• Hakkımızda
  • İletişim
  • Uçuş Bilgileri
  • Fırsatlar
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
30 Haziran 2025
  • Ana Sayfa
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Fırsatlar
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
  • ENGLISH
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Fırsatlar
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
  • ENGLISH
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Prof. Dr. Fahrettin Öztürk

Teknolojiyle değişen hayat: Geçmişe özlem, geleceğe yolculuk!

30-06-2025 07:15
0
Teknolojiyle değişen hayat: Geçmişe özlem, geleceğe yolculuk!

Fotoğraf: Yapıkredi

PaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaş

Bazen sakince oturup düşündüğümüzde ya da hayatımızı gözden geçirdiğimizde, karşılaştığımız en çarpıcı farkındalıklardan biri zamanın ne kadar hızlı geçtiğidir. Zamanın akışına engel olabilmek elbette mümkün değil ancak zamanımızı ne kadar faydalı, verimli ve etkin kullandığımız çok önemli. Geriye dönüp baktığımızda “Keşkelerden” uzak bir hayat yaşamanın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Hal böyleyken zamanın akışına ayak uydurabilmek de kolay değil. Yakın bir zaman öncesinde hayatımızın vazgeçilmezi gibi görünen pek çok şey bugün yerini çok farklı alışkanlıklara ve yeni teknolojilere bırakmış durumda. Bundan 20 yıl öncesinin normali olan pek çok alışkanlık bugünün gençlerinin deneyimlemedikleri hatta düşünemeyecekleri gerçekler olarak karşımıza çıkıyor. Bu yazımızda bugün hayatımızda önemli yer edinen ve normalimiz haline gelmiş bazı gündelik rutinlerimize göz atıp, eskiden bunları nasıl yapıyormuşuz sorusunu kendimize soracağımız bir yolculuğa çıkacağız.

Bu anlamda ilk akla gelen uygulamalardan biri ister yaşadığımız şehirde ister ilk kez gittiğimiz bir yerde ulaşmak istediğimiz yere bizi sorunsuzca ulaştıran harita uygulamalarıdır. Önceden ya tarifle ya da basılı haritalar üzerinden bulmaya çalıştığımız adresleri şimdi seyrüsefer (navigasyon) denen sesli yönlendirmeler ile son derece kolay bir şekilde bulabiliyoruz. İster yürüyerek ister arabayla ya da toplu taşıma seçenekleriyle ulaşmak istediğimiz yere kolayca gidebilme şansına sahibiz. Yaşadığımız dönemin önemli avantajlarından biri de gideceğimiz yere istersek en kısa yoldan gitme tercihini de kullanabiliriz. Mesela paralı yolları, otobanları veya helikopter gibi artık şehir ulaşımında kullanılan araçları tercih edebiliyoruz. Önceden bunların hiçbirine sahip değilken yol bulmak için harcanan büyük efor, seyahat öncesi yapılan ön hazırlıklar şu anda hayatımızın hiçbir yerinde bulunmuyor. Günümüzde canlı konum paylaşarak nerede olduğumuzun anlık yayınını yapabilme şansına dahi sahibiz. Tabii burada daima takip altında olduğumuzu unutmamak da gerekiyor. Verilerimize neredeyse her an ulaşılabilmesi, bilgiye erişim açısından büyük kolaylık sağlasa da bu durum gelecekte güvenlik başta olmak üzere gizlilik, veri bütünlüğü ve kötüye kullanım gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Dolayısıyla bu riskler göz ardı edilmemelidir.

Hayatımıza giren ve önemli bir parçası haline gelen dijital müzik uygulamaları ile sınırsız, kesintisiz ve her çeşit müziğe ulaşmak çalan müziğin ses kalitesini ayarlamak artık sıradan bir günlük aktivite haline geldi. Tercihlerimizi temel alarak tanımadığımız şarkı ya da şarkıcıları bize öneren yapay zekâ algoritmaları sayesinde yeni alternatiflerle tanışmak ya da kendi ürünlerimizi (podcast kayıtları, kendi oluşturduğumuz listeler gibi) dünya ile paylaşmak artık bir abonelik kadar uzağımızda. Zamanında kasetçalara saran kasetlerle uğraşmak, şarkılar arası geçiş için ileri geri sarmak, beğendiğimiz şarkıları liste yapıp kendi kasetimizi hazırlamak gibi faaliyetleri gençlere anlatsanız hayal gelir. Yeni çıkan bir albüme ya da şarkıya ulaşmak için müzik marketlere gitmek yerine oturduğumuz yerden internetten çözüm bulabiliyoruz. Teknolojinin bu kadar hâkim olduğu günümüzde eskiye özlem duymamak da mümkün değil. Bugün neredeyse müzelerde yer alan taş plakları dinlemenin zevki de apayrı duygu. O dönemin kendine has sesleri, nostaljiyi canlandırarak insanı geçmişin büyüsüne çekiyor, bu yaşamı, geçmişi unutmak ise gerçekten kolay değil.

Haberleşme ve iletişim alanındaki gelişmeler ise gerçekten baş döndürücü düzeyde. Her an güncel kalabilme ve istediğimiz an istediğimiz kişilere mesafelerden bağımsız saniyeler içinde artık pek çok dosya gönderebilme şansına sahibiz. Önceden yazılan mektuplar, çekilen telgraflar artık nostaljik birer kavram olarak hayatımızda yerini almış durumda. 2010 sonrası doğan nesil için ise bu kavramlar karşılığı olmayan ifadeler olarak sözlüklerde yalnızca tanım olarak yer alıyor. Hayatında bırakın kullanmayı ankesörlü telefon görmeyen, jeton ile aramanın ne demek olduğunu bilmeyen gençlerin sayısı bu kavramları bilen erişkinlerden daha fazla. Tabii, mektupların tadı da bir başka oluyordu. O dönemde, olaylar anlatılırken, sevgi ve muhabbetin ifade edilme şekli de derin anlamlar taşırdı. Duygular satırlara öyle yansırdı ki, her kelime bir anlam, her cümle bir his barındırırdı. Mektuplar, sadece bir iletişim aracı değil, ruhun içsel dünyasına dair izler bırakır, sevdiklerimize olan bağlılığımızı en saf haliyle ortaya koyardı. Fakat günümüzde yaygın kullanılan kısa mesajlaşmalar duyguyu yok etmekle kalmadı, yeni bir iletişim dili oluşturdu. Bu da güzel Türkçemiz için hiç istemediğimiz bir durumdur.

Daktilolar, bir zamanlar yazı yazmanın vazgeçilmez aracıydı. Her tuşa basıldığında çıkan o tıkırtı sesi, yazı yazmanın ritmini oluşturur, her satırda bir adım daha ileriye gitmenin tatminini sağlardı. Elektrik olmadığı zamanlarda, daktiloların manuel modelleri bile birer sanat eserine dönüşürdü. Bir yazıyı bitirmek, doğru tuşa basmak kadar, o yazının doğru duygusunu yansıtmak da önemliydi. Hatalı bir harf, tüm sayfayı bozabilirdi. Her bir kâğıt, bir düşüncenin ürünüydü ve daktilo, o düşünceleri kâğıda döken bir sanatçı gibi çalışırdı. Bugün dijital teknolojilerin gölgesinde kalmış olsa da daktilolar; geçmişin hatıralarında, yazı yazmanın o özel ve zahmetli döneminin bir simgesi olarak yaşamaya devam ediyor.

Eskiden, örneğin dijital fotoğraf makineleri yokken, kullandığımız fotoğraf makineleri için satın aldığımız film ruloları, nasıl çıktığını bilmediğimiz için ancak belli bir süre sonra fotoğrafçılarda baskısı yapılan fotoğraflarla görebildiğimiz anılarımız ve çoğaltabildiğimiz fotoğraflarımız bizim için basılı tarihi eser kıymetindeydi. Bugün cep telefonları ile sınırsız sayıda çekilen ama basılı olarak tutmadığımız fotoğrafların duygusal değeri azaldı. Hafızalarda duran bu fotoğraflar geçmişin o elle bakılan vesikalarındaki hazzı vermiyor. Cep telefonları, dijital fotoğraf makinelerinin yerini alarak onları tarihin tozlu raflarına kaldırdı.

Önceden alışveriş ya da bankacılık işlemleri için marketler ya da bankalarda harcanan zaman bugün mecburi haller dışında her şeyin internet üzerinden yapıldığı ve dakikalar içinde sonuçlandırılabilen hizmetlere dönüşmüş durumda. Karşılaştırmalı ve en iyi fiyata göre verilebilen siparişler, yerimizden kalkmadan dizi izlerken kapımıza kadar getirilen ihtiyaçlar ya da ödenecek bir fatura veya çekilecek bir kredi için beklemek zorunda olmamak bugünün insanına daha fazla zaman kazandırıyor.

Yaşı 40 üzeri olanlar hatırlarlar, eskiden okullarda verilen dönem ödevlerini yapabilmek için en çok aranan şey ansiklopedilerdi. Bilgiye ulaşmak oldukça zordu. Evinde Meydan Larousse ya da Ana Britannica olan tanıdıklar aranır ve onlardan destek alınırdı. Ansiklopediler salondaki kütüphanenin en nadide parçalarıydı. Bugün ise ansiklopediler antika dükkanlarında satılabilecek kadar eski objeler haline dönüşmüş durumda. Gençler ödevlerini yapay zekâ uygulamalarına yaptırıp neredeyse hiç efor sarf etmeden sorumluluklarını yerine getirebilme rahatlığına kavuşmuş durumdalar. Ansiklopediyi okumuş olanları bir kenara bırakın, onu görmüş insan sayısı bile her geçen gün azalıyor. Ah, o eski günler, ne kadar farklıydı!

Eskiden yaşadığımız ve bugünün bir parçası olmaktan uzak alışkanlıklarımızı çokça çeşitlendirebilmek elbette mümkün. Tek kanallı televizyon dönemi ve kumandasız televizyonlar, taşınmaz bilgisayarlar, online olarak halledilemeyen devlet dairesi uygulamaları gibi ilave örneklerle bu listeyi genişletebiliriz. Burada şunu belirtmek gerekir ki, elektronik adres cihazları da tarihin tozlu raflarında yerini aldı. Teknolojinin hızlı evrimiyle birlikte, bir zamanlar hayatımızın ayrılmaz parçası olan bu cihazlar, şimdi sadece nostaljik bir hatıra olarak kaldı. Gençlerimiz bile bunları hiç görmediler.

Hızla akan zaman içinde teknolojinin de gelişimi ile dünün günlük pratikleri bugünün nostaljik uygulamaları haline geldi, gelmeye de devam ediyor. Bu değişim hayatımızı pek çok açıdan kolaylaştırıyor olsa da yaşanan değişimle birlikte yüzleştiğimiz eskiden bunları nasıl yapıyormuşuz sorusu biraz şaşırma, biraz da özlemle birlikte kendine cevap arıyor. Zamanın akışı ve değişim önüne geçilemeyecek iki gerçek olduğuna göre, bugünün alışkanlıklarının da tıpkı dünün alışkanlıkları gibi yarının nostaljik pratikleri olacağını kabul etmeliyiz. Önemli olan yaşadığımız anın tadına varmak, elde ettiğimiz faydalara odaklanmak olmalıdır. Unutmayalım ki değişim ne kadar kaçınılmazsa nostaljiye duyulan özlem de o kadar kaçınılmazdır.

Zamanın hızla geçmesi ve teknolojiyle şekillenen yaşam tarzımızın getirdiği bu dönüşüm, aslında insanlığın evrimsel bir parçası. Her dönemin kendine has alışkanlıkları, yaşam biçimleri ve pratikleri vardır. Bu yazıda paylaştığımız dönüşümler, sadece bugünün değil, geçmişin de tanıklık ettiği bir değişimin yansımasıdır. Ancak bir noktada, tüm bu dönüşümün getirdiği baş döndürücü hız ve yeniliklerin içinde, geçmişin kıymetli izlerini kaybetmemek de önemlidir. Bunu yaparken, yeniliklere açık olmak, değişimi kabullenmek ve geçmişin değerlerine sahip çıkmak, geleceği şekillendirecek olan bizlere ait bir sorumluluk olacaktır. Gelecek yıllarda, bugün hayatımızın bir parçası olan her şeyin, tıpkı geçmişteki bazı alışkanlıklar gibi, dönüp baktığımızda nostaljik birer hatıra olacağı kesin. Zaman, bütün bu değişimlere tanıklık ederek akıp gidecek ve bizler de gelecekteki nesillere bu anıları aktaracağız.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Teknolojiyle değişen hayat: Geçmişe özlem, geleceğe yolculuk!

55. Uluslararası Paris Havacılık Fuarı’ndan (Paris Air Show 2025) izlenimler

Neden son yıllarda kuş çarpması kazaları artıyor?

Ülkemizin ilk turboşaft motoru: TEI-TS1400

TEKNOFEST rüzgârı bu kez Kıbrıs’ta esti!

Hayalden gerçeğe uzanmak… Pilot olmak

Stok maliyeti nasıl düşürülür?

Erteleme!

Z Kuşağı ile etkili iletişim: Dijital dünyanın yeni nesliyle bağ kurmak

Doktora neden yapılır?

Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.

Bildirimleri kapat
Önceki yazı

İran, izinsiz İHA uçuranlara hapis cezası verecek

Sonraki yazı

Philippine Airlines, günlük Manila-Doha uçuşlarına başladı

İlgiliYazılar

Güney Kore havalimanlarında “kuş kamerası” dönemi başlıyor!

Neden son yıllarda kuş çarpması kazaları artıyor?

02/06/2025
Stok maliyeti nasıl düşürülür?

Stok maliyeti nasıl düşürülür?

14/04/2025
Erteleme!

Erteleme!

24/03/2025
Deniz havacılığımızın millî teknolojilerimizle yeniden doğduğu gün

Deniz havacılığımızın millî teknolojilerimizle yeniden doğduğu gün

25/11/2024
Sonraki yazı
Philippine Airlines, günlük Manila-Doha uçuşlarına başladı

Philippine Airlines, günlük Manila-Doha uçuşlarına başladı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SÜRMANŞET

Çin’den uçaklarda powerbank yasağı

Çin’den uçaklarda powerbank yasağı

28/06/2025
Türkiye hangi tanker uçağı satın alacak?

F-16’yı uçuran 3 dakika

27/06/2025
Hava kargo talebi 4 aydır çift haneli büyüyor

THY İcra Komitesi’nden yeni atamalar

27/06/2025
Erdoğan, Trump’la F-35 görüşmesinin perde arkasını anlattı

Erdoğan, Trump’la F-35 görüşmesinin perde arkasını anlattı

26/06/2025

Öne Çıkanlar

Havacılık ve hizmet ihracatında şampiyonlar ödüllerini aldı

Havacılık ve hizmet ihracatında şampiyonlar ödüllerini aldı

30/06/2025
Pearl 700 motoru 2022’de hizmete girecek

Havacılık sektörüne uygulanan yüzde 10’luk tarife kaldırıldı

30/06/2025
Dev göktaşı Ay’a çarpacak!

Dev göktaşı Ay’a çarpacak!

30/06/2025
Eren Özmen servetiyle zirvede!

Eren Özmen servetiyle zirvede!

30/06/2025
Havacılık, Savunma, Uzay ve Teknoloji Haberleri

Haber.aero haber içerikleri (fotoğraf, yazı, video) kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, içeriklerin tamamı kullanılamaz.  Kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.

  • Künye
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Uçuş Bilgileri
  • Gizlilik Politikası

Copyright ©️ 2021- Tüm haklar saklıdır. HTS İletişim A.Ş. Türkiye'nin Havacılık, Turizm ve Savunma Sitesi

Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Alper Eliçin
    • Av. Görkem Gökçe
    • Prof. Dr. Fahrettin Öztürk
    • Editör
    • Bir Görüş
  • English
  • Fırsatlar
  • Gizlilik Politikası
  • Künye

Copyright ©️ 2021- Tüm haklar saklıdır. HTS İletişim A.Ş. Türkiye'nin Havacılık, Turizm ve Savunma Sitesi

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms bellow to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist