:
Türkiye savunma sanayi sistemleri ile öne çıkmakta, ürettiği özgün ürünlerle adından söz ettirmektedir. Türkiye’nin savunma sanayi sektöründe son 20 yılda geldiği noktayı ve bu başarısını değerlendirir misiniz?
Türk savunma sanayi, Başkanlığımız koordinasyonunda tasarımdan üretime, Ar-Ge ve inovasyondan sanayileşmeye, yürüttüğü proje faaliyetleriyle son yıllarda adından söz ettiren bir konuma gelmiş durumdadır.
2002 yılı Türkiye için olduğu gibi savunma sanayimiz içinde milattır. 2002’de proje hacmi 5,5 milyar Amerikan Doları olan 62 proje üzerinde çalışılırken, bugün geldiğimiz noktada proje hacmi 60 milyar Amerikan Doları’nı aşan yaklaşık 750 proje üzerinde çalışmaktayız. 2002 yılında 56 firmanın faaliyet gösterdiği savunma sanayi sektöründe bugün, bin 500’ün üzerinde firma faaliyet göstermektedir.
TUSAŞ, bu önemli büyümenin öncü rollerinden birini üstleniyor. TUSAŞ’ın gelişimi ve ülkemize sağladığı katkılar sizce nelerdir?
Ülkemizde havacılık sektöründe öncü olan TUSAŞ, yaptığı çalışmalarla dünyada da adından söz ettiren bir konuma gelmiştir. “Başkalarının kanatlarıyla uçmaya çalışanlar hür kuş olamazlar” düsturuyla hareket eden savunma sanayimizin en önemli yapı taşlarından biridir TUSAŞ.
Dünyanın en büyük 100 savunma sanayii firması içerisinde yer alan TUSAŞ, bu alanda da yüz akı ve bayrak taşıyıcı şirketlerimizden biri olarak savunma sanayimizdeki elde edilen başarılardaki en büyük paydaşlarımızdan biridir.
Sizlerin yönlendirmeleriyle TUSAŞ tarafından üretilen ANKA, ŞİMŞEK, T129 ATAK ve AKSUNGUR gibi birbirinden başarılı ürünler sahada aktif olarak görevlerini icra etmeye devam ediyor.
Ürünlerimizin sahadaki başarıları ve üstesinden geldikleri zorlu görevler hakkında neler söylemek istersiniz?
Günümüzdeki gelişmelere bakarsak ülkemizin içerisinde geçtiği şartlar, çevremizde oluşan konjonktür artık bu anlamda da Türkiye’nin hiçbir ihmale gelmeyecek şekilde güçlü olmasını ve bu gücün de kendi kaynaklarından oluşuyor olmasını gerekli kılıyor.
Savunma Sanayii Başkanlığı olarak bizlerin ana amacı, güvenlik güçlerimizin ihtiyacı olan sistemleri azami oranda yerli ve millî imkânlarla sağlamaktır. Öyle ki savunma sanayimizin gelmiş olduğu seviyeyi güvenlik güçlerimizin harekâtlarındaki başarısında daha iyi görmekteyiz.
Bugün TUSAŞ tarafından üretilen T129 ATAK helikopterlerimiz ve ANKA’nın terörle mücadeleye katkısını sadece biz değil, bütün dünya biliyor. İnanıyorum ki seri üretimi devam eden AKSUNGUR-SİHA da bu alanda önemli roller üstlenecektir.
2023 yılına damga vuracak olan Milli Muharip Uçak ve HÜRJET havacılık sektörünün seyrini nasıl etkileyecek?
Başkanlık olarak, liderlik ettiğimiz birçok platform, sistem ve alt sistemleri üretme, yatırım projelerimiz ile savunma ve havacılık sanayimizi devamlı geliştirmekte ve “Savunma Sanayisinde Tam Bağımsız Türkiye” hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.
İnşallah yakın gelecekte gökyüzüyle buluşacak olan Milli Muharip Uçak, HÜRJET ve Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri ile de “Küresel Güç Türkiye” vizyonuna en önemli katkıyı sağlayacağımıza gönülden inanıyorum.
Milli Muharip Uçak ve HÜRJET’in gökyüzüyle buluşmasıyla birlikte dünyada kendi jetini ve savaş uçağını üretebilen sayılı ülkelerden biri olarak artık savunma sanayiinde en üst ligde olan ülkelerden biri konumuna geleceğiz.
Havacılık ve savunma sanayisine yön veren Savunma Sanayii Başkanlığı’mızın 2023 yılı sonrası için hedefleri ve başta Türk Havacılık ve Uzay Sanayii olmak üzere savunma sanayi firmalarından beklentileri nelerdir?
2023 yılı sonrasında hayat geçecek olan Milli Muharip Uçak, HÜRJET, Muharip İnsansız Uçak projeleri havacılık alanında Türkiye’ye değer katacak projelerdir. Bu projelerin bir an önce hayata geçirilmesi için sektörümüzün azami gayret göstereceğine inancım tamdır.
Savunma sanayi firmaları üniversitelerle iş birlikleri yaparak, nitelikli insan kaynağının yetişmesi için de birçok projeyi hayata geçiriyor. Bu iş birliklerini, insan kaynağının sektörü yakından takip ederek yetişmesine vesile olan projeleri değerlendirir misiniz?
Türkiye’nin en büyük gücü nedir denildiğinde, iyi eğitilmiş, genç ve dinamik nüfus olarak bu soruyu cevaplayabiliriz. Bu alanda siz gençlere ve eğitime yatırım yapmak olabildiğince insanımızı bu alandaki işlerle, tecrübe ile ve teknoloji ile buluşturmak çok önemli.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.