ABD’nin Altın Kubbe füze kalkanı için geri sayım başladı

Uzay Kuvvetleri Generali Guetlein, Altın Kubbe hava ve füze savunma programının 2028 yazına kadar gelişmiş tehditlere karşı kısmi operasyonel kapasiteye ulaşacağını ve güçlendirileceğini söyledi.

ABD’yi korumak için kurulan Altın Kubbe (Golden Dome) hava ve füze savunma kalkanının, 2028 yılında belirli ölçüde “operasyonel kapasiteye” sahip olması bekleniyor. Programın sorumlusu Uzay Kuvvetleri Generali Michael A. Guetlein, 6 Aralık’ta düzenlenen Reagan Ulusal Savunma Forumu’nda yaptığı konuşmada, sistemin birkaç yıl içinde gelişmiş tehditlere karşı kısmi koruma sağlayabileceğini söyledi.

Guetlein, “Bu nihai kapasite olmayacak. Ancak 2028 yazına kadar ülkeyi gelişmiş tehditlere karşı koruma ve savunma kapasitesine sahip olacağız” dedi. Görevin karmaşıklığını kabul eden Guetlein, “Bunu başarabileceğimize inanıyoruz. Bence iyi bir yoldayız, ama şunu söylemeliyim ki, bu ‘kolay bir iş’ değil. Yapmaya hazırlandığımız şey son derece karmaşık ve içinde birçok risk barındırıyor” ifadelerini kullandı.

İLGİLİ HABERLER:

Pentagon, zorlu program hakkında kamuoyuna şimdiye kadar sınırlı bilgi verdi ve Altın Kubbe’nin tam olarak neyi içereceği hâlâ netleşmiş değil. Ancak nihai maliyetin yüz milyarlarca dolara ulaşması bekleniyor. Guetlein, gizlilik ihtiyacını savunarak, “O dinleyiciler arasında, yaptığımız şeyi bilmelerini istemediğim kişiler muhtemelen vardır” derken, buna rağmen “Hala yeni yılda diyalog başlatabileceğimizi umuyorum” dedi.

Guetlein, Hava Kuvvetleri Bakanı Troy Meink, Senatör Deb Fischer ve Northrop Grumman CEO’su Kathy Warden ile birlikte katıldığı panelde, kamuoyuna az bilgi açıklanmış olsa da, savunma şirketleri ve Kongre ile gizli oturumlarda daha fazla ayrıntı paylaşıldığını ifade etti. Senato Silahlı Kuvvetler Stratejik Kuvvetler Alt Komitesi Başkanı Fischer’in, aldığı brifinglerden memnun olduğu belirtildi.

Yeni tehditlere karşı çok katmanlı savunma mimarisi

Trump’ın Ocak ayında yayınladığı bir başkanlık kararnamesiyle başlatılan Altın Kubbe projesi, Kuzey Kore’nin balistik füzeleri ve diğer mütevazı tehditlere karşı tasarlanmış mevcut sistemi, daha gelişmiş ve çok sayıda balistik füze, hipersonik silahlar, seyir füzeleri, çeşitli boyutlardaki insansız hava araçları ve fraksiyonel yörünge bombardıman sistemleri gibi yeni nesil tehditlere karşı koyabilecek bir mimariye dönüştürmeyi hedefliyor.

Yeni sensör ağları, önleyiciler ve komuta-kontrol yetenekleri, sistemin temel bileşenleri arasında yer alacak. Bunlar arasında uzay tabanlı önleyiciler, veri aktarım kapasitesi ve füze uyarı uyduları da bulunuyor.

“Tüm vatanımıza odaklanıyoruz”

Guetlein, Savunma Bakan Yardımcısı Steve Feinberg’e doğrudan rapor verdiğini ve bunun kendisine programın yapısının büyük bölümü üzerinde yetki sağladığını belirtti. Altın Kubbe’nin sıfırdan kurulacak bir sistem olmayacağını vurgulayan Guetlein, hizmetler tarafından yürütülen mevcut sistem ve programların da mimariye entegre edileceğini söyledi.

“Hawaii, Alaska ve Guam dahil olmak üzere tüm vatanımıza odaklanıyoruz” diyen Guetlein, “Bütün bunları hemen hayata geçirmeyeceğiz. Ordu, Guam’ı korumak için şimdiden çok gayretli bir şekilde çalışıyor. Bu kapasiteyi elde ettiklerinde, Altın Kubbe’nin bir parçası olacak” dedi.

Savunma bütçesi belirsizliği Altın Kubbe’nin seyrini etkiliyor

Altın Kubbe, Pentagon’un, gelecek yıllardaki savunma harcamalarının ne seviyede olacağı konusunda belirsizliklerin sürdüğü bir dönemde yürüttüğü yüksek öncelikli programlardan biri olarak öne çıkıyor. Bu programlar arasında genel nükleer modernizasyon, kapsamlı bir gemi inşa programı, Hava Kuvvetleri’nin F-47 avcı uçağı ve diğer büyük projeler yer alıyor.

Savunma Bakanı Pete Hegseth, forumda yaptığı konuşmada, Savunma Bakanlığı’nın 2026 yılı için önerilen bütçesine eklenen 156 milyar dolarlık bütçe uzlaşma yasasına atıfta bulunarak, “Geçen yıl tarihi bir fon artışı aldık ve bunun sadece başlangıç olduğuna inanıyoruz” dedi.

Ancak enflasyonun da etkisiyle, ilerleyen programların sürdürülebilmesi için gelecek yıllarda harcama seviyelerinin ne olacağı belirsizliğini koruyor.

Yönetim ve Bütçe Ofisi Direktörü Russell Vought, forumda, “Başka bir uzlaşma tasarısı hakkında henüz bir karar verdik mi? Hayır, vermedik. Büyümeye devam edeceğimizden emin olacağız. Orada bir boşluk olmayacak” açıklamasında bulundu.

Uzay tabanlı önleyiciler ve komuta-kontrol mimarisi şekilleniyor

Altın Kubbe hakkında kamuoyuna az sayıda ayrıntı verilmiş olsa da, Guetlein şimdiye kadar programla ilgili en kapsamlı kamu değerlendirmesini sundu. General, uzay tabanlı önleyiciler gibi yeni kabiliyetler üzerinde çalışmaya başlandığını, bu kapsamda 18 Diğer İşlem Anlaşması’nın (OTA) imzalandığını açıkladı.

OTA’ların, belirli bir silah sistemi alımından ziyade teknolojiyi ilerletmeyi amaçlayan esnek hükümet–sanayi anlaşmaları olduğunu hatırlattı. Uzay Sistemleri Komutanlığı, Kasım ayı sonunda anlaşmaları duyurmuş, ancak kaç sözleşme imzalandığını açıklamamıştı. Guetlein, “Bu artık başladı ve ilerliyor” dedi.

“Uzayda daha fazla algılama ve veri aktarım kapasitesi gerekiyor”

Daha geleneksel önleyiciler konusunda ise Guetlein, Feinberg’in ofisinin “endüstriyel tabanı genişletmek için gerçekten çok sıkı çalıştığını… silahlarımızın derinliklerini artırmak için” çaba gösterdiğini, Altın Kubbe ofisinin de “bu sürece gereksinimlerimizi dahil ettiğini” söyledi.

Altın Kubbe’den önce bile Amerikan ordusu, THAAD ve Patriot balistik füze savunma sistemleri için ek önleyicilere yüksek talep duyuyordu. Guetlein, belirli sistem adı vermeden, “Altın Kubbe için ihtiyacımız olan önleme sistemlerini satın almak için harekete geçtiler” ifadesini kullandı.

Guetlein’ın görevinden önce yayınlanan Trump’ın yürütme emri, Uzay Kuvvetleri’nin algılama ve veri aktarımı çabalarını da öne çıkarıyordu. General, “Uzayda veri aktarımı, daha fazla algılama kapasitesi, daha fazla füze uyarısı ve füze izleme kapasitesi gibi daha fazla aktarım kapasitesi edinme ihtiyacını bakanlıkla görüşüyoruz. Bu sözleşmelerin imzalanmasını ve bu konularda ilerleme kaydedilmesini bekliyoruz, ancak ihtiyaçlarımızı bakanlığa ilettik” dedi.

Meink, Hava Kuvvetleri Bakanlığı’nın Altın Kubbe’ye “sağlayıcı” rol üstlendiğini belirterek, kendisi ile Guetlein’ın Uzay Kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri’nin katkıda bulunabileceği yetenekler konusunda “bu programlar hakkında çok konuştuklarını” söyledi.

Guetlein, program mimarisinin omurgası üzerinde de somut çalışmalar yürütüldüğünü belirterek, “Komuta ve kontrol ile ateş kontrol yazılımı üzerinde çalışan bir endüstri ortakları ekibimiz var. Diğerlerini de bu ekibe dahil ediyoruz. Yani sözleşme stratejimiz konusunda zaten harekete geçtik” diye konuştu.