Prag, Çek Cumhuriyeti‘nin başkenti ve tarihte hoş bir yolculuğa çıkmak isteyen herkesin hayranlıkla gezdiği bir şehir.
Şimdiye kadar birkaç defa ziyaret etme fırsatı bulduğum şehre her geldiğimde kendime burada daha uzun vakit geçirmeliyim dedirtti. Her dakika romantizmi yaşamak isteyen aşıklara hitap eden ünlü Charles Köprüsü ve köprünün her yanını süsleyen heykelleri ve akşam kaleden yansıyan ışıkların altında tekne gezintisi yapılabilen Vltava Nehri’yle Avrupa‘nın en romantik ve güzel şehirlerinden. Öyle günübirlik Budapeşte, Viyana ve Prag turlarında hızlıca gezilecek bir şehir değil burası. Ne yapın edin en az birkaç gün kalın.
Prag hem Rönesans hem Gotik ve Barok mimarisindeki görkemli binaların sıralandığı etkileyici sokakları, tarihi eski şehir meydanının ihtişamlı havas ile dünyanın her tarafından turist çekiyor. Her köşesi birbirinden güzel mimari yapılarla dolu sokakları, açık hava müzesini andıran tarihi dokusu, kendine özgü atmosferiyle hayranlık uyandırıcı bir şehir.
Barok tarzı mimarinin sadece dini yapılara değil, 19. yüzyıldan itibaren evlere kadar uygulandığı Prag’ı yürüyerek gezdiğinizde ne yanına bakarsanız bakın görkemli bir şey mutlaka karşılaşıyorsunuz.
Sadece mimarisi ile değil, tarihi mirası, doğal güzellikleri, renkli sokakları, canlı ve eğlenceli gece hayatı ile Avrupa’da gezilecek şehirler arasında ilk sıralarda yer alması gereken bir yer. Ama aceleye getirilecek bir şehir olmadığını lütfen aklınızda tutun.
Prag Gezilecek Yerler 📌
Günün her dakikası canlılığın devam ettiği şehirde gezilecek çok sayıda etkileyici yer var. Çoğunlukla 14. yüzyılda Kutsal Roma İmparatoru IV.Charles tarafından yaptırılan Prag Kalesi (Hradcani), St Vitus Katedrali, Charles Köprüsü ve çok sayıda kilise ve saray kompleksi bugün UNESCO Dünya Mirası listesinde ve şehri keşfetmeye başlamak için de en uygun yer.
Ortaçağ’dan bu yana şehrin en önemli mimari ve kültürel mirasının yer aldığı Old Town (Eski Kent), Mala Strana (Azınlıklar Bölgesi) ve New Town (Yeni Kent) bölgeleri en çok vaktinizi geçireceğiniz yerler. Şehrin ruhunu hissedebilmek için Prag’ın yürüyerek gezin. Dileyen için şehrin her tarafına ulaşım sunan tramvaylar da var.
1. Prag Kalesi
Prag Kalesi dünyanın en büyük ve en görkemli kalesi ve Prag gezilecek yerler rotası için de en uygun başlangıç noktası. Farklı mimari tarzlarda saray ve kiliselerin yer aldığı oldukça büyük bir kompleks olan kale inşa edildiği 880’den bu yana kentin siluetinin önemli bir parçası. Turistlerin içeri girmek için uzun kuyruklar oluşturduğu kalede, her mekanı ayrıntılarıyla göreyim derseniz en az yarım gün ayırmanız gerekiyor.
Nefis bir ortaçağ sokağı olan ve bir zamanlar ünlü yazar Kafka’nın da çalıştığı Altın Sokak; uzunca bir süre hapishane olarak kullanılan Daliborka Kulesi; Prag Oyuncak Müzesi; önemli ressamların eserlerine ev sahipliği yapan Lobkowicz Sarayı ve Müzesi; 920’de inşa edilmiş ve günümüzde Prag Ulusal Sanat Galerisi olarak kullanılan en eski kilise St. George Bazilikası ve halen resmi kurumların yer aldığı Eski Kraliyet Sarayı gezilmesi gereken yerler. Prag Kalesi’in giriş kapısında her saat başı yapılan nöbet değişim törenini kaçırmayın. Prag Kalesine gitmenin en kolay yolu 22 numaralı tramvaya binerek Prazsky hrad durağında inmek veya benim gibi yürüyerek gitmek.
2. Aziz Vitus Katedrali
Çek Cumhuriyeti’nin en büyük katedrali Aziz Vitus de Prag Kalesi içinde yer alıyor. Kalenin en görkemli yapısı olduğundan ayrı bir başlıkta yazılmayı hakkediyor. Yapımına Kral 4. Charles’ın “Dinde daha güçlü olma” isteğiyle 1344’te başlanan katedralin inşası tam 585 yıl sonra tamamlanabildi. 124 metre uzunluğu ve 33 metre yüksekliğiyle şato atmosferine sahip kale bugün dünyanın en büyük beşinci katedrali.
Mimarisinde dikkat çeken çirkin suratlı ejderha heykellerinin katedrali kötü ruhlardan koruduğuna inanılıyor. Yapan heykeltıraşın çok çektiği kayınvalidesini betimlediği söylentiler arasında. Prag’ın birçok noktasından net bir şekilde görülen St. Vitus Katedrali’nin kulesine çıktığınızda şahane bir manzara sizi bekliyor. 96 m uzunluğundaki kuleye çıkmak için 279 basamak çıkmanız gerektiğini anımsatayım.
3. Mala Strana
Çoğunlukla Barok mimari tarzı yapıların bulunduğu ve Prag’ın en eski mahallelerinden olan Mala Strana, Prag kalesi ile Charles Köprüsü arasında kalan tarihi bölgeye deniyor. Tam da sokaklarından kaybolunacak, pek çok saray, kilise, meydan, park ve bahçelere ev sahipliği yapan şirin bir yer burası. Ortaçağdan itibaren Almanlar ve sonraları İtalyan burjuvalar ve Bohem çekler burada yaşıyordu. Ne yazık ki çoğu ziyaretçi bu harika bölgeyi gezmeden şehirden ayrılıyor.
Burada yer alan çarpıcı yeşil kubbesiyle Barok kilise St. Nicholas Kilisesi Prag gezilecek yerlerin en güzellerden biri. Kilisenin yan tarafındaki çan kulesi de ziyaret edilebilir. Birçok Katolik için aynı zamanda bir hac yeri olan Church of Our Lady Victorious kilisesi de yine bölgede gezilecek yerler arasında. Mala Strana’nın en ünlü adresi ise 1980’de vurulan Beatles’ın efsanevi solisti John Lennon’ın anısını koruyan, üzerinde şarkı sözlerinin ve çeşitli grafitilerin yer aldığı John Lennon Duvarı.
4. Kafka Müzesi
Prag Kafka MüzesiKendinizi Kafka‘nın doğduğu ve altı yaşına kadar yaşadığı evin bulunduğu (Stare Mesto Praha-1) Franz Kafka Meydanı’na atın. Edebiyat trahinin önemli yazarlarından Kafka’nın düşüncelerinin içine girmiş gibi hissettiğiniz Kafka Müzesi’nde Kafka’nın yaşamı ve yapıtlarına dair pek çok obje ve belgeye rastlıyorsunuz.
Müze öylesine merak uyandırıcı bir şekilde hazırlanmış ki, çıktığınızda onun gibi düşünmeye başladığınızı fark ediyorsunuz. Öyle ki, okumadığınız Kafka kitabı kaldıysa, hemen başlamak istiyorsunuz. Alt katında Cafe Kafka’nın bulunduğu tarihi binanın köşesinde yazarın kabartma bir resmi yer alıyor. Yahudi bir Çek olan Kafka, Alman diline olan hayranlığı nedeniyle eserlerini Almanca yazdığından Çekler tarafından sitemle karşılanıyor.
5. Charles Bridge
On dördüncü yüzyılda Kral IV. Karl tarafından yaptırılan 520 metre uzunluğuyla Prag’ın en eski köprüsü Charles Bridge (Karl Köprüsü), her iki yakasını on beşer heykelin süslediği oldukça görkemli bir yer. Kenti simgeleyen iki önemli tarihi yapıdan biri olan köprü 1600’lerden 1800’lü yıllara kadar Katoliklerin heykel merakı nedeniyle çok sayıda görkemli eserle donatıldı.
Bunlardan en dikkat çekeni ise St. John Nepomuk heykeli. Efsaneye göre, kraliçenin en yakın azizi Nepomuk, kralın kıskançlık hışmına uğruyor ve bu köprüden aşağı atılıyor. On gün kadar sonra nehrin suları çekiliyor ve Aziz Nepomuk’un hiç bozulmamış cesedini köprünün ayaklarının arasında yerde yatar vaziyette başının etrafında beş yıldızlı bir halde ortaya çıkıyor. Halk bunu görünce Aziz Nepomuk’a haksızlık yapıldığına inanıyor ve onu nehrin ve köprünün koruyucusu olarak aziz ilan ediyor. O nedenle heykele elini sürüp dilek dileyen çok sayıda turist görürseniz şaşırmayın.
Köprüdeki diğer önemli bir heykel de o dönemde Osmanlı’ya karşı duyulan korkuyu gösteriyor. Heykelde, tespih çeken Osmanlı gardiyanı neşeli şekilde zindanın kapısında beklerken, yukarıdaki üç Aziz içerideki Hristiyan esirleri kurtarmaya çalışır şekilde resmediliyor. Trafiğe kapalı olan yol günün her saatinde çok kalabalık. Üzerinde sokak satıcılarına bakıp, canlı müzik dinleyip, fotoğraf çekip güzel vakit geçirebileceğiniz enfes bir yer. Hele ki henüz turist akınına uğramamış sabahın ilk saatlerinde.
6. Old Town Square
Karl Köprüsü’nü geçtikten sonra Karlova sokağını takip ederek yürüdüğünüzde, Çek dilinde “Staroměstské náměstí” olarak bilinen tarihi meydan Old Town Square karşınıza çıkıyor. Her bir köşesinde çok sayıda görkemli ve etkileyici tarihi yapıların sıralandığı meydan 1992’den bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alıyor ve bana göre Avrupa’daki en güzel meydanlardan birisi.
Prag’ın ünlü astronomik saat kulesinin de bulunduğu eski şehir meydanı, St Nicholas Kilisesi, Eski Belediye Binası ve Týn Kilisesi gezilmesi gerekn yerler arasında. Her saat başı birçok turistin önünde toplandığı ve Orloj adıyla bilinen astronomik saat, yelkovan her on ikiyi gösterdiğinde ilginç bir gösteri başlıyor. Akşam saatlerinde meydanı birbirinden eğlenceli etkinlikler düzenleyen sokak müzisyenleri, göstericiler ve onları izlemek için toplanan turistler dolduruyor.
7. Astronomik Saat Kulesi
Kenti simgeleyen iki önemli tarihi yapıdan diğer biri olan Astronomik Saat Kulesi, 1410’da matematik profesörü olan bir saatçi tarafından yapıldı ve tam 600 yıldır çalışıyor. 12 saat dilimiyle birlikte 12 burcun sembollerini de taşıyan Astronomik Saat dünyanın halen çalışan en eski üçüncü saati.
Kentin en ünlü simge yapılarından Astronomik Saat’te her saat başı çanlar çaldığında iki küçük pencere açılıyor ve içinden 12 havariyi temsil eden heykeller çıkıp izleyenlere selam veriyor. Saatin etrafında her biri farklı anlamlara gelen dört küçük figüre sahip. Bunlardan ayna gösteriş ve kibri, para kesesi cimriliği, mandolin keyif ve eğlenceyi, iskelet ise ölümü simgeliyor. Meydan, her saat başında hareket eden bu figürleri görmek için bekleyen ziyaretçilerle doluyor.
8. Týn Kilisesi
Prag’ın Tarihi Kent Meydanı’nda yer alan en dikkat çekici yapılardan biri, seksen metrelik ihtişamlı kuleleriyle Týn Kilisesi. Yapımı 11. yüzyıla dek uzanan ve Meryem Ana’ya ithaf edilen kilise Gotik tarzıyla görülmeye değer önemli yerlerden.
Kilisenin kulelerine dikkatle bakarsanız birinin diğerinden daha büyük olduğunu görürsünüz. Biri Adem’i ve diğeri ise Havva’yı temsil ediyor. Disney’in dünyaca ünlü logosunda yer alan şatonun, Týn Kilisesi’nin kulelerinden ilham aldığı söyleniyor.
9. Vaclav Meydanı
Vaclav Meydanı, -PragPrag’ın iki ana meydanından biri olan ve adını Bohemya Dükü I. Vaclav’dan alan Wenceslas Meydanı (Václavské náměstí), alışveriş tutkunları için gerçek bir cennet. Kral IV. Karl tarafından 1348’de at pazarı olarak düzenlenen meydan, aslında meydandan çok tipik bir bulvarı andırıyor.
Mağazaların yanı sıra pek çok bar, gece kulübü, restoran, otel ve bankanın bulunduğu meydan, bu özelliğiyle kentin eğlence, ticaret ve finans merkezi. Otel terchinizi bu meydan ve çevresinden seçerseniz bir çok yere rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
10. Dans Eden Ev
Bir yanı tarihin derinliklerine doğru uzanan doku ve atmosfere sahip olan Prag’ın diğer yanı ise akıl almaz tasarıma sahip mimari yapılarla süslü. 1996’da inşası tamamlanan Dans Eden Ev, postmodern mimari akımlarından dekonstrüktivist yapısıyla arzı endam ediyor. Çek mimar Valdo Milunic ve Kanadalı mimar Frank Gehry tarafından tasarlanan bu ilginç bina, turistler tarafından mutlaka ziyaret ediliyor. Benim pek ilgimi çekmemişti ama yine de Prag gezilecek yerler listesine dahil edilebilir.
Prag’da Gezilecek Diğer Yerler
Vitava Nehri’nin kuzeyinde yer alan Letna Parkı, şehre ve köprülerine tepeden bakan manzarasıyla kentin en güzel noktası. Prag’ın turistik yerlerini ziyaret etmekten yorulduğunuzda ya da turist kalabalığından kaçmak istediğinizde manzaranın keyfini çıkarıp dinlenebileceğiniz bir yer. Şehrin en büyük yeşil alanı olan Petřiny, muhteşem manzara sunan diğer bir yer. Üstelik küçük Eyfel Kulesi bile var.
İkinci Dünya Savaşı’ndaki Nazi getto-toplama kampı Terezin Kampı, dünyanın en uzun tüneli olarak da bilinen gidildikçe bitmeyen yürüyüş yolları, anıt mezar ve krematoryum Prag görülecek yerler arasında. Prag’a yaklaşık 1 saat uzaklıkta.
Prag çevresindeki şahane ortaçağ kasabalarıyla da ünlü. Bunlar arasında Karlovy Vary ve UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Cesky Krumlov benim sevdiğim yerlerden. Ayrıca Kutna Hora da listenize girebilir.
Prag’da konaklama olarak Mala Strana ve Eski Şehir bölgeleri tercih edilebilir.Bu bölgelerden şehrin önemli gezilecek ve görülecek yerlerine yürüyerek ulaşmanız kolay. Otellerin gecelik fiyatları 60-150€ arasında dolaşıyor. Malá Strana’daki Appia Hotel veya Old Town’daki Design Hotel Jewel Prague tercih edilebilir. Hostel için önereceğim yerler ise Czech Inn Hostel ile Hostel Orange gayet güzel.
Türk Hava Yolları ve Pegasus Havayolları ile haftanın yedi günü, yaklaşık üç saatlik direkt uçuş seferleriyle Prag Václav Havel Havalimanı‘na ulaşım mümkün. Şehir merkezine on dokuz kilometre mesafede yer alan havalimanından merkeze, taksi veya otobüsle gidilebilir.(Yoldaolmak.com)
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.