ABD’ye karşı yüksek teknoloji ve dijital savaş ilanının ikincisini de Çin sahaya sürmüş oldu. Birincisi ise yaklaşık 6 yıl önce 2018’de Çin, tüm kamu kurumları ve özel şirketlerinin sisteminden Microsoft ve IBM gibi Amerika menşeli software ve hardware sistemlerini ile uygulamalarını çıkarma kararıyla ilk adımı atmıştı.
Bu gelişme ABD-Çin arasında belirginleşmeye başlayan ticaret savaşının güvenlik kaygılarıyla başka bir boyut taşınmasına da sebep oldu. Akabinde ABD’de de telekomünikasyon sektöründe Huawei için kısıtlamalar getirdi. Müttefik ülkeleri iletişimin güvenli yapılması için Çin ürünlerine karşı uyardı. ABD menşeli çip set üretimlerinden ve kullanımından Çin’i uzak tutmak için de adımlar attı. Huawei bu sebeple sektörde ciddi anlamda geri düştü, pazar kaybetti. Ancak geri dönüşü daha güçlü ve daha farklı olmaya başladı.
Yeni bir “Soğuk Savaş” değil, çağımızın “Sıcak Savaşı” ile karşı karşıyayız.
Adına ister soğuk isterse sıcak savaş densin bu süreç 2018’de başlamış bulunuyor. ABD ile Sovyetler Birliği arasında yıllar süren soğuk savaştan daha etkin ve her an geleneksel sıcak çatışmaya da dönme potansiyeli barındıran bir çağdayız. Kültürel faaliyetlerin hemen hepsini etkileyecek, ticareti de derinden sarsacak bir döneme ABD’de iktidarda bulunan Trump gibi ticari faaliyetlere önem veren ve ülkeyi şirket gibi yönetme arzusunu dile getiren bir liderle girilmiş olması da ayrı bir detay.
Artık Çin günümüzde Sovyetler Birliği’nin “Demir Perde” döneminde olduğu gibi; ABD ve Batılı ülkelerin neredeyse tüm teknolojik ürünlerini kullanmamaya başladı. Üretimleri için ucuz iş gücü ve güçlü altyapısıyla Batı’ya destek verirken, tüketimde ise Çin’de “Batılı ürünler olamaz” yaklaşımı sergilemeye başladı. Her ürünün Çin modelini geliştirip, halkının kullanımına soktu.
Son günlerde Çinli teknoloji şirketi ByteDance’in sahip olduğu sosyal medya uygulaması ‘TikTok‘ şu an ABD’de durumu ne olacak tartışılıyor. Diğer taraftan Çin’de ise Amerika’nın veya Batılı ya da yabancı hiçbir devletin uygulaması bu şekilde yaygınlaşıp kullanılma durumu yok.
İlginç olan sosyal medya uygulaması üzerinden tartışma yürürken ABD yeni bir Çin sürpriz ile daha karşılaştı: DeepSeek Model R1 yapay zeka (AI) uygulaması… Biden döneminde ABD’nin Çin’i dikkate alarak çip setler (yongalar), yarı iletkenler üzerindeki ihracat kontrollerine rağmen küresel yüksek teknoloji yarışını, dijitalleşmenin geleceğini kökten sarsacak yeni gelişme ortaya çıktı. Çin, düşük maliyetle, ABD’nin iyi performans gösteren çipleri olmadan, ABD’nin yapay zeka modelleriyle yarışacak seviyede başarı elde ettiğini açıkladı.
Asıl savaş da Çin’den gelen bu yapay zeka haberi ile ateşlenmiş oldu. Şimdi, ABD, milyar dolarlık dev şirketi Nvidia gibi şirketlerin karşı çıktığı katı ihracat kısıtlamalarını sürdürecek mi? Veya daha da sıkılaştırma yoluna mı gidecek? Çünkü, ABD Ticaret Bakanlığı yapay zeka giden yol haritasında yarı iletken geliştirmek için milyarlarca dolarlık hibe vermişti. Ama Çin’in çok daha düşük maliyetle yapay zeka ürünü geliştirmesi sonrası durum karıştı. ABD bir yandan harcadığı parayı, performansı gündeme almışken, diğer taraftan Çin’in kısa yoldan elde ettiği başarısı ve kendi pazarını etkileme süreciyle ilgilenmek zorunda.
Bu tartışmada Türkiye gibi ülkeler şu an seyirci konumunda. Şüphesiz ki Türkiye’nin gelişen savunma sanayisi içinde mutlaka yapay zekadaki gelişmelere de yer ayrılması gerekiyor. Bazı ülkeler gibi bir adım daha ileri çıkıp gelişen yapay zeka uygulama modelleri üzerine odaklanması icap ediyor. Ayrıca İtalya gibi Çinli şirketlere “Bu verileri nereden aldın?” Sorusuyla soruşturma açanlar, farklı adım atanlar da var. Mutlaka Türkiye’nin de bu sürece dahil olması lazım…
İlginç bir not daha… ABD, yapay zeka yarışını kazanmak için iki önemli adım atmıştı; Başka ülkelerini teknoloji çalarak, kopyalayarak çip yapımını engellemek için ihracatta kontrolü sağlamak ve standartlar koyarak, bu alanda çalışan şirketlerini sübvanse etmek için programlar uyguladı. Maalesef Çin, DeepSeek Model R1 ile ABD’de piyasalar dahil her şeyi alt üst etti.
Çin’in yapay zekadaki son gelişmesiyle birlikte ABD istihbarat birimleri yeni tedbirler almaya başladıkları belirtiliyor. Zira Çin’in yapay zekada elde ettiği başarıyı ABD’den çalmış olabileceğine dair şüpheler de var. Casuslukla yapay zeka sırlarının çalınmış olabileceği araştırma konusu olmuş. Çin ise bu tür iddiaları her zaman olduğu gibi kabul etmiyor.
Neticede yapay zekada Çinli DeepSeek’in yükselişinin ABD’de ciddi bir kırılma etkisi yaptığı ve öne geçebileceğine dair endişeye sebep olması gibi bir durum var. Bundan sonraki gelişmelerin ne olacağı da doğal olarak merak konusu…
Bu konuda Intel’in eski İcra Kurulu Başkanı Pat Gelsinger’in, “Çinli mühendislerin sınırlı kaynakları vardı ve yaratıcı çözümler bulmak zorunda kaldılar.” Açıklaması da önemlidir. Dünyanın önde gelen yapay zeka çip tasarımcısı Nvidia yetkililerinin, bir süre önce Çin’in yeni bir ürün bulduğuna dair açıklamalarının da olduğuna hatırlatmakta yarar var.
Elbette ABD’de DeepSeek’in R1 Model ile yapay zekâ gelişimine “Çin işi” olarak bakanlar da var. Bir kandırmaca olduğu ve büyütüldüğünü iddia edenler de söz konusu. Ama genel kanaat Çin’in kendi yapay zeka ürünün geliştirirken ABD üretimi çip setlerini kullandığı yönünde…
Hangi iddia doğru olursa olsun ABD-Çin arasında iletişim teknolojileriyle birlikte başlayan casusluk tartışmaları, sosyal medya uygulamalar ile devam eden stratejik bilgi hırsızlığı ve yapay zeka gelişmesiyle başka bir seviyeye çıkmış bulanan yeni bir süreç var. Buna “Sıcak Dijital Savaş” da denebilir. Ne olacağını görmek için ise galiba fazla beklemeyeceğiz.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.