Bir kez daha her yeri halı olan, ev ortamında olduğunuzu hissettiren, temiz ve nezih Singapur Changi Havalimanı’na yolumuz düştü. Dünyada en fazla ziyaret ettiğim havalimanlarından birisi olan Changi’ye bu defa Türk Hava Yollarının (THY) 6’ncı kıta Avustralya’yı 130 ülke olarak uçuş ağına dahil etmesi vesilesiyle Melbourne gidiş ve dönüşte 1,5 saatlik dilimlerde uğradım.
İlginçtir dünyada en temiz havalimanı olarak öne çıkanların zeminleri halıyla kaplı. Geçen yıl iki defa ziyaret ettiğim Tokyo Narita Havalimanı’n halıları da dikkatimi çekmişti. Gerçekten de zemini mermer, beton, seramik veya başka sert malzemeyle kaplı olanlardan halı döşeli olan terminaller daha temizdi. Galiba halıların insan psikolojisi üzerinde ciddi bir etkisi var. Yolcular kendilerini ev sıcaklığında bir atmosferde hissetmelerini sağladığından daha dikkatli ve özenli davranıyorlar. Zaten iki havalimanı da temizlik konusunda çok hassas ve titiz. Yolcuların temasta olduğu yerlerin tamamı halı ile kaplı ve buralarda sürekli insan yoğunluğu var, ama halılarda bir tane dahi leke dikkat çekmiyor. Çünkü olanda hemen temizleniyor. Yolcularda böyle bir ortamda kendilerini değerli hissediyorlar, mutlu oluyorlar. Hatta üzerinde sere serpe uzanıyorlar, dinleniyorlar. Dolayısıyla temizliğine de dikkat ediyorlar.
Ancak halı kaplı havalimanı terminallerin bazı olumsuz yanları da var. Dikkatimi çeken 5 husus oldu. Olumsuz yanlarıyla olumlu taraflarını mutlaka Changi ve Narita havalimanı yetkilileri de incelemiştir. İstanbul Havalimanı’nda henüz halı kullanılmıyor. Onların ilgi alanına da girmiyor. Ama bu mevzuya benim gözünden bakmaya ne dersiniz?
Lounge ve otel kullanımı makul hale getiriyor
Zemini halı kaplı havalimanlarındaki rahatlık yolcuların özel hizmetlerden yararlanmasının önünde bir engel olabilir. Saatlerce bekleme zamanı olan yolcular için beton zeminde yatmak, uzanmak ne kadar zorsa, halı zemin de yolcuyu üzerinde ağırlamak için o derece davetkar olabiliyor. Özellikle aktarmalı uçuşlarda uzun süre ikinci uçağını bekleyen yolcular için halıda uzanmak, dinlenmek cazip geliyor. Üstelik bu havalimanında ücretsiz dinlenme alanları olmasına rağmen. Yani bizim kasaba esnafı kafasıyla düşünüp, yolcuyu zorla ayakta tutacak, sonra ticari alanlara yönlendirecek bir mantık söz konusu değil. Dolayısıyla özel yolcu salonu (lounge) ve otel kullanımı da makul gerekçelere kalmış oluyor.
Madem halıyı sermişler…
Zemini halı olan en popüler havalimanlarından birisi Singapur Changi. Tokyo Narita, Malezya Kuala Lumpur, Yeni Zelanda Wellington, Hindistan Yeni Delhi havalimanlarının zeminlerindeki halılarda dikkat çeker. Bu havalimanlarında özellikle gece uçuşlarında çok farklı manzaralar ortaya çıkar. Halılar yorgun yolcuların uygun bir yer bulunca uzandıkları dinlenme mekanına dönüşür. Yolcular adeta parkta piknik yaparcasına yayılırlar. Dinlenirler, sohbet ederler. Hatta yiyecek ve içeceklerini bile orada tüketenler olur.
Tekerlik valizleri çekmek zor oluyor
Havalimanı terminallerinde uzun mesafeleri yürürken tekerlekli valizler, kabin boyu bagajlar daha az yorulmamızı sağlıyor. Çünkü el bagajını da tekerlekli valizin üzerine koyup, işimizi kolaylaştırabiliyoruz. Mermer, seramik veya beton zeminli havalimanlarında işte bu tekerlekli bagajları kullanmak kolayken, halı zeminde oldukça zor oluyor. Hatta bir süre sonra size yorabiliyor. Şayet valiziniz ağırsa iki teker üzerinde onu çekmek veya dört teker üzerinde itmek oldukça yorucu oluyor. Ağır bir valiz için halı zeminler ciddi şekilde kondisyon istiyor.
Sert zeminden halıya geçiş kolay olmuyor
Halı zeminli havalimanlarına alışık olmayan yolcular ilk şaşkınlığı sert zeminden halıya geçerken yaşıyorlar. Bazen halı takılıp düşen bile oluyor. Özellikle halı ve beton zemin arasında geçişlerde bu sorun yaşanıyor. Uzun bir uçuş yapmış ve dikkati azalmış yolcular bunu çok yaşıyor. Beton zeminden halıya geçişte olan katmanda yolcuların hem takılmasına hem de bagajlarının kontrolüne sağlamada zorluğa neden oluyor.
Gevşeklikle uçak kaçırtabiliyor
Halı zeminli havalimanlarının rahatlığı diğer havalimanlarında yok. Burada kendini evinde gibi hisseden yolcular, bazen uyumadan önce üzerlerine kendilerini diğer yolcuların uyandırması için not yazıyorlar; “Lütfen beni şu saatte uyandırın. Uçuşum var.” Mesela aktarmalı bir uçuşta halı zeminde zaman geçiren bir yolcu kendisini gevşeterek havalimanında turluyor. Kapıya yakın olmasına rağmen biniş zamanı geldiğinde de ‘Acelesi yok. Daha vaktim var!’ diyerek, uçağı kaçırabiliyor. Özellikle zemini halı kaplı terminallerin sessiz ve huzurlu olmasının da bunda katkısı var.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.