• Hakkımızda
  • İletişim
  • Uçuş Bilgileri
  • Fırsatlar
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
16 Haziran 2025
  • Ana Sayfa
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Fırsatlar
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
  • ENGLISH
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Fırsatlar
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
  • ENGLISH
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Alper Eliçin

Bir dosta veda

15-06-2025 07:15
0
Bir dosta veda
PaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaş

Kasım 2012’de yaşamımızda ikinci kez bir köpek sahibi olmaya karar verdik. Yine bir Labrador Retriever olmasını istiyorduk. O sıralar komşumuz olan Simper ve Zafer Kurşun’un Marmaris Bozburun’daki çiftliğinde çikolata renkli Labrador bebekler yeni doğmuştu. Köpeklere nasıl iyi baktığımızı bilen komşularımız bize bir yavru vermeyi önerdiler. Hatta gelip seçebilirsiniz dediler. Bu sefer bir dişi labradorumuz olsun istemiştik. Eşim uçağa atlayıp Dalaman’a uçtu ve oradan Marmaris’e geçti. Anne ve babalarıyla birlikte ortalıkta yeni koşturmaya başlamış yavrulardan birini seçmek istiyordu. Yanlarına gittiğinde hangisini seçeyim diye düşünürken, onun geldiğini hemen fark eden biri dişi biri erkek iki yavru koşarak yanına gelmiş. Gerçekten de ikisi de hem çok canlı ve sempatik, hem de gelen misafirle ilgiliymişler. Önceki kararımız nedeniyle eşim dişi olanı seçmiş. Aslında yavruyu eşim değil, yavru eşimi seçmiş demek daha doğru.

Sütten kesilmesi, aşılarının tamamlanması için Zafer Bey bir süre daha Bozburun’da kalmasını isteyince eşim İstanbul’a eli boş döndü. Yavrular henüz iki aylarını tamamlamamışlardı ne de olsa. Biz de o arada, bahçemizde kalacağı büyük bir kulübe ve tellerle çevrili bir kafes hazırlattık. Her ne kadar eşimin isteğiyle bu yeni köpeği büyük oranda evde tutmaya niyetli idiysek de, evde olmayacağımız zamanlar için bir kafese ve kulübeye ihtiyacı vardı. O süre içerisinde Marmaris’ten gönderilen fotoğraflarıyla yetinmek zorunda kaldık.

2013 Ocak ayında yavru karayoluyla Kurşun ailesinin Levent’teki evine getirildi. Simper Hanım’ın haber vermesiyle 40 metre kadar ötemizdeki evlerinden gidip yavruyu aldık. Ona Pati ismini vermeyi oğlum Olgun önerdi, biz de hemen benimsedik. Pati benim kucağımda yeni evine geldi ve bizleri ve çevresini hemen benimsedi.

Kısa sürede temel eğitimlerini eşimden aldı. Çok çabuk öğrenen, iyi huylu, coşkulu, insan seven, itaatkar bir köpek olması neticesinde Pati oldukça iyi eğitimli 40-50 kelimeyi anlayabilen ailemizin sevgili bir ferdi oldu. Gündüzleri evimizin alt katına alıyorduk, akşamları ve biz seyahatte olduğumuzda ise kulübesini çevreleyen kafesin içinde yaşıyordu. Soğuk iklim köpeği olduğundan kışın kar yağdığında bile, o kadar özenerek yaptırdığımız izolasyonlu kulübesine hiç girmezdi. O soğuk ve fırtınalı gecelerde hep kulübenin önündeki alanda yastığının üstünde uyurdu.

Evde hiçbir eşyaya veya terlik, ayakkabı gibi şeylere zarar vermedi. Evimizin en alt katında dolaşır üst katlara hiç çıkmazdı.

Kıbrıs’taki evimize seyahat ettiğimizde o da uçağın bagaj bölümünde bizimle uçardı. Hafif bir sakinleştirici ile seyahat kutusuna girerdi. Biz de uçuş öncesi, kabin amirine havalandırma, aydınlatma gibi konularda uyarılarda bulunur, Pati’nin huzurlu ve emniyetli bir uçuş yapacağından emin olurduk. Bu şeklide 10’dan fazla uçuş yaptı.

Pati Kıbrıs’taki evimize ve bahçesine de hemen alıştı. Bahçede koşturan tavuklara, biz çiçekleri yiyorlar diye kızmadıkça o da tepki vermezdi.

Pati hem İstanbul’daki komşularımızdan hem de Girne’deki dostlarımızdan hep sevgi gördü. Pek çok kişi onun sayesine köpek sevmeye başladı. Eve gelen misafirleri büyük bir coşku ve sevinçle karşılardı. Evimize ilk kez gelen ve köpeklerden çekinen dostlarımız olduğunda Pati’ye otur talimatı verir, ödül olarak da eşimin onun için özel olarak şekersiz olarak ürettiği kurabiyelerden verirdik. Pati bir süre sonra sakinler, gelip misafirin yanında oturur, isteyene de kendini sevdirirdi. Eski dostlarını da hiç unutmazdı. Mahallemizden taşınmış olmalarına rağmen Zafer Kurşun’u her gördüğünde çok sevinmiştir. İsviçre’de yaşayan oğlum, torunlarım ve anneleri, yılda iki kez bize ziyarete geldiklerinde onları da çok büyük bir coşkuyla karşılardı.

Pati 12.5 yıllık yaşamı boyunca hep sevgi saçtı, kimseyi korkutmadı, ısırmadı. Çocuklarla arası özellikle çok iyiydi. Kulaklarıyla oynanmasına, çocukların muziplik olsun diye üstüne mandal, oyuncak gibi objeler takmasına hiç tepki vermezdi, bunlar çocuk diye anlayış gösterirdi. Torunlarımız Nil ve Evrim ile istedikleri zaman hareketli oyunlar oynar, istedikleri zamanlarda da uzun uzun kendisini sevdirirdi. Yaşı ilerlediğinde ise yorulduğunda bir kenara çekilir, dinlenirdi.

 

Pati, kendi bölgesi olarak gördüğü bahçemize girmedikleri sürece, hiçbir kediyle saldırmadı. Ancak sokakta gezerken karşılaştığı bazı köpeklere, dişi-erkek fark etmez, kızgınlık gösterir havlardı. Neden bazı köpeklere havlar, bazılarına neden aldırış etmez hiç anlayamadık.

Pati biraz geç de olsa, ki 8 yaşındaydı, anneliği de tattı. Çocukluk arkadaşım Mısra ve eşi Süleyman İlden ile birlikte İzmit Gölü kıyısında yaşayan Kara isimli siyah erkek Labrador’dan bebekleri oldu.

Pati’ye hep son derece iyi bakıldı. Aşıları eksiksiz yapıldı, parazit ve benzeri rahatsızlıklardan koruyacak ilaçları düzenli verildi. Sabah akşam kar kıyamette bile düzenli gezmeye çıkarıldı, yazın Kıbrıs’ın sıcaklarında ise gezdirilmesi sabah çok erken ve akşam güneş batarken yapıldı, ama hiç aksatılmadı. Kuru mama yanında özellikle bizim yediğimiz yemeklerden tatmaya bayılırdı. Köpeklerin ağız tadı yok derler, inanmayın. Zaten her Labrador gibi çok iştahlı bir köpekti. Domates, hıyar, havuç, incir, keçiboynuzu, zeytin, yumurta her şeyi iştahla yerdi. Bir keresinde Kıbrıs’taki bahçemizde iki ayağı üzerinde erik ağacına dayanıp erik yediğinde HAYIR diyerek kendisini uyarmıştım. Tabii bir daha hiç yapmadı.

Denize girmeye de bayılırdı. Özellikle denize fırlattığımız sopayı yüzerek yakalar bize getirir, tekrar fırlatmamızı sabırsızlıkla beklerdi. Kıbrıs’taki Karaoğlanoğlu Plajı yakınlarındaki hali sahil onun yüzme bölgesiydi. Tabii arada bir silkelenip bizi ıslattığı da olurdu.

Pati bu yıl Nisan ayında rahatsızlandı. Öksürük oldu. Bu rahatsızlığı esnasında antibiyogram yapılıp iki bakteri bulununca antibiyotik verilmeye başlandı. O da zaten eskiden beri hassas olan midesinde kanama yaptı. Bu arada arka bacakları da güçsüzleşmeye başlamıştı. Glukozamin ve B vitamini takviyelerine rağmen sık sık düşüyordu.

Zatürre şüphesi ile Mayıs başı akciğer röntgeni çekildiğinde maalesef kanser olduğu anlaşıldı. Bir profesör olan veteriner arkadaşımızın da devreye girmesiyle kortizon tedavisine başlandı. Hem antibiyotik hem de kortizon sayesinde Pati’nin sıkıntıları azaldı. Ancak bu kez, belki de kortizonun etkisiyle, sırtında iltihaplı yaralar açılmaya başladı. Bizler sürekli pansuman ve ilaç tedavisiyle elimizden geleni yaptık; sırtındaki yaralar üç hafta sonunda neredeyse kapanmışken, üç dört gün önce sokakta gezdirilirken komşunun köpeği kapıdan fırlayıp Pati’yi, kapanmakta olan yaralarına çok yakın iki yerden ısırdı. Bu arada, gerek arka bacaklarının ağrısını geçirmek, gerekse kortizon ilacı nedeniyle midesini korumak ve sırtındaki yaraların geçmesine yardımcı olmak için çeşitli ilaçlar alıyordu.

Isırılma olayının yaşandığı gün adeta kader ağlarını örmeye başladı. O gece epilepsi krizi geçirdi. Yaşlı köpeklerde ısırılma gibi travmalarda olabilirmiş, bu da geçer diye düşündük. Ancak akciğer kanserleri konusunda uzmanlığı olan oğlumuz kanserin büyük ihtimalle beyne sıçramış olabileceğini söyledi. Biz yine de Pati’nin hayatını yaşam kalitesini koruyarak bir süre daha uzatabileceğimiz konusunda ümidimizi kaybetmedik. Belki Temmuz başı bizimle Kıbrıs’a son kez uçar, Eylül sonu İsviçre’den bizi ziyarete gelecek olan torunlarımızla birlikte olabilirdi.

Akciğerdeki kitlenin tetkik edilmesi amacıyla 13 Haziran’da biyopsi yapılması planlanmıştı. Hazırlık olması için 10 Haziran’da yeni bir röntgen çekildi ve kanserin çok hızlı bir şekilde ilerlemiş olduğu anlaşıldı. İzleyen gün tekrar epilepsi krizi geçirince ilk defa olarak Pati’yi uyutsak mı diye düşünmeye başladık. Kortizon tedavisini uygulayan profesör veteriner arkadaşımıza durumu bildirdik. O da bunun kanserin beyne metastaz yapmış olduğunun işareti olduğunu söyledi. Bu epilepsi nöbetlerinin onu çok yıprattığını dikkate alarak uyutma fikrimizin isabetli olacağını söyledi. Daha fazla ilaç yükleyerek Pati’yi yıpratmamanın önemli olduğunu belirtti. Bu sayede epilepsi, arka bacaklarda yaş gereği başlayan zafiyet nedeniyle düşmeler, nefes alıp vermede başlayan zorlanmalar ve ağrıları sona erecek, ölümü boğulma gibi tatsız bir şekilde olmayacaktı.

11 Haziran akşamı torunlarımız Nil ve Evrim İsviçre’den anneleriyle birlikte görüntülü arayıp Pati ile vedalaştılar. 10 yaşındaki büyük torunum Nil adeta şoka girdi, konuşmakta zorlandı. 8 Yaşındaki Evrim ise Pati’ye birkaç yıl önce Kıbrıs’a geldiklerinde hediye olarak getirdikleri ve Pati’nin çok sevdiği turuncu renkli plastik kirpiyi de mezarına birlikte gömmemizi önerdi. Ekim başı da İstanbul’a geldiklerinde Pati’nin mezarını ziyaret edip çiçek bırakacaklarını söylediler.

Sonuçta 13 Haziran’daki biyopsi iptal edildi. Onun yerine aynı gün öğle vakti kendisine küçüklüğünden beri bakan, Pati’nin de sevdiği veterinerimiz İlknur Hanım evimize geldi, sevdi, öptü ve Pati’yi huzur içinde sonsuzluğa doğru yola çıkardı. Bir gün evvel bahçemizde, yine Labrador olan önceki köpeğimiz Barny ve kedimiz Kedi’nin gömülü olduğu yerin yanında açtırdığımız mezarına gömüldü. Turuncu kirpi ile birlikte… Pati artık evimizde olmayacak ama bahçemizde yatıyor olması bize huzur verecek.

Boston’da yaşayan çok eski bir arkadaşımızın dediği gibi, yaşamı boyunca o bize biz de ona karşılıklı sevgimizi verdik. Pati’nin gerçekten çok mutlu ve sevgi dolu bir yaşamı oldu. O bizim için ailemizin bir ferdiydi. Artık onu acılarından kurtarmış olduğumuzu düşünerek teselli buluyor, onu kaybetmenin üzüntüsünü bir nebze hafifletmeye çalışıyoruz.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bir dosta veda

Strasbourg’da beş saat

Dedem TKP’nin Genel Sekreteri miydi?

Luang Prabang’a Bir Seyahat

İsviçre’de Bir Mahalle Bakkalı…

Bern Üniversitesi

Devletin gaspı

Bir zamanlar Peru-Bolivya Bölüm 4

Bir başka 23 Nisan

Bir Zamanlar Peru-Bolivya Bölüm 3

Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.

Bildirimleri kapat
Önceki yazı

Air India kazasında üç kritik şüphe

Sonraki yazı

Ürdün, bölgedeki gerilim nedeniyle hava sahasını kapattı

İlgiliYazılar

THY ve Pegasus’tan ‘borsa’da önemli değişiklik

Turkish Airlines, Pegasus aircraft stranded in Iran and Iraq

16/06/2025
Yolcu maske takmadı, uçak havalimanına geri döndü

ABD, 36 ülkeye daha kapıları kapatabilir!

16/06/2025
Hindistan’daki kazada yerdeki 8 kişi hayatını kaybetti

Uçak düşmeden önceki 5 sözcük…

16/06/2025
İran Cumhurbaşkanı’ndan Irak’a hava sahası” çağrısı

İran Cumhurbaşkanı’ndan Irak’a hava sahası” çağrısı

16/06/2025
Sonraki yazı
Ürdün, bölgedeki gerilim nedeniyle hava sahasını kapattı

Ürdün, bölgedeki gerilim nedeniyle hava sahasını kapattı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SÜRMANŞET

Air India kazasında üç kritik şüphe

Air India kazasında üç kritik şüphe

15/06/2025
Air India’nın Boeing 787’si düştü: 200’den fazla yolcu bulunuyordu

Hindistan kaza sonrası 787’leri mercek altına aldı

14/06/2025
HİSAR hava savunma sisteminden iki müjde

Dünyanın en iyi hava savunma sistemleri hangileri?

14/06/2025
İstanbul Havalimanı, Türkiye’nin yaratıcı gençlerini bekliyor

SOCAR, İGA ve THY ile ortak oldu

13/06/2025

Öne Çıkanlar

THY ve Pegasus’tan ‘borsa’da önemli değişiklik

Turkish Airlines, Pegasus aircraft stranded in Iran and Iraq

16/06/2025
Yolcu maske takmadı, uçak havalimanına geri döndü

ABD, 36 ülkeye daha kapıları kapatabilir!

16/06/2025
Hindistan’daki kazada yerdeki 8 kişi hayatını kaybetti

Uçak düşmeden önceki 5 sözcük…

16/06/2025
İran Cumhurbaşkanı’ndan Irak’a hava sahası” çağrısı

İran Cumhurbaşkanı’ndan Irak’a hava sahası” çağrısı

16/06/2025
Havacılık, Savunma, Uzay ve Teknoloji Haberleri

Haber.aero haber içerikleri (fotoğraf, yazı, video) kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, içeriklerin tamamı kullanılamaz.  Kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.

  • Künye
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Uçuş Bilgileri
  • Gizlilik Politikası

Copyright ©️ 2021- Tüm haklar saklıdır. HTS İletişim A.Ş. Türkiye'nin Havacılık, Turizm ve Savunma Sitesi

Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Alper Eliçin
    • Av. Görkem Gökçe
    • Prof. Dr. Fahrettin Öztürk
    • Editör
    • Bir Görüş
  • English
  • Fırsatlar
  • Gizlilik Politikası
  • Künye

Copyright ©️ 2021- Tüm haklar saklıdır. HTS İletişim A.Ş. Türkiye'nin Havacılık, Turizm ve Savunma Sitesi

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms bellow to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist