Türkiye’nin milli kanatları dünyaya açılıyor

Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen milli hava araçları, 2023’te ürün geliştirme ve ihracat anlamında başarılı bir yılı geride bıraktı.

Türk Havacılık Uzay Sanayiinin ürünlerinin yurt içi ve dışı kullanıcılarının envanterine girmesi ve operasyonel şartlarda aktif olarak kullanılması, uluslararası pazarda daha etkin bir konum elde edilmesini sağladı. Ayrıca yeni projelerin önemli mihenk taşlarının olumlu sonuçlanmasıyla şirket dünya çapında daha tanınır hale geldi.

Milli muharip uçak KAAN’ın ilk taksisini gerçekleştirmesi, ATAK II, ANKA III ve HÜRJET’in başarıyla ilk uçuşunu gerçekleştirmesi küresel pazarda ses getirdi.

Teknolojik gelişmelere paralel olarak ürün çeşitliliğinin atması, müşteri odaklı çözümler sunulması ve stratejik ortaklıklar kurulması ihracat başarısını etkileyen unsurlar arasında yer aldı.

Sivil tarafta uçak yapısalları olarak üretici firmaların küresel salgın sonrası eski üretim hızına dönmesiyle beraber teslimat sayıları da arttı. Salgın sürecinde daha fazla yatırım yaparak üretilen malzemelerin teslimatları da gerçekleştirilerek 2023 yılı ihracatına katkı sağlandı.

HÜRKUŞ eğitim ve görev uçağı, T129 ATAK helikopteri, ANKA ve AKSUNGUR insansız hava sistemleri 2023 yılında ihraç edilerek, başarılarıyla şirketin adını global pazarda üst basamaklara taşıdı.

Özgün ürünlerin yanı sıra modernizasyon kabiliyeti ve sunulan farklı eğitim programları da Türk Havacılık Uzay Sanayiinin başarılarına katkı sağladı.

Sivil taraftan uçak yapısalları parçalarının üretimleri ile beraber şirketin 2022 yılında 553 milyon 755 bin 313 dolar olan ihracatı yüzde 56 artışla 864 milyon 684 bin 106 dolara çıktı.

Yıl içerisinde yaşanan jeopolitik gelişmeler ve Türkiye’nin bu gelişmelere karşı sunmuş olduğu alternatif çözümler 2023’te öne çıktı. Müşterilerle yapılan saha ziyaretlerinin, test ve değerlendirme faaliyetlerinin artması, B2B süreçlerinin geliştirilmesi ihracatın artmasına katkıda bulundu.

Ürün çeşitliği ile birlikte şirketin müşterilere sunduğu iş birliği çeşitlikleri de bu çabaları güçlendirdi. Yabancı üniversitelerle staj anlaşmaları, “Mühendis Geliştirme Programı”nın yurt dışı müşterilerine de sunulması bu yönde atılan adımların örnekleri arasında yer aldı.

Çabaların karşılığı ihracatla alındı

Platform ihracatının artmasında Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu ürünleri operasyonel olarak kullanması ve daha önce ürün teslim edilen ülkelerdeki kullanım memnuniyeti belirleyici oldu.

Türk Havacılık Uzay Sanayii ve ürünlerin tanınırlığının artması ve küresel pazarda oyun değiştirici güç olarak anılması ihracat faaliyetlerine ivme kazandırdı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yürüttüğü diplomasi ve savunma sanayisi alanında yerli-milli ürünleri ön plana çıkarması, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının iradesi, özellikle Türkiye’nin diplomatik ve ticari olarak etkin olduğu bölgelerde ilişkilerinin artması, çeşitlendirilmesi ve derinleşmesi ihracatın artmasına katkı sağladı.

Afrika, Asya Pasifik, Orta Asya, Kafkasya, ABD ve Avrupa bölgeleriyle yürütülen yoğun devletler arası temaslar ve savunma sanayisi alanında imzalanan anlaşma sayısı artış gösterdi. Kısa sürede geliştirilen projelerden kazanılan yeni kabiliyetlerin farklı platformlar üzerine aktarılmasıyla, prototip aşamasından seri üretime geçilmesi, bunların ihracat verilerine yansıması mümkün oldu.

Bununla birlikte, Türk Havacılık Uzay Sanayii son zamanlarında insan kaynağına ve teknolojik altyapıya yaptığı yatırımlar sonucunda daha yetkin ve etkin, üretim odaklı bir firmaya evrildi.

Şirket, bugüne kadar entegre sistem/platform bazında 12 ülkeyle farklı sözleşmeler imzalayarak ihracatını geliştirdi, ticari faaliyetler ise devam ediyor. Havacılık yapısalları kapsamında da ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri ile iş birliği süreci artırıldı.

Türk Havacılık Uzay Sanayii, 2022 yılından bu yana uçak modernizasyon faaliyetleri de dahil edildiğinde, HÜRKUŞ, T129 ATAK, ANKA ve AKSUNGUR dahil 36 ürünü teslim etti ve yurt dışında kullanıma sundu.

(AA)