Bu yazıyı Covid-19 döneminde, genelde yurtdışına seyahat etmenin, özelde ise KKTC’ye gitmenin zorluklarını anlatmak için kaleme aldım. Zaten karmaşık olan Covid-19 sonrası seyahat prosedürünün, hem Türkiye bürokrasisi, hem de KKTC’deki toplumun ruh halinden etkilenen hükümeti, sürekli değiştirdiği kararlarla potansiyel yolcuyu nasıl olumsuz etkilediği vurgulanmaya çalıştım.
En son 8 Şubat 2020’de ayrıldığımız KKTC’ye 16 Temmuz 2020’de nihayet geri dönebildik. Kırkbir yıllık eşim Kıbrıs doğumlu olduğundan ben de aynı zmanda KKTC vatandaşıyım. Ticaret sicil kaydım bu ülkede. Ayrıca, KKTC’de, senenin yarısından fazlasını geçirdiğimiz bir evimiz de var.
Nisan başı ve Mayıs sonu için planladığımız Kıbrıs seyahatlerimiz bu yıl Covid-19 nedeniyle iptal olmuştu. Haziran ayı içerisinde KKTC belli kısıtlamalarla uçuşları başlatmaya karar verince, Temmuz ortasında KKTC’ye gelmeye karar verdik.
Köpeğimiz de olduğu için ben ve eşim her zaman olduğu gibi bir gün arayla uçacaktık. Her yıl yaptığımız gibi, ilk gün ben, eşim ve köpeğimizi arabamızla havalimanına bırakacak, ertesi gün otobüsle havalimanına gidip Ercan’a uçacak ve eşim tarafından karşılanacaktım.
Haziran sonu yaklaşırken uçacağım havayolu Pegasus, beni arayarak uçuş saatimin değiştiğini haber verdi. Yeni uçuş saatini kabul ettim. Bir gün sonra THY’den eşimin SAW kalkışlı uçuşunun iptal olduğu haberi geldi. Covid-19 nedeniyle çok yoğun olan çağrı merkeziyle toplamda üç saat süren ve iki kez kesilen bir telefon görüşmesi sonucu bileti 15 Temmuz 19:10’a değiştirebildik ve köpek için de rezervasyon yapabildik. Uçuş İstanbul Havalimanı’ndan (IST) olacaktı.
Aynı günlerde Türkiye’de vakalar yeniden artmaya başladığından KKTC Türkiye’yi Covid-19 risk kategorizasyonunda A‘dan, B ye indirdi. Artık, uçağa binmeden önceki son 72 saat içerisinde bir PCR testi, Ercan’a indikten sonra ikinci bir test olacağımızı öğrendik. Bir iki gün sonra Türkiye, yurtdışı seyahat öncesi PCR yapılması için kişi başı 110TL bir ödemenin Halkbank’a yatırılması ve alınan dekontla Sağlık Bakanlığı web sitesinde yayınlanan hastahanelerden birinde bilet, seyahat belgesi ve dekont ibraz edilerek test yapılabileceğini açıkladı.
Ben 12 Haziran’da 65 yaşımı doldurduğumdan Türk mevzuatına göre bir seyahat izin belgesi almam gerekiyordu. Yurtiçi seyahatlerde şart koşulan bu belgenin yurtdışı seyahatlerde de geçerli olup olmadığını öğrenmek ve gerekiyorsa bu belgeyi almak için TC’nin bu amaçla için kurduğu 199 nolu telefonunu aradım. Telefondaki kişi bu belgenin gerekli olduğunu, ancak önce gidecek olduğum ülkenin konsolosluğuna bir dilekçeyle başvurmam gerektiğini, konsolosluğun bir yazı hazırlayarak, kaymakamlık ve valilik kanalıyla içişleri bakanlığına başvuracağını ve seyahat belgemin aynı yolla bana iletileceğini, kendilerinin sadece yurtiçi seyahat belgesi verdiklerini söyledi. Ayrıca bu belge sadece 65 yaş üstü için değil herkes için gerekliymiş. Bu prosedürün uçuş gününe kadar tamamlanamayacağını düşünerek bayağı telaşlandım .
Ertesi gün KKTC başkonsolosluğunu aradığımda bu bilginin yanlış olduğunu, HES kodu ve PCR testinin yeterli olduğunu söylediler. Derin bir oh çektiğimi hatırlıyorum.
Ancak, aynı gün THY’den eşimin cep telefonuna 19:10 IST-ECN uçağının iptal edildiği haberi geldi. Gece 00:50’de bir uçuş olduğunu bildirdirdiler. Sabaha karşı Ercan’a vardığında, köpeğin ülkeye giriş işlemini onaylayacak veteriner o saatte gelemez diye telaşlandık. Neyseki SAW’dan 19:10’da bir sefer daha konmuştu. Bu kez iki saat yirmi dakika süren çağrı merkeziyle yapılan görüşme sonucunda bilet yeniden SAW çıkışlı olarak değiştirildi.
Bu arada Temmuz geldi ve Ercan’a ilk uçuşlar başladı. Ancak, ikinci test sonucu çıkana kadar evde kendini izole etmeyi taahhüt eden iki kişinin buna uymadıkları, hatta birinin berberde yakalandığı ve video ile belgelendiği ortaya çıktı. Halkın tepkisi üzerine, KKTC hükümeti test sonuçları açıklanıncaya kadar gelen yolcuların bir otelde karantinaya alınmasına karar verdi. Eşim KKTC Veteriner Dairesi’ni arayarak köpeğin bu durumda ne olacağını sordu ve bir yakınımızın köpeği teslim alabileceğini öğrendi. Yine gerildik ve rahatladık.
Tam bu sırada Kıbrıs Türk Tabipler Birliği’nin (KTTB) Hükümet’in kararlarının yürütmesinin durdurulması ve Haziran’da olduğu gibi sadece 14 gün karantina şartı ile KKTC’ye giriş yapılmasını talep ettiği haberi basına yansıdı. Perşembe günü ortaya çıkan bu durum Pazar gecesi Bakanlar Kurulu’nun aldığı bir karar ile geçersiz hale geldi ve yeniden iki PCR testi ile ülkeye girişe izin verildi. Ayrıca test sonucu beklenirken karantina oteline gidilmeyecekti. Evi olan evinde, otele gelen ise otelinde kendini izole edecekti. Ertesi gün dava kadük kaldı ve düştü.
O gün eşimle birlikte hafif bir sakinleştirici almaya başlamanın yararlı olacağına karar verdik.
Devamı var…
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.