Manşetlerle başlayalım; 14 günde bu iş biter. Sıcaklar bastırınca biter. Oteller nisan sonu açılır. Haziran sonu açılır…, Aşı ha bulundu ha bulunacak. Okulların bahar tatili erkene alındı. Tatil nisan sonuna ertelendi. Bu yaz eğitme ve liglere devam edilebilir vs…
Ben onu bunu bilmem. Adımız “International Tour Operator.” İşimiz gereği Çin’den Hindistan’a, İtalya’dan Etiyopya’ya, Şili’den Amerika’ya onlarca tur operatörü ile haftalardır görüşüyoruz.
İtalyan operatör yazmış; “Bu da mı başımıza gelecekti?” Sana bi; Vaffanculo Fabrizio! Gördüğün, göreceğin bu. Biz 40 senedir terör, 2 darbe, 1 kalkışma, 2 muhtıra, savaş, bombalar, depremler, onlarca ekonomik kriz gördük, yaşadık. Teröre 40 bin şehit vermişiz biz bu topraklarda. Corona komaz bize…
Aslında durum çok ciddi tabi. Oralardaki önlemler ve geleceğin planlamaları buralardan göründüğünden çok farklı. Aslında şaşıracak bir durum yok. Biz de durumu 15 gün önce farklı görüyorduk, 15 gün sonra bugünden çok farklı göreceğiz.
Yeni dünya düzeninde turizm
Karamsar olmayı sevmem ama değişime, yeni dünya düzenine ayak uydurabilmemiz için hazırlıklı olmamız gerekecek. Çünkü artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak..! Bu virüsün etkileri azalsa da diğerleri gibi tamamen yok olmayacak. Benzeri virüslere de hazırlıklı olmamız gerekecek. Peki bu durumda nasıl bir turizm bizi bekliyor?
Örneğin;
Uçaklar;
Artık istif usulü yolcu alamayacaklar. Yüzde 50 yolcu kapasitesiyle uçacaklar, yolcular arası 1 koltuk mesafesi korunacak. 5 saate kadar uçuşlarda yiyecek servisi verilmeyecek. Valizler kurye ile evlerimize yollanabilecek, alınabilecek.
Oteller;
500, 1000 odalı otel projeleri rafa kalkacak. Her şey dahil sistemi önemini kaybedecek, Hijyen her şeyin önüne geçecek. Belki de “açık büfe” artık son bulacak. Robotlardan oluşan servis ekipleri olacak. Özel hizmet veren butik, küçük, villa tipi oteller öne çıkacak. Air-Bnb’nin yazlık (tatil) versiyonunu düzgün yapan kazanacak.
Plajlar;
Giriş çıkışlar, hatta şezlonglar randevulu ve mesafeli olacak.
Restoranlar, kafeler;
10-12 kişilik arkadaş yemeklerini unutalım. Arada 1 sandalye mesafeli oturma düzenine geçilecek.
Diskotekler, barlar;
Sahnede, barda iç içe, ıklım tıklım oturmak, dans etmek mümkün olmayacak. Sadece kendi masanın önünde dans edebilir, oynayabilirsin.
Transfer araçları;
Otobüs firmalarının işi zor. Grup turları azalacak. Yan yana oturmanın yasak olduğu otobüslerde en fazla 20-25 kişi bulunabilecek. Ancak ailelere uygun Minivan ve 4 kapılı binek arabalar transfer araçları olarak ön plana çıkacak. Taksi ve tüm taşıma ve transfer araçlarında mutlaka şoför izolasyonu sağlanacak.
Müzeler;
Gruplar ve şahıslar müzelere istediği saatlerde giremeyecekler. Randevu saatlerine uygun ve sosyal mesafe korunarak müzeler ziyaret edilebilecek. Rehberli anlatım sadece münferit veya telsiz kulaklıklarla mümkün olabilecek.
Rehberler;
Turizmde en çok kayba uğrayan meslek gruplarından olacakları kesin. Çünkü grup turları hem yüzde 80 azalacak, hem de gruplardaki kişi sayıları yarı yarıya düşecek. Ancak kişiye özel turların, bölgesel ve şoförlü-rehberliğin yıldızı parlayacak.
Kongre turizmi;
Kongre turizmi, motivasyon gezileri, MICE ve büyük şirket toplantıları, seminerler için sona yaklaşıldı. Artık kongreler sanal ortamda yapılmaya başlandı bile. Üstelik otel, uçak, harcırah vs gibi masraflar olmadan bir hafta sonu evden toplantılar yapılabiliyor artık. Daha küçük toplantılar için “zoom” gibi özel aplikasyonlar çıktı bile. Rakı masaları, lise, üiversite arkadaşları bile bu aplikasyonda toplanıyorlar. Yakında Cuma’lar bile sanal ortamda imamlar eşliğinde kılınırsa şaşmamak gerekecek.
Cruise (gemi) turizmi;
Görüldü ki, en riskli seyahatler gemi turları oldu. Bir enfekte kişinin binlerce yolcu ve mürettebata hastalık bulaştırabileceği yaşandı. Bu gemilerin bir kısmının ticari yük gemilerine dönüştürülmesi kaçınılmaz oldu.
Acenteler, tur operatörleri;
Konsept değiştirecekler. Mass, yani kitle turizmden uzaklaşacaklar, kişiye özel turlara ve online satışa yönelecekler. Deniz-kum-güneş turizminden çok ekoturizm, gastronomi, golf, yat, dalış, kültür, kuş gözlemciliği, karavan, köy, çadır, mağara ve diğer alternatif turizm çeşitlerine yönelecekler. Incoming acentaları olarak adlandırılan, yabancı turistleri ağırlayacak olan şirketler, uçuş riski ve fiyatların artması nedeniyle hedeflerini Türkiye’ye gelmekten imtina eden daha zengin turistler yerine, araba ile Türkiye’ye gelinebilen yakın komşularımıza çevirecekler.
Rent-a-car firmaları
Altın çağlarını yaşayacaklar. Çünkü münferit turların önemi artacak. İnsanlar Fly & Drive konseptini çok sevecekler. Bu konsepti navigasyonlar, gezi verehberlik aplikasyonları destekleyecekler.
Turistler, gezginler;
Salgın hastalıklar tatilcilerin motivasyonunu düşürecek. Daha çok kendi arabaları ile seyahat edebilecekleri mesafelerde tatil yapmak isteyecekler. Uçakla tatile gitmek zengin işi olacak çünkü yukarıdaki nedenlerden ötürü faturalar eskiye göre 2 kat artacak. Online turizm ise pik yapacak.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.