Küresel kompozit endüstrisini bir araya getiren JEC World ticari kompozit fuarı 25-27 Nisan 2023 tarihleri arasında Fransa’nın Paris şehrinde gerçekleştirildi. JEC World sektörün en önde gelen etkinliği olup tüm önemli oyunculara yenilik, iş ve ağ kurma ortamının oluşturulduğu her yıl düzenlenen bir aktivitedir. Havacılık ve uzay, savunma, ileri teknolojili otomobiller, deniz araçları, yenilenebilir enerji, tezgâh imalatı, yeni nesil inşaat gibi ürünlerin üretim, teknoloji, süreç ve malzemelerini içeren kompozit endüstrisindeki son gelişmeler paylaşılmaktadır. JEC World; yüzlerce ürün tanıtımı, ödül törenleri, girişim yarışmaları, konferanslar, canlı gösteriler, inovasyon gezegenleri ve ağ oluşturma fırsatlarıyla kompozit sektörü çalışanları veya ilgi alanı kompozit olan profesyoneller için “katılım sağlanması gereken fuar” olarak değerlendirilmektedir.
JEC World’ün tarihine biraz bakacak olursak; ilk olarak 1963 yılında kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan JEC derneği kuruldu ve şimdiki adı JEC Kompozit Tanıtım Koleji’dir (JEC Composites Promotion College, JEC CPC). Bu dernek kendini kompozit malzemelerin tanıtımına ve pazarlarının geliştirilmesine adamıştır. Dernek tarafından yayınlanan ilk bilgilendirme bülteni; zamanla kompozit malzemeler, teknolojileri ve uygulama sektörlerine yönelik dünyanın önde gelen dergisi JEC Kompozit Dergisi (Composites Magazine) oldu. Bu dergi, düzenli olarak yayın hayatına devam etmekte ve takipçilerine bütün gelişmeleri aktarmaktadır. Devamında 1965 yılında, kompozitler üzerine ilk konferans düzenlendi. O günlerde düzenlenmeye başlanan konferans 1996 yılında dernek altında kurulan JEC şirketinin de katkılarıyla şimdi önde gelen uluslararası kompozit fuarı ve kompozit malzeme topluluğunun her yıl mutlaka katılması gereken etkinliği olan JEC World’dür. Yıllara bağlı olarak da ilgi artmaya devam etmektedir. Dünyanın birçok ülkesinden katılım sağlanmıştır. Bu yıl, 112 ülkeden 1.200’ün üzerinde katılımcı fuara destek vermiş, 5.400’ün üzerinde toplantıya ev sahipliği yapılmıştır. İki büyük sergi alanında yaklaşık 72.000 m2 alanda ham malzemeler, ürünler, tezgâhlar ve yeni teknolojiler gösterilmiştir. Birçok önemli konuda konferanslar verilmiştir. Konferanslardaki ana tema son yıllarda birçok etkinlikte karşılaştığımız sürdürülebilirlik, geri dönüşüm, karbon emisyonunu azaltmaya yönelik çalışmalar olarak öne çıkmıştır.
Bu fuara bu yıl ülkemizden 38 firma katılım sağladı. Bu firmalardan 17’si milli katılım olarak fuarda yerini almıştır. Türkiye milli katılımı İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından düzenlenmiştir. 21 firma da bireysel katılım sağlayarak fuarda yerini almıştır. Fuar alanı incelendiğinde Türk firmalarının sektörde yer almaya başladığı çok net olarak görülmektedir. Bu durum ülkemiz adına önemli bir gelişmedir. Fuarın milli katılımını düzenleyen İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Kompozitler gelişmiş üretimin kritik ham maddesidir. Dünyada talep çok hızlı yükseliyor. Daha hafif ama daha sağlam kompozitler Türk sanayisinin de geleceğini temsil ediyor.” şeklinde açıklamalarda bulundu. İlave olarak da Başkan Avdagiç fuarda yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Avrupa’nın önde gelen kompozit malzeme üreticilerinden biri olduğunu söyledi. Uluslararası şirketlerin araştırmalarına göre küresel kompozit malzeme pazarının 2022’de 93 milyar dolar büyüklüğe ulaştığını belirten Avdagiç, pazarın 2030’da 151 milyar dolara çıkacağının öngörüldüğünü aktardı. “Türkiye’de kompozitler pazarı istikrarlı ve güçlü bir büyüme ile 2022’de 1,5 milyar avroya ulaştı. Orta ve büyük ölçekli 200’ün üzerinde, kısmen kompozit işiyle uğraşan da 800 civarında firmamız var. Bu firmalar 8 bin kişiyi istihdam ediyor.” diye konuştu. “Kişi başı kompozit tüketim miktarı incelendiğinde Türkiye, kompozit sektörü açısından önemli fırsatlara sahiptir. Dünyada 4 ila 10 kg arasında değişen kişi başı kompozit malzeme tüketimi Türkiye için 3,5 kg olup Türkiye’de hem kişi başı kompozit tüketim potansiyeli hem de rekabetçi birim fiyatları önümüzdeki dönemlerde önemli bir avantajımız olacaktır.” şeklinde bilgiler verdi.
Türkiye’nin milli gelirinin yarısını üreten Marmara Sanayisinin katma değeri yüksek teknolojik ürünler üretmesi amacı ile ortak bir sinerji yakalanması hedefi doğrultusunda, 2015 yılı Mart ayı içinde, 27 kurucu üyenin girişimleri ile kurulan ve şu anda Türkiye’nin 38 ilinden 938 üyesi ile Avrupa’nın sektörel en büyük kümelenmesi olan SAHA İstanbul – Savunma Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği bu önemli fuara katılım sağlayarak, sektörde gelişen ve yaygınlaşan kompozit teknolojisini takip etme fırsatı buldu. Böyle bir kümelenmenin de Avrupa’da bilinir olması, faaliyetlerini yaygınlaştırması bu fuarın önemli noktalarından biriydi. Yapılan incelemelerde bu tür kümelerin de bazı alanlarda uzmanlaşması ve küçük gruplar oluşturması gerektiği görülmektedir.
Fuarda yapılan incelemelerde kompozit alanında yapılan faaliyetlerin hızla arttığı ve yeni teknolojilerin kullanılmaya başladığı görülmüştür. Özellikle 3 boyutlu yazıcılardaki gelişmeler ön plana çıkmaktadır. Kompozit üretiminde en önemli konulardan birisi serim yapılan kalıplardır. Bu alanda kalıpların hızlı bir şekilde 3 boyutlu yazıcılarla üretilmeye başladığı görülmektedir. Diğer önemli konulardan birisi de, özellikle uçak yapısallarında gövde kabukların üretiminde yapıştırma teknolojilerinin yaygın kullanıldığı ve bağlayıcı azaltılarak daha hafif yapılara yönelimdir. Ayrıca üretimde robot teknolojilerinin kullanımındaki ve filaman sarma ile hidrojen tanklarını üreten firma sayısınındaki artışlar dikkat çekiciydi. Fuarda kompozitlerin otomobil, deniz araçları, havacılık ve spor alanlarındaki farklı uygulamaları katılımcılarının ilgi odağı oldu.
Bütün fuar alanlarında ham madde anlamında çok fazla firmanın faaliyet gösterdiği görülmüştür. Bu doğrultuda özellikle pandemi sonrası bir canlanma göze çarpmaktadır. Bu nokta ülkemiz açısından değerlendirildiğinde bu alanda çok fazla çalışma yapmamızın gerekli olduğu aşikârdır. Üretim anlamında yetkin olsak bile özellikle ham malzeme anlamında da bazı yetkinliklere sahip olmalıyız. Türk firmaları arasında bu tür firmaların sayısının artması gereklidir. Devletimizin yetkilileri ham madde tedarikçisi anlamında destek mekanizmaları oluşturmalıdır. Bu konu çok önem arz etmektedir. Ancak kendi ham maddemizi üreterek sektöre yön veren ülke olabiliriz. Bu doğrultudaki çalışmalara hız verilmelidir.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.