ABD, küresel İHA pazarında Türkiye ve Çin’in gerisinde kalmamak için yeni ihracat yönergeleri hazırladı. Washington, bu adımla önde gelen İHA sağlayıcısı olmayı hedefliyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, gelişmiş askeri insansız hava araçlarının (İHA) ihracatının önünü açmak amacıyla 38 yıllık bir silah kontrol anlaşmasını tek taraflı olarak değiştirmeye hazırlandığı bildirildi.
Reuters’a konuşan konuya ilişkin bilgi sahibi bir ABD’li yetkili ve dört kaynak, yeni yönergelerin özellikle “Reaper” tipi MQ-9 İHA’lar ve benzer sistemlerin ihracatının önünü açacağını belirtti. ABD’li yetkili, bu adımın ABD’nin “bu alanı Türkiye ve Çin’e bırakmak yerine önde gelen İHA sağlayıcısı haline gelmesini” sağlayacağını ifade etti.
Suudi Arabistan’a 100’den fazla SİHA satışına olanak tanıyacak
Bu adım, Suudi Arabistan’ın bu yılın baharında talep ettiği 100’den fazla MQ-9 İHA’nın satışına imkân tanıyacağı belirtiliyor. Söz konusu satışın, Mayıs ayında duyurulan 142 milyar dolarlık silah anlaşmasının bir parçası olabileceği ifade edildi. Ayrıca Pasifik ve Avrupa’daki ABD müttefiklerinin de bu sistemlere yoğun ilgi gösterdiği aktarıldı.
İHA’lara erişime zorlanan ülkelere satış yolu açılacak
Washington yönetimi, insansız hava araçlarını F-16 gibi savaş uçakları kategorisine dâhil ederek, ABD’nin 1987’de imzaladığı ve 35 ülkenin taraf olduğu Füze Teknolojisi Kontrol Rejimi’ni (MTCR) devre dışı bırakmayı planlıyor. Böylece Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Doğu Avrupa ülkeleri gibi Amerikan yapımı gelişmiş İHA’lara erişimde zorlanan devletlere satış yolu açılmış olacak.
Reuters’a konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir ABD’li yetkiliye göre, bu yeni politika sayesinde General Atomics, Kratos ve Anduril gibi büyük üreticilerin geliştirdiği İHA’lar ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından “Yabancı Askerî Satışlar” (Foreign Military Sales) kapsamında değerlendirilecek. Böylece bu sistemlerin uluslararası alanda daha kolay satılması mümkün olacak. Yetkili, söz konusu girişimin ABD’nin Yabancı Askerî Satışlar programına yönelik planlanan “kapsamlı” bir revizyonun ilk adımı olduğunu kaydetti.
MTCR’a göre güvenlik gerekçesi sunulmadıkça İHA satılmıyor
Mevcut MTCR uygulamasına göre birçok askeri İHA’nın satışı “reddedilme eğilimi güçlü” kuralına tabi. Bu durum ancak ikna edici bir güvenlik gerekçesi sunulması ve alıcı ülkenin silahları uluslararası hukuka uygun şekilde kullanmayı taahhüt etmesi halinde aşılabiliyor. MTCR başlangıçta kitle imha silahlarını taşıyabilecek uzun menzilli füzelerin yayılmasını önlemek için oluşturulmuştu. İHA’lar daha sonra icat edilmesine rağmen, uzun mesafe kat edebilme ve silah taşıma kapasiteleri nedeniyle anlaşma kapsamına alınmıştı.
Ancak Çin ve İsrail, MTCR’ye taraf değil. Bu sayede Orta Doğu’da önemli satışlar gerçekleştirebildiler. Türkiye ise 1997’de MTCR’ye katıldı; ancak Bayraktar TB2 İHA’ları menzil ve ağırlık bakımından daha hafif sınıfta değerlendirildiği için farklı standartlara tabi oldu ve Ukrayna’da Rus kuvvetlerine karşı kullanılabildi. Rusya ise Ukrayna’ya yönelik saldırılarında hem yerli üretim hem de İran yapımı dronlardan yararlanıyor.
ABD ise gelişmiş teknolojilerin düşman güçlerin eline geçme riski nedeniyle Kiev’e büyük boyutlu İHA’ları satmıyor ya da hibe etmiyor. Bu durum, küresel pazardaki rekabeti daha da sertleştiriyor. Askeri üretim ya da tüketici teknolojilerinden uyarlanan İHA’lar artık modern savaş alanlarının ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda.
Tarih netleşmedi
Yeni kuralların açıklanacağı kesin tarih henüz belirlenmedi. ABD yönetiminin Yabancı Askerî Satışlar programını bu yıl içinde revize etmesi bekleniyor ve uygulama planı üzerinde çalışıldığı belirtiliyor. Değişiklik, özellikle pilotlu savaş uçaklarıyla birlikte “kanat arkadaşı” olarak görev yapabilecek yeni nesil jet motorlu İHA’ları geliştiren şirketlerin lehine olacak şekilde zamanlandı. Bu alan, sektör için umut vadeden yeni bir pazar olarak görülüyor.
Bununla birlikte, tüm satışlar ABD hükümetinin Yabancı Askerî Satış sürecine tabi olmaya devam edecek. Bu süreçte alıcı ülkelerin bölgesel dengeleri, insan hakları sicili ve silah sistemlerini güvence altına alabilme kapasiteleri dikkate alınıyor.
Beyaz Saray’ın bu hamleyi, Trump’ın istihdam yaratma ve ABD’nin ticaret açığını azaltma hedeflerinin bir parçası olarak öne çıkarması bekleniyor. Ancak insan hakları savunucuları ve silah kontrolü yanlıları, bu adımın Orta Doğu ve Güney Asya gibi bölgelerde şiddeti ve istikrarsızlığı artırabileceği uyarısında bulunuyor.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.